Ülkelerin iç ve dünya
siyasetleriyle ekonomilerin kötü gidişatı herkesin moralini bozduğu bir
gerçektir. Günlük yaşama direk etkide bulunan her durum insanları şaşkına
döndürmeye görsün, moral olarak geri dönüşü oldukça zordur. Gelgelelim toplum
sağlığı için bireyin moral değerlerinin canlı tutulması veya işlerliği kalmayan
değerlerin yerine yenilerinin konması gerekmektedir. Bunu sağlayan da bilimsel
gelişmeler, bilimsel yeniliklerdir.
Bugün bu düşüncelerle sizlere iki
bilimsel araştırmadan söz edeceğim.
İlki petrol kalmaması durumunda
bugün kullandığımız araçlar gibi gelecekte kullanabileceğimiz araçların
üretilmesiyle ilgili haberdir.
İkincisiyse laboratuar ortamında
beyin hücre üretimiyle ilgili haber...
İlkiyle başlayalım.
***
B Plus ve Orhan Holding’le
birlikte yüzde 85’ini aldıkları Fransız Synergethic’in 3 tekerlekli elektrikli
Tilter modelinin yeni versiyonunu Cenevre Fuarı’nda sergileyen Brightwell
Holding’in patronu Alphan Manas, şimdi de Softcar’ı üretmek üzere harekete
geçti. Manas, “4 tekerlekli elektrikli Softcar’ı Türkiye’de üreteceğiz” dedi.
Öte yandan Manas, Tilter’ı da Türkiye’de üretip 8 bin euroya satabileceklerini
belirtti.
BRIGHTWELL Holding’in patronu
Alphan Manas, B Plas ve Orhan Holding’le birlikte 20 milyon Euro’ya yüzde
85’ini aldığı Fransız Synergethic’in 3 tekerlekli elektrikli modeli Tilter’in
ünlü İtalyan tasarım stüdyosu Bertone imzalı yepyeni versiyonunu ilk kez
Cenevre Fuarı’nda dünyaya tanıttı. Dünyanın en ucuz elektrikli otosu olacak
Tilter’i 2012 yılında Gemlik’te üretmeye başlayacaklarını açıklayan Manas, “Biz
3 tekerlekli araçla yetinmeyeceğiz. İsviçreli saat devi Swatch’un tasarımcısı
Jean-Luc Thuliez’in geliştirip Cenevre’de sergilediği ‘Softcar’ isimli
elektrikli otomobili de satın alıp Türkiye’de üreteceğiz” dedi.
(Sözün burasında araya gireceğim.
Satın alınan B Plus’ın yüzde 85’inin yüzde kaçı Orhan Holding’e aittir? Bu
yatırımın dolayısıyla ne kadarı bizim olacaktır? Gerçi konumuz değil ama sormadan
edemedim. Önemli olan petrole olan bağımlılığımızı büyük oranda azaltacak bir
buluşun olması..)
ALPHAN Manas, geçtiğimiz yıl Türk
tasarımcı Murat Günak ile birlikte satın almak için uğraştığı ve devreye
Almanların girmesiyle başarısız olduğu Fransız Heuilez’in Türkiye distribütörü
oldu. Fransız markanın elektrikli modeli Mia’yı baştan yaratan Günak, aracın
seri üretim versiyonlarını Cenevre fuarında sergiledi. Hem binek hem ticari hem
de aile versiyonlarına sahip aracın Avrupa’da 15 bin 900 Euro fiyatla
satılacağını kaydeden Günak, “Türkiye’de de elektrikli oto ÖTV’sinin yüzde 3’e
inmesi bize büyük avantaj getirecek” dedi. Alphan Manas ise haziranda Mia’yı
Türkiye’de satışa sunacaklarını belirtti.
ALPHAN Manas, dünyanın en ucuz
elektrikli otosu yapmayı planladığı Bertone imzalı yeni Tilter’i, Türk
hükümetinin elektrikli otoda ÖTV’yi yüzde 3’e indirmesiyle Türkiye’de 8 bin
Euro’ya satabileceğini söyledi. Manas, “ÖTV’nin yüzde 3’e inmesi Türkiye’nin
elektrikli otoda önemli bir üretim merkezi olmasını sağlayacak. Tilter’in
üretimini Türkiye’ye getirip, 2012 yılında satışa sunmaya planlıyoruz” diye
konuştu. Yeni Tilter, şehir içi kullanım düşünülerek tasarlanmış ve iki kişilik
oturma kapasitesine sahip. 110 kilometre hız yapabilen elektrikli aracın
menzili ise 120
kilometre . Önümüzdeki yıl satışa sunulması planlanan
aracın vergiler dahil Türkiye fiyatının 8 bin Euro civarında olması
hedefleniyor. Manas, “Pil bu fiyatın dışında. Biz pili aylık olarak cüzi bir
fiyata kiralayacağız” dedi.
***
Burada da sürekli gelir elde
edilecek bir konu bulunmuş. Baksanıza aracın pili kiralık..
Elektrikli otomobil dünyasına
2 genç Türk girişimci ve tasarımcıda
damgasını vuracak gibi. Murat Günak’ın üretime hazır Mia’sı, genç Emre Hüsmen’in
Scorpion’u Türklerin imza attığı modellerin başında geliyor.
İkinci konumuza yani, beyin hücre
üretimi konusuna gelelim.
***
Yeni teknolojinin, Azheimer
hastalığının tedavisinde kullanılacak yeni ilaçlar denenmesi için kullanıma
hazır hücreler elde edilmesini sağlayacağı ve hatta hafıza kaybı görülen
kişilere nakledilerek bu kişilerin yeniden hafızalarına kavuşmalarına yardımcı
olabileceği belirtildi.
Çoğunlukla genetik değişime uğratılmış fareler üzerinde yapılan Alzheimer hastalığı araştırmaları, yeni bulunan hücre elde etme tekniği sayesinde artık insan hücreleri üzerinde yapılabilecek ve araştırmacılara hastalığın insan hücresi üzerindeki etkisini araştırma imkânı verecek.
Çoğunlukla genetik değişime uğratılmış fareler üzerinde yapılan Alzheimer hastalığı araştırmaları, yeni bulunan hücre elde etme tekniği sayesinde artık insan hücreleri üzerinde yapılabilecek ve araştırmacılara hastalığın insan hücresi üzerindeki etkisini araştırma imkânı verecek.
ABD’nin Chicago kentindeki “Northwestern
University Feinberg School of Medicine” adlı tıp okulundan Dr. Jack Kessler ile
Kessler’in laboratuvarındaki eski bir doktora öğrencisi olan Christopher
Bissonnette tarafından yapılan bilimsel araştırma “Stem Cell” adlı dergide
yayımlandı.
Kessler, dergide, yeni ürettikleri nöronları farelere naklettiklerinde bu hücrelerin normal şekilde fonksiyon gösterdiklerini gözlemlediklerini belirtti. Kessler, nöronların nakledildiği farelerde, sinir uyarmalarını sinir hücresinden ileriye uzatmaya yarayan, en önemli ve uzun sinir hücresi uzantısı olan akson ile asetilkolin adı verilen, beynin diğer kesimlerindeki hatıraları geri çağırmaya yarayan kimyasal bir ileticiyi ürettiğini belirlediklerini kaydetti.
Kessler, dergide, yeni ürettikleri nöronları farelere naklettiklerinde bu hücrelerin normal şekilde fonksiyon gösterdiklerini gözlemlediklerini belirtti. Kessler, nöronların nakledildiği farelerde, sinir uyarmalarını sinir hücresinden ileriye uzatmaya yarayan, en önemli ve uzun sinir hücresi uzantısı olan akson ile asetilkolin adı verilen, beynin diğer kesimlerindeki hatıraları geri çağırmaya yarayan kimyasal bir ileticiyi ürettiğini belirlediklerini kaydetti.
***
Her yazımda olumsuzluklardan söz
edecek değiliz ya.. dünyada güzel şeylerde olmuyor değil. Beyin hücre üretimi
de böyle güzel bir haber. Bunun kanserli hücrelerin yenilenmesine kadar
uzanmasını diliyorum. Hatta ameliyat edilen beyinlerin hücre yenilemesi
olmadığı için bıçak değmiş yerlerdeki görev bozukluklarının önüne geçilir.
İşte böylesi bilimsel buluşlar ve
bilimsel gelişmeler ümitsizliğimizi alır götürür. Yarınlara güvenle bakmamızı
sağlar. İçimizi karartmayalım. Aydınlık bir iç yapımızın olması için
sebebimiz var çok şükür. Her buluş sonunda insanlık için atılmış
bir adımdır. Kısacası “bilim umuttur.”
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder