26 Nisan 2011 Salı

“GÖRMEDİM ÖMRÜMÜN ASUDE GEÇEN BİR DEMİNİ” 1


ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE


Artık gündem hızla değişiyor, nerdeyse her saat başı yeni dünyalar kuruluyor. Sizi bilmem ama inanın benim başım dönüyor. Eski bir şarkı vardı, bilen bilir; “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” sözleriyle başlardı. Bu şarkı bestelendiğinde dünya ile birlikte ülkemizde yeşil cennetti mutlaka. Bu kadar kirli ve bu kadar gürültülü değildi. Buna rağmen şair “bir siyah gözün derdi”nden ömrünün dingin geçmediğini söylemiş. Hem o yıllar cumhuriyetin yeni yılları. İnsanlar vatan kurtarmanın ve kurmanın haklı gururuyla gelecekten umutluydular. Sevda hayatın güzelliği değil miydi? O zaman sevda varsın yaksın. Günlerin tek derdi bu olsun. Bu gün öylemi ya? Onların kurduğu vatan bugün bölünme tehlikesiyle karşı karşıya. Amerika’nın, kuzey Afrika ve orta doğu Asyasına biçtiği elbiseyi bize de giydirmek isteyeceğini herkes görüyor, biliyor. Bu durumda “Sevil neş’elen, sevme yanarsın” diyerek şarkı söyleyecek durumda değiliz. Bu gidişle daha çook “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” şarkısını söyleriz. Allah söyletmesin!

Dışarıda durum böyleyken içerde pekte farklı değil. İktidar muhalefet çekişmesi bir yandan, iktidarın cumhuriyetin yapısını dönüştürme çalışmaları bir yandan, insanları canından bezdirdi. Şimdi bu şarkıyı söyleyenler size göre haklı değil mi?

Bu sıralar gençler bu şarkıyı söyleseler yeridir. Binbir güçlükle üniversite sınavlarına hazırlanırlar. Günü gelir sınavlara girerler. Sınav ertesi sınavlarda hile yapıldığını duyarlar. Birileri soru çalarakta olsa, soru cevaplarının şifrelerini öğrenerekte olsa fırsat eşitliğini lâfta bırakıp önlerine geçmiştir. Sözün kısası birileri kayırılarak diğerlerinin çabaları, hatta sınava hazırlanarak tükettikleri ömürleri çöpe atılmıştır. Dünyanın masrafını boşuna yapmış durumuna düşmek ne demektir tahmin edersiniz.

Son yıllarda en güvenilir sistemler bile zaafa uğratılmıştır. Ben her yerde rüşvet ve kayırma olur, eski kısaltılmış adıyla ÖSS’de, şimdiki kısaltılmış adıyla YGS’de kesinlike olmaz derdim. Olmazdı da. Sadece bu sınavlarda mı sorun var? Elbette hayır! Son KPSS sınavlarını hatırlayın.. devletin açtığı her sınavda bir sorun çıkıyor. Ne gariptir ki dış tehlikeler varken bunun sayısı arttı. Nasıl bir nesil yetiştirilmek isteniyor? Yolsuzluğa, usulsüzlüğe alışmış bir gençlikle erdemli toplum oluşmaz. Erdemsizlerden oluşmuş bir toplum yaşayamaz. Kenarda köşede kalan birkaç erdemli insana da “Görmedim ömrümün asude geçen bir demini” şarkısını söylemek düşer.

Madem konumuz bu, gelin biraz bu sınavlara değinelim.

“Bir buçuk milyondan fazla öğrencinin katıldığı Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın test kitapçığında cevap şıklarının şifrelendiği anlaşıldı. Bir avukatın ortaya çıkardığı bildirilen skandalı, Uğur Dershaneleri matematik öğretmenleri ve Aziz Nesin’in oğlu matematik profesörü Ali Nesin de doğruladı. Zaten şifreyi bildikten sonra herkes aynı sonuca ulaşabilir.”

Bunun üzerine ÖSYM başkanı Prof.Dr. Ali Demir açıklama yaptı.

“İddia sadece basına dağıtılan master kopyalar için doğru, ancak sınavda her adayın soru kitapçığı, soruların yeri ve cevapların yeri birbirinden tamamen farklı” dedi. Sayın cumhurbaşkanımız ÖSYM başkanının bu açıklamasını yeterli bulduğunu belirterek “Başkandan (ÖSYM Başkanı Ali Demir) aldığım bilgiler beni tatmin etti. Öğrencilerimizin güvenle kendilerini ikinci sınava hazırlamaları gerekir” dedi.

Aradan iki gün geçti, baskılar artınca Ali Demir kendilerinde hata olmadığını, bütün hatanın matbaada olduğunu belirtti. Eh bir hatanın olduğunu sonunda kabul etmiş oluyordu işte. Madem öyle, sözü o kadar dolaştırmanın gereği neydi diye adama sormazlar mı? Aynı amaca hizmet edince bu örnekte olduğu gibi sorulmaz. Sorulsaydı daha önce yapılan usulsüzlüklerde sorulurdu.

DEVAM EDECEK

Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com


Yayın Tarihi: 13.04.2011


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder