Ne zaman biteceğini bilmediğim, konuları açtıkça lahana gibi
açılan, ucu açık bir yazı dizisinin 20. bölümüne geldik. Düşünce evreninde
dolaştığımız dizimizle yaşanılır bir gezegeni oluşturma çabalarına her dönem
eklene eklene bugüne ulaşmış görüşlerin dile gelmiş olanlarını siz okurlarımla
paylaşmak amacımdı. Bu amaçla düşünce dünyasında kullanılan dili ve/veya
düşünce yöntemlerini veya tarzlarını göstermeye bugünde devam edeceğim.
ANIKLIK
Osmanlıca: İstidat, Layık, Kabiliyet, Ehliyet, Muvafakat
Osmanlıca: İstidat, Layık, Kabiliyet, Ehliyet, Muvafakat
Fransızca: Aptitude
Almanca: Eigung
İngilizce. Ability)
Günümüz Türkçesi: Doğal yetenek.
1. Etimoloji : Anıklık terimi, Uygurca hazır, tamam, yetkin anlamlarına gelen anığ kökünden türetilmiştir. Osmanlıcada bu terim çeşitli karşılıklarla bir hayli karıştırılmıştır. Örneğin Ahmet Naim İlmünnefis çevirisinde Fransızca aptitude terimini kabiliyet terimiyle çevirdiği gibi passibilité, capacité, faculté, receptivité, vacation terimlerini de aynı karşılıkla karşılamıştır. Oysa Fransızca aptitude terimi, Hind-Avrupa dil grubunun bağlamak, tutturmak, dokunmak, yetişmek, çıkmak anlamlarını kapsayan ap kökünden Latinceye aynı anlamlarla apere sözcüğüyle geçmesinden türemiştir. Türkçede tam karşılığı doğal elverişlilik ya da doğal yetenek (Os. İstidat)'tir.
2. Ruhbilim: Anıklık, bir işi daha az çabayla ve daha yetkinlikle yapmayı sağlayan doğal elverişliliği dile getirir.
3. Tanrıbilim: Ruhbilimsel anlam Tanrı vergisi olarak nitelenir. Gönülde duyulan Tanrı çağrısı (Os. Hidayet, Fr. Vocation) anlamında da kullanılır.
1. Etimoloji : Anıklık terimi, Uygurca hazır, tamam, yetkin anlamlarına gelen anığ kökünden türetilmiştir. Osmanlıcada bu terim çeşitli karşılıklarla bir hayli karıştırılmıştır. Örneğin Ahmet Naim İlmünnefis çevirisinde Fransızca aptitude terimini kabiliyet terimiyle çevirdiği gibi passibilité, capacité, faculté, receptivité, vacation terimlerini de aynı karşılıkla karşılamıştır. Oysa Fransızca aptitude terimi, Hind-Avrupa dil grubunun bağlamak, tutturmak, dokunmak, yetişmek, çıkmak anlamlarını kapsayan ap kökünden Latinceye aynı anlamlarla apere sözcüğüyle geçmesinden türemiştir. Türkçede tam karşılığı doğal elverişlilik ya da doğal yetenek (Os. İstidat)'tir.
2. Ruhbilim: Anıklık, bir işi daha az çabayla ve daha yetkinlikle yapmayı sağlayan doğal elverişliliği dile getirir.
3. Tanrıbilim: Ruhbilimsel anlam Tanrı vergisi olarak nitelenir. Gönülde duyulan Tanrı çağrısı (Os. Hidayet, Fr. Vocation) anlamında da kullanılır.
ANIMSAMA
Platon’un, yada bizde bilinen diğer ismiyle Eflatun’un görüşüne göre ruhun bedene girmeden önceki varlığında görmüş olduğu ideaların bilince dönüşü. Çünkü bu dünya bir hayaldir ona göre. Buraya biz geçmişimizi hatırlamaya geliyoruz. Her anımsama bunun içindir.
ANLAM BİLİM
Anlamları inceleyen bilim... Semantik olarak da bilinir. Anlambilim felsefi ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Düşünsel ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da sözcükler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise, zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı gibi konular üstünde durur.
düşünsel ve dilbilim alanlarında anlambilim, bir dilin göstergeleri ile bunların anlamları arasındaki bağlantının incelenmesidir. Anlambilime farklı yöntem ve amaçlarla yaklaşılsa da,
Platon’un, yada bizde bilinen diğer ismiyle Eflatun’un görüşüne göre ruhun bedene girmeden önceki varlığında görmüş olduğu ideaların bilince dönüşü. Çünkü bu dünya bir hayaldir ona göre. Buraya biz geçmişimizi hatırlamaya geliyoruz. Her anımsama bunun içindir.
ANLAM BİLİM
Anlamları inceleyen bilim... Semantik olarak da bilinir. Anlambilim felsefi ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Düşünsel ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da sözcükler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise, zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı gibi konular üstünde durur.
düşünsel ve dilbilim alanlarında anlambilim, bir dilin göstergeleri ile bunların anlamları arasındaki bağlantının incelenmesidir. Anlambilime farklı yöntem ve amaçlarla yaklaşılsa da,
her iki alan da insanların dilsel anlatımlardan nasıl anlam
çıkardıklarını açıklamaya çalışmıştır.
Düşünsel sorunları bir dil içinde ifade edilmek zorunda
olduklarından, sonunda dilin kendisi ile ilgili soruşturmalar haline
dönüşürler. 1920’lerde ve 1930’larda olgucu okulun mantıkçıları, dile
matematik ve mantıkta bulunan kesinliği ve açıklığı getirmeye çalışmışlardır.
Onlara göre “doğal diller” açıklıktan ve kesinlikten uzaktır. Bu nedenlerden
belirsizlik ve çokanlamlılıktan arınmış “ideal” bir dil üzerine kurulu bir
anlambilim kuramı geliştirmeye çalışmışlardır.
DEVAM EDECEKYayın Tarihi: 01.07.2016