26 Aralık 2011 Pazartesi

3 ARALIK DÜNYA ÖZÜRLÜLER GÜNÜNÜN ARDINDAN

Geçtiğimiz Cumartesi “Dünya Engelliler Günü” idi. Bilinç ve duyarlılığı arttırmanın ana hedef olduğu böylesi özel günlerde her yıl birçok etkinlik düzenlenir. Bu nedenle diğer illerimizle birlikte ilimizde de çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bunlardan ilki ev sahipliğini Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun il dışında olması nedeniyle yardımcısı Sayın Fevzi Kılıç’ın yaptığı kahvaltılı toplantıydı. O toplantı Büyükşehir Belediyesi Özürlü Hizmet Müdürü Sayın Nurcan İriş hanımın gözetiminde düzenlenmişti. Katılan dernekler şunlardı.
Altı Nokta Körler Derneği,
Engelliler Yardımlaşma Derneği,
Ortopedik Engelliler Derneği,
Türkiye Sakatlar Derneği Adapazarı Şubesi,
Sevgi Çiçeği,
Sapanca, Hendek ve Akyazı Engelli dernekleri,
Dünya Engelliler Federasyonu,
Zihinsel Engelliler Derneği
Kahvaltı sonrasında katılımcıların kısa bir özgeçmişlerinin ardından günün önem ve anlamına uygun ilk konuşmayı Büyükşehir Belediye Başkanı yerine yardımcısı sayın Fevzi Kılıç’ın yaptığı konuşmalarda söz alan aynı zamanda üyesi oldukları derneklerin temsilcisi konuşmacılar pek dişe dokunur konuları gündeme oturtamadılar. Genellikle dilek ve arzularını pekiştiren bir konuşma yapan konuşmacılar, geleceği kurmanın telaş ve duygu yoğunluğu içinde daha çok birlikte olma isteklerini belirttiler.
Kahvaltılı toplantının ardından Sayın Fevzi Kılıç bütün katılanlara birer beyaz karanfil, birer kutu lokum dağıttılar. Ağız tadının hatırlandığını gösteren bu hediyelerden gelecekte yaşam tadına da daha çok katkıda bulunabilecekleri düşüncesiyle içimizde bir ümit büyüdü.
Toplantıya Türkiye Sakatlar Derneği Adapazarı Şubesinin temsilcileri olarak Başkan Yardımcımız Selim Özen kardeşim ve ben katıldık.
Oradan Sakarya Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Öğrencilerinden bir grup öğrencinin destek ve katılımıyla derneğimizin düzenlediği Sakarya halkının engelliler hakkında bilinçlendirilmesinin amaç edinildiği 2. toplantıya katıldık. Çark caddesinin sonunda başkanımız Sadettin Yılmaz’ın liderliğinde başlayan yürüyüşümüz atılan sloganlarla gümrük önünde son buldu.
“Acıma destek ol!”
“Engellilere engelsiz davranın!”
“Engelli olmak suç değildir.”
“Bütün engeller bilgi ve sevgiyle aşılır.”
“Her sağlam bir engelli adayıdır.”
Slogan ve pankartları ve Sadettin Yılmaz’ın özel sunumuyla Çark caddesi esnafının erişim imkânı sunmayan rampaları kınandı. Esnafın bu konuda “biraz daha duyarlı” olması istendi.
Gümrük önünde son bulan yürüyüşün ardından Selim Özen kardeşim bir konuşma yaptı. O konuşmanın tam metnini noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi sunuyorum.

***

BİRAZ DAHA DUYARLILIK

Hayatın tam anlamıyla mücadeleye dönüştüğü yeryüzünde bizde kendi var olma mücadelemizi veriyoruz elimizden geldiğimizce..

Ama bir yanımız eksik, bir yanımız yetersiz, birçok imkândan mahrum. Hayat şartlarının ağırlığı, sorunlar, imkânsızlıklar, hepsinin üstesinden gelebileceğimize inandığımız umutlarımız.
Bir yanı eksik yaşamak, özürlü olmak, özürlü olmanın getirdiği sıkıntılar. Bütün bunlar yazmakla, konuşmakla bir durum değil maalesef. Hani “kelimelerin kifayetsiz kaldığı” durumlar vardır ya, işte öyle bir şey.
Hiç düşündünüz mü? Bir yerleri eksik insanlar nasıl yetişir hayatın izine?
Gözden, ayaktan, kulaktan, dilden ve en içler acısı akıldan yoksun bir halde. Evet haklısınız biraz karışık bu iş öyle bir konu ki konuşmak kolay, uygulamaya geçince çözümü güçleniyor.
Oysa her şey gibi özürlü olarak yaşamakta bir kavram. Çünkü bizler öyle umutla soluyoruz ki yaşamı ta ciğerlerimize kadar.
Güçlüklere, engellere, imkânsızlıklara, görülmezden gelinmelere, eksikliklere inat, mücadele sözcüğü anlam kazanıyor.
Hayatı yaşamaktan çok, hayatı düşünen insanlar olarak ne yaşamın heyecanından yoksunuz, nede sonu önceden bilinen kaygıların tutsağıyız.
İşte yaşamı böylesi derinden soluma hazzıyla işitememek, yürüyememek, konuşamamak, görememek gibi eksikliklerimizi göz ardı etmeden hayatın eksik yanlarını nasıl tamamlayabiliriz? Düşünce, kaygı ve saygılarımızla (öğrenciliğin, öğretmenliğin, tıbbın, hukukun, siyasetin, işçiliğin, memurluğun, ressamlığın, yazarlığın) sanatın ve sanatçılığın şimdi satırlara sığdırmamızın mümkün olmayacağı bir çok alanına eksiksiz ve sağlam yüreğimizle silinmez imzalar atıyoruz.
Bu kadar gerçekçi, onurlu ve haklı nedenlerimizle diyoruz ki, etrafınıza biraz daha duyarlı baktığınızda göreceksiniz toplumumuzun en açık yarası ve ancak o zaman daha derin düşüneceksiniz özürlü kavramını.
İtiraf etmek gerekirse bizler özürlü olmaktan pekte muzdarip değiliz. Biz kendi içimizde bir çok iyi çoktan açık, kaderi takdir eden rabbimize duyduğumuz sevgi ve kaderin kaçınılmaz olduğu inancıyla
Bizimde hayatla mücadele içinde olan özürsüz insanlar gibi daha göreceli sıkıntılarımız var. Eğitim, istihdam, altyapı, ulaşım, kendi çabalarımızla kendi yaşamımızı idame ettirmek gibi.
Her şeyi devletimden bekleyen bir mantıkla dile getirmiyorum. Sıkıntılarımızı sivil toplum örgütleri, özel sektör sahipleri, işadamları, yerel yönetimler, basın, kısacası insanlık; hepimiz gücümüz ölçüsünde el uzatsak ihtiyaç sahiplerine bu satırlar bir daha yazılmayacaktır.
Sorunsuz bir yaşamı düşlemenin düşten öte bir açıklaması olmayacağı bilincindeyiz. Bu toplumun en aşikar gerçeği olarak diyoruz ki, hem kendi yarınlarımıza umutla bakabilmek hemde ülkemizin yarınlarına umut olmak arzusu ile tamamlayalım eksik yanlarımızı.
İmkânlarımızı biraz daha zorlayarak bizimle dayanışma içinde olup bizleri motive edin ki hayatın altına daha inançlı yüreklerle imzalar atalım.
**
Konuşmanın sonunda başkanımız Sadettin Yılmaz katılan öğrencilere, konuklara ve bizleri izleyen halka teşekkür etti.
Öğleden sonra otomatik olmayan rampalı yarım otobüsle yeni terminâl ziyaret edildi. Yeni terminalin engellilerce kulanımının pek mümkün olmadığı görüldü. Bu konuda görüş ve dilekler ilgililere bildirildi.



Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com/


Yayın Tarihi: 07.12.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder