Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Yani bir yolun sonu nereye varacağı anlaşılır şeydir. Bunun için kâhin olmaya gerek yok. İnanın gördüklerim, duyduklarım beni üzüyor. Herhalde benim gibi düşünen vatanına bağlı çok kişiyi de üzüyordur.
Bir şeyi değersizleştirmek için önce onun çok konuşulmasını sağlarsınız. Sonra onu zamandan soyutlar ve tüm zamanlara uydurarak eleştirirsiniz. Atatürk konusunda da böyle yapılmaya başlandı. İlgili ilgisiz aydınlarda, gazetecilerde Atatürk’ün faşist olduğunu söylemeye başladılar. Bir süre, daha çok tartışmada böyle densiz sözler duyacağız. Yeni anayasa hazırlanıp çıktıktan sonra başka neleri tartışacağız düşünebiliyor musunuz? Anayasal vatandaşlıktan sonra Atatürk hakkında konuşmayan kimse, söylenmedik söz herhalde kalmaz. Sanki şimdi Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyetinin anayasal vatandaşı değilmiş gibi birde “anayasal vatandaşlık” teranelerini duymaya başladık.
Aslında ardından getirilmek istenen şey Atatürk’le özdeşleşmiş olan devletimizin adı değiştirilerek içindeki Türk adının kaldırılmasıdır. CHP’de AKP’leştikten sonra bu artık bir adım uzaklıkta bir konudur.
Bu satırları yazmamın nedeni Necati Doğru’nun “Sözcü” gazetesindeki köşesinde yayınlanan yazısıdır. Kültür Bakanlığınca Aşık Veysel’in Türkü sözlerinin “Atatürk’e Ağıt” olan isminin “Ağıt” olarak değiştirildiğini yazmıştı. Sadece ismini değiştirmemişler, içinden iki kıtayı da yok etmişler.
Bakın Necati Doğru bu konuda neleri yazmıştı.
“Atatürk’ün Adını Aşık Veysel’in Türküsünden de Silip Attılar!”
“Bunu Kültür Bakanlığı yaptı. Aşık Veysel’in “Atatürk’e Ağıt” başlıklı şiirini bakanlığın internet sitesine “Atatürk” ismini atıp sadece “Ağıt” diye koydu.
Siteye girin.
Siz de görürsünüz.
Şiirin iki kıtasını da; Veysel’in hukuki varislerinden izin almadan kazıdı. Şiir’de “Atatürk’ün devlet adamı, asker, devrimci, yenilikçi, laikliğe inanmış, milli birlikçi, düşünce ve fikir adamı” olarak önemini vurgulayan kelime ve deyimleri de çıkardılar. Aşık Veysel, ozanlık hayatında ilk şiirini “Türkiye’nin ihyası Hazreti Gazi” başlığıyla Atatürk için yazmıştı. 1938’de ölümü üzerine de “Atatürk’e Ağıt” ı yazmış ve kendi sesiyle de Türküleştirip, okumuştu.”
“Bunu Kültür Bakanlığı yaptı. Aşık Veysel’in “Atatürk’e Ağıt” başlıklı şiirini bakanlığın internet sitesine “Atatürk” ismini atıp sadece “Ağıt” diye koydu.
Siteye girin.
Siz de görürsünüz.
Şiirin iki kıtasını da; Veysel’in hukuki varislerinden izin almadan kazıdı. Şiir’de “Atatürk’ün devlet adamı, asker, devrimci, yenilikçi, laikliğe inanmış, milli birlikçi, düşünce ve fikir adamı” olarak önemini vurgulayan kelime ve deyimleri de çıkardılar. Aşık Veysel, ozanlık hayatında ilk şiirini “Türkiye’nin ihyası Hazreti Gazi” başlığıyla Atatürk için yazmıştı. 1938’de ölümü üzerine de “Atatürk’e Ağıt” ı yazmış ve kendi sesiyle de Türküleştirip, okumuştu.”
Necati Doğru Türkünün sözlerini de yazısına eklemişti.
“ATATÜRK’E AĞIT”
Ağlayalım Atatürk’e;
Bütün dünya kan ağladı.
Başbuğ olmuştu mülke
Geldi ecel kan ağladı.
*
Şüphesiz bu dünya fani,
Tanrı’nın aslanı hani,
İnsi cinsi cem’i mahluk,
Hepsi birden ağladı.
*
Doğu, batı, cenup, şimal
Aman tanrım bu nasıl hal
Atatürk’e erdi zeval
Memur, mebusan ağladı.
*
İskender-i Zülkarneyin,
Çalışmadı bunca leğin,
Her millet Atatürk deyin,
Cemiyeti akvam ağladı.
*
Atatürk’ün eserleri,
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri,
Ah çekti vatan ağladı.
*
Fabrikalar icad etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türk’e terk etti
Döndü çark devran ağladı.
*
Bu ne kuvvet, bu ne kudret,
Varıdı bunda bir hikmet,
Bütün Türkler, İnönü İsmet,
Gözlerinden kan ağladı.
*
Tren hattı tayyareler,
Türkler giydi hep karalar
Semerkand’ı, Buhara’lar,
İşitti her yan ağladı.
*
Siz sağ olun Türk gençleri,
Çalışanlar kalmaz geri,
Mareşal Fevzi’nin askerleri,
Ordular teğmen ağladı.
*
Zannetme ağlayan gülmez,
Aslan yatağı boş kalmaz,
Yalnız gidenler gelmez,
Felek-el mevt’in elinden,
Her gelen insan ağladı.
*
Uzatma Veysel bu sözü,
Dayanmaz herkesin özü,
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı.
***
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com16.11.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder