Bir işte çalışıyorsunuz. Kimi zaman sabah yataktan kalkmak size
zor gelir değil mi? Her ne kadar hafta sonu veya yıllık tatillerinizde
gözleriniz sabah erkenden açılsa da, tatilden sonraki ilk iş gününde ve takip
eden diğer çalışma günlerinde, yatak sıcak bir ana kucağı gibi sizi sımsıkı
sarar ve öyle kolay kolay bırakmaz. Fakat siz son bir hamleyle kalkar ve geç
kalmak korkusuyla işe koşarsınız. Hava durumu ne olursa olsun. İster kar
yağsın, ister yağmur; ister puslu kasvetli olsun hava, ister günlük güneşlik;
bu koşuşturmaca devam edecektir.
Her işe gidenin aklından binbir düşünce geçiyordur. Geçinmek
gün geçtikçe zorlaşsada binbir düşüncenin içine bir gün daha varlıklı olmak
ümidi uslu uslu, tatlı tatlı sokulur. Bedensel iş gücüyle bunun olmayacağını
bilirsiniz ama bu ümidin yeşermesine izin verirsiniz genede. Çünkü ümit hayata
tutunmak için atılmış kocaman bir düğümdür. Ümidin konusunun hiç önemi yok!
Neyi ümit ettiğiniz hiç önemli değil. Ne ümit ederseniz edin o sizi diri tutar.
Bunu bilen devlet belki nüfusunun tamamını değil ama hiç
değilse böylesi ümitler arayanlara milli piyango, spor toto, sayısal loto, şans
topu gibi kendine ait ve altılı ganyan, iddia gibi özel sektöre izin verdiği şans
oyunlarıyla ümit satar. Bu yolla nüfusunun diyelimki yarısının önemsediği bu
şans oyunlarından zengin olanların sayısı nüfusun tamamıyla kıyaslandığında çok
azdır. Hele hele büyük ikramiyeyi kazananlardan yıllar sonra günümüze zengin
kalanları neredeyse yoktur. Şansın bu kadar bol olduğu oyunun adını doğru
koymak lazım. Bunların hepsinin genel adı kumardır. Şans oyunlarında kazanmak
kadar zengin kalabilmekte şanstır. Kumarın erdemsizliğinden midir, kazananların
hesapsızlığından mı, bilinmez. Kumarda kazanan yoktur. Sonunda herkes kaybeder.
Bunun için büyük ikramiye kazanılsa bile uzun yıllara varlıklı kalınamıyor.
Şansa girmediği için adı kumar olamayacak, hayatınızı
değiştiren öyle durumlar vardır ki başınıza geldiğinde kendiniz bile
inanamazsınız. İşte öyle bir durum ABD’li Peggielene Bartels isimli kadının
başına gelmiş. Türkiye Gazetesinden aldığım şu habere bakar mısınız?
*
“ABD vatandaşı bir
kadın, hiç tanımadığı kuzeninden gelen telefonla Gana’da Otuam toplumunun kralı
olduğunu öğrendi. Kadın, ABD’de sekreterken ülkesinde kral olarak yaşıyor.
CNN televizyonunun
haberine göre Peggielene Bartels isimli kadın 5 sene önce sekreter olarak
çalışıyor ve Washington D.C.’de tek odalı bir dairede yaşıyordu. 2008’de gece
yarısı gelen telefon kadının hayatını değiştirdi. Uzun süredir görüşmediği bir
kuzeni, Gana’da küçük bir balıkçı köyünden aradı, kadına Otuam toplumunun kralı
olduğunu bildirdi ve onu tebrik etti. Önce işletildiğini zanneden Bartels,
‘Bakın ABD’de saat gece yarısı 04. Çok yorgunum. Bırakın uyuyayım’ demiş. Daha
sonra amcasının ölümüyle Otuam Kralı seçildiğini öğrenen kadın, Gana’da taht
içinde omuzlar üzerinde taşındı, 7 bin kişilik toplumun ilk kadın kralı oldu.
Gana doğumlu olan ama
20 yaşından bu yana ABD’de yaşayan 55 yaşındaki kadın yine Gana Büyükelçiliği’nde
çalışmaya devam ediyor ama her sene bir ay ülkesine giderek krallık yapıyor.
Kadın, 11 ay da toplumu ABD’den idare ediyor. Kadının hayatıyla ilgili kitap
yazıldı, yakında filmi de çekilecek.”
*
Şans işte. Hem kadın ol, hem sekreter, sonra gel toplumuna
kral seçil. Neden kraliçe değil mesela. Oranın adeti öyleymiş, başa gelen kadın
erkek hiç fark etmez, kral olurmuş. Bu hanımefendi işinide bırakmamış.
Çalışmaya halâ devam ediyor.
Bizde olsa saniye sekmez iş bırakılır. Hatta işi azıtan
beyler hanımlarınıda boşarlar. Büyük ikramiye bu açıdan tehlikeli. Kazananın
kimyasını bozar. Şans oyunları için kumar dedik. Bunların içine milli piyango,
spor toto, sayısal loto, şans topu, altılı ganyan ve iddia gibi oyunlarıda
katmıştım. İşi şansa pek bırakmak istemeyen, hatta bazı oyunlara müdahale eden guruplar
bile var. Özellikle spor karşılaşmalarında son yıllarda bu çok yaygınlaştı.
Adına Bahis Şikesi denen bu olayda ülkemizin birinciliği alması ahlaki
erozyonumuzu göstermesi açısından bana kalırsa çok üzücü.
Milliyet gazetesinden alıntıladığım habere bakalım.
*
Avrupa Polis Ofisi
Başkanı, Rob Wainwright, 380 futbol maçında şike yapıldığını ve bunlardan
birinin de Şampiyonlar Ligi’nde oynandığını ifade etti.
Aralarında hakem, futbolcu ve kulüp yöneticilerinin olduğu 425 kişi hakkında soruşturma açıldı. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin emniyetlerine 28 kişi hakkında yazı gönderilerek tutuklanma kararı bildirildi. Singapur merkezli bahis şikesinde adı geçen 380 maçın 79’unun Türkiye’den olduğu tespit edildi.
Aralarında hakem, futbolcu ve kulüp yöneticilerinin olduğu 425 kişi hakkında soruşturma açıldı. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin emniyetlerine 28 kişi hakkında yazı gönderilerek tutuklanma kararı bildirildi. Singapur merkezli bahis şikesinde adı geçen 380 maçın 79’unun Türkiye’den olduğu tespit edildi.
Soruşturmanın
2008/2011 sezonundaki maçları kapsadığı dolayısı ile 2012 sezonunda oynanan
maçların soruşturmaya girmediği belirtildi.
Soruşturmayı
başlatan Europol’un (Avrupa polisi), 18 aydır bu çeteyi çökertmek için
çalıştığı öğrenildi.
Avrupa Polis Ofisi
(Europol) yaptığı detaylı açıklamada İngiltere’de oynanmış bir Şampiyonlar Ligi
maçının da dahil olduğu birçok karşılaşmada şüphe gördüklerini söyledi.
İngiltere’deki Şampiyonlar Ligi maçının adını açıklamazken, olayın arkasında
Singapur merkezli bir organize suç örgütünün olduğu dile getirildi.
Türkiye de var...
Avrupa Polisi
Europol’ün raporunun ayrıntıları belli olmaya başladı. Singapur merkezli bahis
şikesinde adı geçen 380 maçın 79'unun Türkiye’den olduğu tespit edildi. Türkiye’yi
70 olay ile Almanya ve 41 olay ile İsviçre izliyor
Yetkililer, şüpheli
maçların çoğunun Türk, Alman ve İsviçre liglerinde oynandığını ayrıca
belirttiler. Bunun yanında Afrika, Asya, Güney ve Orta Amerika’da da şüpheli
maçların oynandığı açıklandı.
Avrupa’nın en büyük şike operasyonu
Avrupa’nın en büyük
şike operasyonu olarak nitelendirilen operasyon ağırlıklı olarak Almanya,
Avusturya, Slovenya, İngiltere, Macaristan, Hollanda ve Türkiye’deki kulüplerin
adı geçiyor.
Çetenin yasadışı bahislerden 8 milyon euro kazandığı belirtiliyor. Bahis çetesinin 2 milyon euro rüşvet verdiği iddia ediliyor. Ayrıca şike için en yüksek 140 bin euro ödendiği belirtildi.
Çetenin yasadışı bahislerden 8 milyon euro kazandığı belirtiliyor. Bahis çetesinin 2 milyon euro rüşvet verdiği iddia ediliyor. Ayrıca şike için en yüksek 140 bin euro ödendiği belirtildi.
Platini takipte
Europol Başkanı Rob Wainwright
soruşturmayı UEFA ile birlikte ortak götürdüklerini ve gelişmeleri UEFA Başkanı
Michael Platini ile paylaştıklarını söyledi.
Futbolculara ve hakemlere rüşvet verilmiş!
Europol, üç dört
yıldır yaptıkları araştırmada şüphelilerin sekiz milyon euroya yakın bir para
almış olabileceklerini de ifade etti. Yetkililer, bu haksız kazanç içinden
yaklaşık iki milyon euronun da futbolcu ve hakemlere rüşvet olarak dağıtılmış
olabileceğini söylediler.
Europol direktörü Rob
Wainwright, bu olayın 15 farklı ülkede olmuş olabileceğini de sözlerine ekledi.
Wainwright, Dünya Kupası eleme maçlarının da şüphe altında olabileceğini dile
getirdi.
İşte madde madde
şüpheli maçlar:
- İngiltere’de
üç-dört yıl önce oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçı
- Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası’ndaki birkaç maç
- Yalnız Almanya merkezli maçlarda tam 16 milyon euroluk gelir elde edildi
- Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası’ndaki birkaç maç
- Yalnız Almanya merkezli maçlarda tam 16 milyon euroluk gelir elde edildi
Yetkililer, bu
durumun aynı zamanda buzdağının sadece ucu olmasından korkuyorlar. Konu ile
ilgili araştırmalar devam ediyor.
*
Eskiden sinema filmlerinde izleyip şaşırdığımız tüm polisiye
olaylar artık yaşanıyor. Hükümetlerin ve diğer organizasyonların güttükleri
siyasetin hassas belgelerini açıklayarak ortaya çıkaran WikiLeaks gibi Europol’de
hiçbir şeyin gizlenememesine neden olacak sanırım. Bizimde kirli
çamaşırlarımızı ne kadar gizlemeye çalışırsak çalışalım ortaya çıkarıyorlar. Bu
avantacılık, bu kolay yoldan para kazanma hırsı, bu kural tanımaz biçimde
gönlüne göre davranma alışkanlığı nasıl biter bilmem. Bunlara rağmen utanmazlık
diz boyu olursa bir arpa boyu yol alınamaz. Alınamadıda.. 3 temmuz 2011’de
patlayan şike olayını nasıl çözdük biliyorsunuz. Ne şiş yandı ne kebap…
Siz gene çalışmaya devam edin. Geleceğe dair umutlar
besleyin isterseniz. Arada bir şans oyunlarınıda deneyebilirsiniz tabii. Bundan
sonra birilerinin işi şansa bırakmadığını bilerek oynamak pek hoş değil
biliyorum.
Herhalde en iyisi Peggielene Bartels gibi yapmak olacak.
Baksanıza kadıncağız senede bir aydan fazla kral olmuyor. Senenin 11 ayı Washington’a gelip çalışıyor.
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.sakaryaanadolu.net
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Yayın Tarihi: 01.02.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder