30 Ağustos 2011 Salı

DEMOKRATİK ÖZERKLİK Mİ BAĞIMSIZLIĞA GİDEN İMTİYAZ MI -3


Kendi kendilerine aldıkları kararla bir bakıma dokunulmazlık demek olan “Demokratik Özerklik” ilanının kapsadığı coğrafyayı ve bu özerklikten beklentilerini görmeye çalıştığımız yazımızı 3. ve son bölümüyle bitiriyoruz. 

***

BDP’nin resmî politikası ne özerklik konusunda? Siz DTK’nın ilan ettiği özerkliği destekliyor musunuz?

Evet destekliyoruz. DTK’nın bir bileşeni olarak bunu destekliyoruz. Bizim parti programımızda var bu. Parlamentoya gidersek, demokratik özerkliğin anayasal ve yasal altyapısını oluşturmak için mücadele edeceğiz.

Peki, bu özerklik işi yürümezse ne olacak?

Şu âna kadar ne oluyordu... Otuz yıldır ne oluyorsa, o olacak. Bakınız... Ölme, öldürme işini biz seçmedik. Bunu, devletin kendisi seçti. Devlet ölme ve öldürme işinden vazgeçmeli. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya sorunlarını nasıl çözmüşse, “ey halkım, ey Kürtler gelin biz de böyle çözelim” demeli devlet. Bu ülke bir imparatorluğun bakiyesidir. Burası çok dilli, çok dinli bir topluluktur. Ama Cumhuriyet bunu inkâr etti! Türkiye, yerel yönetimler, medeni ve siyasi haklar ve anadil konularında altına imza attığı uluslararası sözleşmelerdeki çekincelerini kaldırsa...

Sonuç ne olur?

Demokratik özerkliğin içini büyük ölçüde doldurur. Bunlar çağdaş ve evrensel sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin kabulü, önemli bir başlangıç olur. Bu kabul, Türkiye’yi de rahatlatır, bizi de. Demokratik özerklik ilanı Türkiye’nin üniter devlet yapısı içinde bir barış formülasyondur. Bunun görülmesi lazım...

***

Adamlardaki densizliğe bakın. Hem kendilerini her gücü kullanma hakkına sahip görüyorlar, hem de bağımsızlıklarını eninde sonunda ilan edecekleri süreçte Türkiye Cumhuriyeti çalışanlarının akıttıkları alın terleri demek olan vergileri kendi düzenlerini kurmak için fütursuzca istiyorlar. Yani adamların bizden kopmaları için üste parada mı vereceğiz biz? Tam bir komedi bu. Ama durun bu yazı burada bitmedi. Yazı tarafta “Vergi vermeyiz” başlığıyla çıkınca, her zamanki kıvraklıklarıyla u dönüşü yapmaktan ve buna gerekçe uydurmaktan geri durmadılar tabii.

işte o haberden alıntılar şimdi sırada.

***

Taraf'ın manşeti BDP'yi kızdırdı

BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Taraf gazetesinde manşetten ‘Vergi vermeyiz’ başlığı ile yayınlanan habere tepki gösterdi.

BDP’nin Van’daki yaz kampının son gününde gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplandıran Bengi Yıldız, 2,5 saatlik röportaj verdiğini ve çıkan kısımla da o manşetin çıkmayacağını savundu.
Belediyelerin kendi bölgelerinde belli vergiler aldığının bilindiğini söyleyen Yıldız şöyle konuştu:

Emlak vergisini kim alıyor, merkezi hükümet mi alıyor? Güçlendirilmiş yerel yönetimlerin daha fazla vergi alma durumları var. Bunu özerkliğe getirdiğiniz zaman dünyadaki bütün örneklere bakın. O açıklamaya baktığınızda İspanya’ya ve diğer özerkliklere atıfta bulunuyorum. Dünyanın her yerinde böyledir. Bu özerklikler, kendi vergilerini toplarlar. Şimdi bunu ‘Vergi vermiyoruz’ meselesiyle manşet yapmak doğru bir yaklaşım değildir. Bütünlüklü okunduğu zaman sorulan soru şu: Peki Hakkari’ye o vergiler yetecek mi? Diyorum ki Hakkari 80 yıldır ihmal edilmiş, nasıl ihmal edilmişse merkezi hükümet pozitif ayrımcılık yapacak sadece Hakkari’ye değil, Marmara ve Ege bölgeleri dışındaki bütün bölgelere pozitif ayrımcılık yapması lazım diyorum.”

Birilerinin illâ uç bir haber çıkarmak istediğini öne süren Yıldız şöyle konuştu:

“Kim okursa okusun, o açıklamanın bütününü okuduğu zaman onda öyle bir şeyin olmadığını tam tersine demokratik özerkliği bir barış, Türkiye’nin bütünlüğü içerisinde bir barış modeli olarak gördüğümüzü ifade ettik. O da bir çok yerde ısrarla farklı yönlere çekilmek isteniyor. Demokratik Toplum Kongresi içerisinde farklılıklar var, çatlaklar var şeklinde haberler çıkarılmaya çalışılıyor.
Bunu doğru ve ahlaki bulmuyoruz. Okuyucular bunu okusunlar, baksınlar, gerçekten o manşet çıkıyorsa benim söyleyecek hiçbir şeyim yok. Ama bana göre o manşetin tersi bir şey çıkar. Tam tersine Ankara’dan oraya pozitif bir ayrımcılık yap diyen bir ifadede bulunan bir şahıs, her halde biz vergi vermiyoruz demem, her halde Ankara’ya diyoruz ki sen ihmâl etmişsin, pozitif ayrımcılık yap oraya. Ama orada olan vergiyi de oraya harcayacaksın. Mesele bu.”

***

Yok ben yanlış söyledim kız evlendirmiyoruz, sanki gelin alıyoruz. Baksanıza bir naz, bir naz ki.. sormayın. Sanki karşı taraf, istekleri her an değişen kız evi. Şakayı bırakalım, bu son olanlar “Demokratik Özerklik mi, Bağımsızlığa Giden İMTİYAZ mı?”


BİTTİ


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com


Yayın Tarihi: 05.08.2011 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder