28 Ocak 2012 Cumartesi

SİVİL ANAYASA YAPILIRKEN GÖRÜŞ BELİRTELİM.

1980 askeri darbesinin ardından gelen ilk iktidar olan ANAP iktidarı ve onun lideri rahmetli Turgut Özal kazandığı ikinci seçim sonrasında yeni sivil anayasa tartışmalarını başlatmış ve o dönemde anayasanın iki önemli maddesi olan 141-142 ve 163. maddelerini meclis yoluyla kaldırmıştı. Aradan geçen onca zamanda sivil anayasa yapma isteği ne gerçekleşti nede bitti. 3. kez iktidar olan AKP bunun zeminini iki iktidarında atmış, hatta 2. iktidarında temeller zeminin epey üstüne, dolayısıyla ortaya çıkmıştı. 3. iktidar dönemlerinde amaç, bu temeller üstüne bir anayasa inşa etmekti. Bunun için süreç başlatılmış ve ilgili ilgisiz herkesten öneri beklendiği açıklanmıştı. Geçenlerde TBMM başkanı Cemil Çiçek ilk sivil anayasa çalışmaları için bekledikleri önerilerin gelmediğini söylemiş, buna SGK uzmanı Ali Tezel görüşlerini belirterek değinmişti. Cemil Çiçek’in isteği çok haklı bir istekti. Ali Tezel’de bu isteğe yerinde önerilerde bulunmuştu. Önerilerinin ardından halkında anayasa taslağının hazırlık aşamasına katılması gerektiğini üstüne basa basa söylemişti. Herkesin bir dileği vardı mutlaka, herkesin buna bağlı bir görüşü de tabii..

Fakat önce anayasa nedir onu görelim.

Bir devletin nasıl yönetileceğini belirleyen, kişi hak ve özgürlüklerini düzenleyen yasalar bütününe anayasa denir. Anayasal bir yönetim yasama, yürütme ve yargı organlarından oluşur. Böyle bir yönetim şeklinde güçler birbirinden bağımsız ve birbirine eşit güce sahiptir. Bunun halka yansıması her türlü haklardan yararlanma veya yararlanamama konusunda yaptırımda bulunulmasını isteme hakkına sahip olmasıdır. Bunun bireye yansıyan tarafıyla kişiselleştirilmesi ilgili konuları içeren yasalara bağlıdır. Onlar devamlı değişebilirler. Değişirken de  anayasanın ruhuna uygun olması vazgeçilmez şarttır.

Sivil anayasanın gerçekleşmesi için bundan önce yapılan anayasa değişikliği yol gösterici olacaktır. Konumuz değil ama özetlersek halk oylamasıyla yapılmak istenen şey demokrasinin işlerliği için daha önce askere verilmiş olan cumhuriyeti koruma ve kollama görevi kaldırılmış, işlenen suçların (askeri içtihatlar hariç) askeri mahkemelerde değil sivil mahkemelerde yargılanmasının önü açılmıştır. Ayrıca yargının iktidarların üstünde Demoklites’in kılıcı gibi sallanması engellenerek, hükümetlerin rahat hareket etmesi sağlanmıştır. Böyle bir yapının üstüne bir ana yasa geleceği unutulmamalıdır.

Türkiye’de ilk anayasa 1876’da Osmanlı döneminde yürürlüğe girdi. Bu anayasaya Teşkilat-ı Esasiye Kanunu denmişti. Kurtuluş Savaşı sırasında Ocak 1921’de egemenliğin milletin olduğunu belirten yeni bir anayasa kabul edildi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Nisan 1924’te daha kapsamlı bir anayasa yürürlüğe kondu. Bunu 1961 ve 1982 anayasaları izledi. 136 yıllık anayasa serüvenimizin bununla biteceğini kimse sanmasın. Hayat devam ettiği ve ülke varlığını koruduğu sürece ihtiyaçlar sürekli değişecek, buna bağlı olarakta yeni yasalar, döneme uygun anayasalar yapılacaktır.
 
Peki anayasa yapılırken nelere dikkat edilmelidir? Ak Parti Beyoğlu İlçe Başkan Yardımcısı,
Ak Parti İstanbul İl STK Platform Yönetim Kurulu Üyesi ve Beyoğlu Erzurum Eğitim Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Sezai ÇİMEN bu soruya şöyle cevap vererek önerilerini sıralamış:

1. 1982 Anayasası darbe anayasası olarak yapılmıştır, sırf bu nedenle yeni anayasa yapılmalı
2. Mevcut anayasada tanımsız kavramlar bilinçli bir şekilde anayasaya yerleştirilmiştir  (Laiklik vs..) bu kavramlar anayasanın temel ilkeleri içinde yer aldığı için keyfi bir biçimde baskı aracı olarak kullanılmıştır.Yeni anayasada tanımsız ve muğlak ifadeler, terimler olmamalı,yazılan her kelime net ve tanımlı olmalı.
3. Yapılacak anayasa herkesi kucaklamalı, kişi hak ve hürriyetlerine odaklı bir bakış açısıyla hazırlanmalı.
4. Yoruma açık maddeler tamamen ortadan kaldırılmalı, hak ve özgürlükler yoruma dayalı kısıtlanmamalı.
5. Mevcut anayasada gizli tuzaklar var. Hak ve hürriyetler tarif edilmiş ve başka bir madde ile bağlanmıştır bu giderilmeli
6. Demokratik yönetimlerde olmayan kurumlar tamamen kaldırılmalı, parlamento üstünde bir güç olmamalı. (Milli Güvenlik Kurulu gibi) 
7.Demokratik Hukuk Devletinde Anayasanın Devleti ve Kurumlarını koruma odaklı değil, bireysel hakları ve Parlamentoyu esas alarak yapılmalı.
8. Sınırsız hak ve hürriyet yerine, net tanımlanmış kişi hak ve hürriyetleri yer almalı.
9. Mevcut TBMM Türkiye Cumhuriyet tarihinde % 95 Milletin temsiliyle oluşması Yeni Anayasa yapımı için bir fırsattır, bu iş bu dönem mutlaka bitirilmeli.
10. Cumhurbaşkanı seçimi, görev ve yetkileri net olmalı, keyfi uygulamaya açık yetki ve karar olmamalı.
11. Genelkurmay ve TSK yetki, sorumlulukları Ülke yönetimine ve Millet adına hareket etme serbestliği, keyfiliği kaldırılmalı, düzenleme yapılmalı ve Başbakanlığa bağlanmalı.
12. Seçim kanunu değiştirilmeli, baraj % 5 e düşürülmeli, Başkanlık sistemine kademeli geçiş altyapısı yeni anayasada yer almalı. Parti kapatma yerine, suçu işleyenlere ceza verilmesi anayasal güvence altına alınmalı.
Türkiye’de her iki kişiden birinin oyunu almış Ak Partiyi sıradan bir Savcı kapatma davası açamamalı, Cumhurbaşkanı seçimlerinde yaşanan ayıp bir daha yaşanmamalı.
13. 367 garabetinin bir daha yaşanmaması için yeni anayasada TBMM işleyişi açık, net olmalı, kılık kıyafet serbest olmalı, başörtülü, açık, kapalı, etekli, pantolonlu ifadeleri iç işleyiş kanunlarından çıkartılmalı. Yeni anayasa yapılırken bu ayrımın yapılamayacağı bir şekilde yazılmalı ve yeni Meclislerimizde Kapalı Hanımlarında Vekil olarak olmasının önü hiç kapatılamayacak şekilde açılmalı.
14.Dini inanç, ibadet ve haklar anayasal güvence altına alınmalı Cuma günü öğle tatili 2 saat olmalı. Kamu kurum ve kuruluşlarında kılık kıyafet keyfiliğini ortadan kaldıran bir anayasada metni oluşturulması, kapalı kadınların okuma ve çalışma alanlarında serbestliği anayasal güvence altına alınmalı.
15. İdam bazı konular için anayasaya tekrar koyulmalı ve uygulanmalı. Bölücü terörle mücadelede caydırıcı bir ceza uygulaması olmalı, çocuk, kadın, asker demeden kalleşçe insanları katleden katilleri modern otel konforunda bakmaya kimsenin hakkı yok. Hak ettiği ceza mutlaka idam olmalı. 
16. Yeni Anayasa iç barışımızı sağlayacak metinlerin çokça yer aldığı bir anayasa olmalı.
17. Eğitim hakkı, anayasada en öncelikli maddelerden biri olmalı.
18. Kurucu meclis muhabbetine, oyununa gelmemeliyiz. % 95 gibi Milletten yetki almış bir Meclis,YENİ ANAYASAYI mutlaka yapmalı.

Bu önerilere katılabilir veya katılmayabilirsiniz. Ama yapmanız, daha doğrusu yapmamız gereken biz bireyler olarak, dernekler, odalar v.b gibi STK’ların çatısı altında görüş ortaya koyup, bunu yazılı metne dönüştürüp TBMM başkanlığına ulaştırmak. İlgili olduğunuz konuda mutlaka sesinizi duyuracak kurum kuruluş ve STK’lar vardır. Ben öyle yapacağım. Engellilerle, dolayısıyla kendimle ilgili olarak TSD şubeleriyle ve öncelikle yöneticisi olduğum TSD Adapazarı Şubemizle bu ortak sesi mutlaka TBMM’ye ulaştıracağız. Sizdende bunu özellikle bekliyorum sevgili okurlar.


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Yayın Tarihi: 18.01.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder