Biz Türkler şiir yazma konusunda oldukça yetenekliyiz. İlk
gençlik yıllarında birkaç satır şiir yazmayanımız nerdeyse yoktur. Askere
giderken şiir yazarız, sevdamızı şiirle anlatırız yavuklumuza. Derdimiz olur,
serin pınarlar gibi bizi ferahlatsın diye şiire sığınırız. Şair olmamıza o
kadar çok neden var ki..
Bu köşede çoğunlukla sizlere kendi şiirlerimi sunmak
istiyorum sevgili okurlar. Kendi
şiirlerimi sunarken hikâyelerinden de söz edeceğim.
Yazmak işi iki taraflı bir olaydır; yazmak ve okumak..
Yazarken benimdir, okurken sizin.. Siz yazılanı okurken kendinizle
özdeşleştirirseniz beğenmeye, hoşlanmaya başlarsınız. Özdeşleştirme anlamaktır,
anlamak ve kendin olarak anlatılanı görmek.. Böyle bir okur yazar ilişkisi uzun
ömürlü olur.
Gelelim şiirlere..
İlk sunacağım şiir bir güfte. Yani şarkı sözü. Bestesi de
bana aittir.
SONBAHAR
Gelince sonbahar
Biter bütün aşklar
Tenhalaşır sokaklar
Başlar yağmurlar
Gelme sen sonbahar
Sen gelirsen ah!..
Göz yaşım durmaz akar
Bitecek diye aşklar
Sararan yapraklar
Kuruyan dallar
Her şeyin hazin sonunu
Sanki anlatırlar
Gelme sen sonbahar
Sen gelirsen ah!..
Göz yaşım durmaz akar
Bitecek diye aşklar
Aydın Göle
1971
Bu şiiri yazdığımda 15 yaşındaydım. Mandolinden gitara
geçmiştim. O yıllarda okullarda müzik dersinde bir çalgı mutlaka öğretilir,
müsamereler için orkestralar kurulurdu. Çalmayı öğretilen çalgılar ya
mandolindi, yada blok flüt.. çok çok bir melodika da olurdu, oda olursa. Daha
sonra gitarlarda öğretilmeye başlandı.
Ben özürlülüğümden dolayı sürekli okula gidemediğim için bu
derslerden sorumlu değildim. Sınıf öğretmenim kanaat notunu kullanırdı benim
için, sınıfımı öyle geçerdim. Ama içimde müzik aşkı vardı. 1967 yılında annem
bu aşka dayanamadı ve bana mandolin aldı. Kendi kendime öğrendim. Öğrenirken
çok kafa patlattım, çevreye verdiğim rahatsızlık az değildir.
Gene o yıllarda besteciliğe de soyundum utanmadan. Şiir
yazmayı beceremiyordum, başkalarının şiirlerini şarkılarımın güftesi
yapıyordum. Bir yalanla başladı her şey. Bestelediğim bir şiire benim demiştim.
Ondan sonra yalanım ortaya çıkmasın diye şiir yazmaya başladım. O yıllardan çok
az şiir elimde.. çoğuna şiir denemezdi, bu yüzden defterleri yaktım. Sonbahar
ilk yazıp bestelediğim şiirdir, daha doğrusu şarkı sözüdür.
***
İŞTE GELDİ İŞTE BAK
Bak takvimden bir yaprak daha kopuyor
Ömrümüzden bak, bir gün daha siliniyor
Ve böylece geçiyor günler
Soluyor tek tek, açılan güller
İşte geldi işte bak
Bak işte gidiyor e
Bak bu tatlı hayat
Şarap gibi bitiyor
Dargınlıkla ne geçecek elimize
Yazık değimli bu sevgimize
Üzülme sen
Gül neşelen
Üzülmekle
Ne geçecek sanki elimize
Aydın Göle
09.02.1973
Bu şiirin altına şu notu düşmüşüm: bu şiiri mayıs ayında
komşu teyzelerin bahçesinde besteledim. Eksik bilgi tabii. O yıl lise bire
giden erkek kardeşime okuldan okuması için Halide Edip Adıvar’ın “Sinekli
Bakkal” romanını vermişlerdi. Bende
okudum. O romanda bir satırda geçen işte geldi, işte gidiyor sözünden ne
bulduysam buldum ve bu şiiri yazdım. O
zamanda 17 yaşındayım.
Bir başka şarkı sözü olarak yazdığım ve bestelediğim şiirimi
sunuyorum.
***
RUHUMUN GÜLÜ
Aşık oldum senin o güzel yüzüne
Görür görmez tutuldum yosun yeşili gözlerine
Seni sevince vuruldum o tatlı sözlerine
Ruhumun gülü
Kalbimin bülbülü
Ah gidi menekşe
Seni tanımasaydım keşke
Deniz gibi dalgalı ve başak sarısı saçlarına
İnan sevgilim, inan bana
Bedenimin her hücresi aşık oldu sana
Ruhumun gülü
Kalbimin bülbülü
Ah gidi menekşe
Seni tanımasaydım keşke
Aydın Göle
04.02.1973
***
İlk yılların toyluklarını görüyorsunuz. Bende bunu göstermek
için bu şarkı sözlerini buraya koydum. Yer yer fena değil bazıları ama gülmeden
de edemiyorum. Dönemin şiirlerinin ve ozan deyişlerinin çok etkisi var bu
şiirlerde.
İlk şiir denemesi diyeceğim bir şiirle veda etmek istiyorum.
Sabrınızı zorladıysam beni bağışlayın.
GÜVERCİNLİ KIZ
Dün akşam üstü
Güvercinli bir kız geçiyordu sokaktan
Akşamın bedbaht lekeleri
Bıkmamış kızın temiz yüzünde durmaktan
Güvercin memnun
Sahibesinin sıcak avuçlarında oturmaktan
Parlak ve tertemiz tüyleri
Sanki yaşadığı o anki mutluluktan
Güvercinli kız ve güvercini
Birer aşk meleği sanki
Bakışı ve yürüyüşleri edalı
Bir özlem içindeler besbelli
İkisi de birbirine sevdalı
Aydın Göle
16.03.1973
***
Mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle hoşça kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder