Geride bıraktığımız hafta biliyorsunuz 23 nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 90. yılı kutlandı. Bu tarih aynı zamanda gazetemizin de kuruluş tarihi. O gün gazetemizin ilk kurucuları Sayın Cezmi Hakman beyefendileriyle, Sayın eşleri Ayhan Hakman hanımefendilerinin onur konuğu olduğu, gazetemizin şimdiki sahibi Sayın Adnan Uyumaz ve eşi Sayın Sadiye Uyumaz hanımefendinin öncülüğünde köşe yazarları ve gazete çalışanlarıyla birlikte düzenlenen bir törenle ANADOLU gazetesinin 54. yılı kutlandı.
90 küsur yaşındaki Sayın Cezmi Hakman beyefendileri Adapazarı’mızın canlı tarihi. Kendilerinin -tabii izin verirlerse- engin bilgi ve tecrübelerinden yararlanıp eski Adapazarı’nın tarihini yazacak kişi bu şehir için çok önemli bir iş başarmış olur. Bu fırsatı kaçırmamalarını önemle rica ediyorum. Ben bunu yapmayı çok isterim, fakat engelli oluşum yüzünden, her türlü mekâna, her zaman giremediğim için bu mümkün değil.
Yarın annem kalp ameliyatı olacak. Onun heyecanı var içimde.. dualarınıza ihtiyacım var. Bizim için dualarınızı esirgemeyin. En masum dua başkaları için edilen dua imiş.
Bu kadar sözden sonra şiirleri beğenilerinize sunuyorum.
*** ***
İlk şiir vicdanıyla dünyalık edinme arasında kalan bir insanı anlattığım bir şiir.
…. ….
169
Kendisi de sevmezdi yüzünü
Gözlerini kaçırırdı aynalardan
Yaşamı hıncahınç dolu gardrop
Felsefesi hınca hınç bar ve diskotekti
Sanırsınız o dünyada tekti
Her kağıtta kaldı karalamaları
Karalamalarında toplama çıkarmalar
Büyüdükçe ettiği kâr
o kapılara sığmıyordu
Bir şey kalmış içinde insanlıktan
Aynada yüzünden utanıyordu
Aynada yüzünden utanıyordu
Aynalar terliyordu onu gördükçe
Yüzdüğü yeşil deniz gibi içinde
Aydın Göle
25 temmuz 2002
*** ***
Sevgili artık hayatınızdan çıkarsa ne olur? Aynısıyla aşağıdaki şiirleri yaşar. Ne çok acı çekmeyi seviyoruz.
…. ….
170
Işığa yasak koydum
Perdeleri kapalı pencerelerimin
Neyleyim dünya dönüyorsa
Neyleyim sensiz olduktan sonra
Renklerin hepsi öldü
Şimdi her şey simsiyah
Ben renkleri unuttum
Mavi senin soluğundu
Yeşil gözlerinde yeşildi
Kırmızı, dudakların
Sarı, saçlarında can bulur
Ben renkleri unuttum
Senden gayrısı artık simsiyah
Aydın Göle
25 temmuz 2002
*** ***
171
Beyaz güvercinim
Eksik kalmış bir şeyler
Çayın demi
Odamın nemi
Suyun hidrojeni
Hayret ikiden bire düşmüş
Su yanarsa durduk yerde bu yüzden
Senden bilirim
Çünkü ben yanıyorum
Aydın Göle
27 temmuz 2002
*** ***
Bir gün ayrılık bütün haşmetiyle karşınıza dikilir. Siz bunu hep düşünmüşsünüzdür. Tecrübenizde vardır ve ayrılıklardan pek etkilenmezsiniz sanırsınız artık. Ama ne boş bir sanı. Öyle kolay mı? Bir süre daha onu yaşarsınız. O bir süre daha içinizdedir. Ama gururunuz ona dönmenize engeldir. Şiir yazmaya devam etsenizde ona yollayamazsınız. İşte bu yollanmamış şiirlerden birkaç tanesi..
YOLLANMAMIŞ ŞİİRLER
1
Kulaklarım alev alev yandı
Telefonunu mu açtın, uyandın mı
Bu sabah ilk defa
İlk defa mesaj atmadım sana
Günaydın demedim kısa mesajla
Yollama demiştin unuttun mu
Yollamadım işte bu sabah
Bomboş kaldı telefonun biliyorum
Beni mi andın kulaklarım çınladı
Yağmur yağıyor bu sabah
Yağmur değil ateş yağıyor damla damla
Her damlada gül yanıyor,
karanfil, çiğdem..
Arı yanıyor, kelebek..
Ihlamur yanıyor, köknar, ladin..
Kayın meşe..
Karşı durdum ateşe
YANDIM
Aydın Göle
25 temmuz 2002
2
Biri geçti önümden
Ten rengi, saç rengi, biçimi sen
Gözlerimi alamadım
Baktım baktım, bakmaya doyamadım
Sonra kendiliğinden
İki damla yaş döküldü gözlerimden
Seni bu kadar sevdiğimi bilmiyordum
İnanamıyorum
Seni bu kadar çok mu sevdim
İnanamıyorum
Oysa ne çok söyledim sana sevgimi
Aydın Göle
25 temmuz 2002
3
Hiç beni düşündün mü bu gün
Aklına geldim mi hiç, doğru söyle
Sen yalan söyleyemezsin biliyorum
İtiraf ediyorum
Seni unuttuğum bir saniye bile yok
Bakalım sen unutacak mısın beni
Aydın Göle
27 temmuz 2002
4
Bu kadar zor ne olabilirdi
Neye katlanamazdım başka
Sana iyi geceler dilemediğim bu ikinci gece
Bu ikinci gece yüreğime yakıcı kor
Ne zor bir bilsen
Dua etmekti aslında dilekler
Gene Allah’a dua ediyorum senin için
Sen duymadan, sen bilmeden gene
Aydın Göle
27 temmuz 2002
5
Seni var ya seni
Efsunladılar seni
Böyle kolay beni
Bırakmazdın bilirim
Yaz sıcağında üşüdüm
26 temmuzdu, güneş insafsızdı
Ah gene de üşüdüm
O gün benden koptun
O gün ben benden koptum
Ayaklarım yere basmıyor
Ben yaşıyor muyum
Gören var mı beni
Ben beni kaybettim
Bende var olan seni
Sensiz yaşayamam
Aydın Göle
27 temmuz 2002
Bir yazının daha sonuna geldik. Hepinize iyi pazarlar sevgili okurlar. Annem için dualarınızı beklediğimi unutmayın rica ederim.
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Yayın Tarihi: 25.04.10
Yayın Tarihi: 25.04.10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder