30 Ağustos 2011 Salı

BENİM KUŞAĞIM BENİM NESLİM 1


Fransız’cadan dilimize giren kelimeyle “jenerasyon”, Türkçesiyle “kuşak” demek olan nesil, aynı veya üç beş yıl gibi yakın zaman diliminde doğup yaşayanları tanımlamak için kullanılan bir isimdir. Aynı dönem insanları anlatılırken “benim neslim” veya “bizim kuşak” vurgusunu çok duyarız. Özellikle “kurtuluş savaşı kuşağı”, “2. dünya savaşı kuşağı”, “68 kuşağı” ve “Kıbrıs Harekâtı kuşağı” derken bu dönemlerde doğmuş, yada o dönemde etkili olmuş kişilerden söz edilir.

Çeşitli dönemlerin insanları yaşadıkları dönemin belli karakter yapısıyla özdeşleşirler. Benim neslime kadar insanlar idealist fikirli, duygusal ve kahraman olurlardı. Benim dönemimden sonra gerçekçi ama çıkarcı oldular. Parayla tanıştılar ve parayı çok sevdiler. Her şeyin önüne parayı koydular. Sonuçta ne var ne yoksa sattılar. Halâ da satmaya devam ediyorlar ve bu satışların nerde biteceği belli değil. Bütün korkum bu işi vatan satmaya kadar vardırmaları.. olmaz ya, ama ya olursa?

Geçenlerde Yılmaz Özdil gazetesinde “Benim neslim..” başlığıyla bir yazı yayınladı. Oda benim gibi kendi kuşağından yakınıyor. Oda kendi kuşağının bu vatana pek iyilik yapmadığını dolaylı olarak söylüyor. Bakın neler söylüyor:

***
 
Ermenistan Cumhurbaşkanı, “Ağrı’yı alabilecek miyiz?” diye soran gençlerine, “Bu sizin neslinize bağlı... Benim neslim, üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirdi, Karabağ’ı düşmanın elinden aldı, bundan sonrası sizin neslinizin başarısına bağlı” dedi.
Benim neslim ise... “Hepimiz Ermeni’yiz” diye sokaklarda yürüdü.
*
Futbol Federasyonu’nun ambleminde Ağrı Dağı bulunan Ermenistan’la milli maç yaptı, Erivan’da milli marşımızın ıslıklanmasını naklen seyretti, sonra ayıp olmasın diye, Bursa’daki maçta Azerbaycan bayraklarını yasakladı.
*
Adamlar bize günahını bile vermezken, benim neslim Eurovision’da Ermenistan’a 12 tam puan verdi. Hatta,mümkünse 22 puan verebilir miyiz diye sorduğumuz... Eurovision yöneticilerinin ise, yalakalığın bu kadarı da fazla diye reddettiği iddia edildi.
*
Benim neslimin gazetecileri...
Soykırım Anıtı’na çiçek koydu.
Saygı duruşunda bulundu.
*
Benim neslim, Türkiye ile Ermenistan arasındaki hakemliği, bırak soykırımı tanımayı, soykırım yoktur diyeni  hapse tıkan İsviçre’ye yaptırdı.
*
Benim neslimin “1 milyon Ermeni’yi öldürdük” diyen yazarı, “onur konuğu” olarak Çankaya Köşkü’ne davet edildi.
*
Benim neslimin liboşları “Atalarımız soykırım yaptı, özür diliyoruz”
diye imza kampanyaları açtı.
*
Benim neslim, soykırım yalanıyla
adeta tek başına mücadele eden ve dolayısıyla benim neslimi utandıran,
Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu’nu görevden aldı.
*
Benim neslim, Soykırım
Kongresi’ne ev sahipliği yapan
Avrupa Parlamentosu’nun heyetine
ev sahipliği yaptı, TBMM’de ağırlayıp ziyafet verdi, çini tabak hediye etti.
*
Benim neslim, video kliplerinde Atatürk’ün fotoğrafını gösterip “katillll” diye bağıran, Ermeni rock grubu System of a Down için fun kulübü kurdu.
*
Beyrut Büyükelçiliği Başkâtibimiz Oktar Cerit, iman tahtasından vurularak şehit edildi; katilin kim olduğu belliydi ama, yakalanmadı. Beyrut Büyükelçiliğimiz tarandı, füze fırlatıldı. Beyrut Büyükelçiliğimizin askeri ataşesi’nin otomobili havaya uçuruldu. Beyrut THY bürosu bombalandı. Paris Başkonsolosluğumuzu silahlarla işgal  edip, 56 Türk’ü rehin alan, Konsolos Kaya İnal’ı ağır yaralayan, güvenlik görevlimiz Cemal Özen’i şehit eden Asala teröristleri, Lübnanlıydı. Topkapı Sarayı’nı otomobilin bagajına yerleştirdikleri bombayla havaya uçurmayı planlarken, erken patlama sonucu ölen Asala teröristleri, Lübnanlıydı. Asala, ilk radyo yayınını Beyrut’ta başlattı. Lübnan, sözde soykırımı tanıdı, bizi bebek katili ilan etti.
*
Benim neslim...
Lübnan’a Türk Telekom’u verdi.
*

DEVAM EDECEK


  
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Yayın Tarihi: 10.08.2011 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder