28 Şubat 2012 Salı

ATATÜRK CUMHURİYETİ 3

Dizi yazımızın bundan önceki bölümünü KİT’lerin yabancı şirketlere satışı konusunda duyduğum korkulardan dolayı şöyle bitirmiştim: “Bunların bazıları önemsiz gibi görülsede öyleleri varki yaşamsal öneme sahiptir. Gelecekte ülkemizin ekonomik, siyasi ve üniter, sözün kısası bağımsız yapısına çok önemli etkilerini yaşarsak hep beraber göreceğiz.” 

Yabancı Şirketlere Satılanlar Listemize kaldığımız yerden devam edelim.

77- TÜPRAŞ 2 adet taşınmaz,
78- TDI 1 Adet Taşınmaz,
79- SEKA 5 Adet taşınmaz,
80- KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Tasfiye Edildi),
81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi),
82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi),
82- SEKA Kocaeli Fabrikası ve arsası
83-Sümer Holding Sarıkamış İsletmesi,
84-Sümer Holding Sivas Dokuma Fabrikası,
85- Sümer Holding Manisa Pam. Men. A:S,
86- Sümer Holding Makine Ve Teçhizat,
87- Sümer Holding 32 Adet Taşınmaz,
88- TÜGSAS Samsun Gübre Sanayi A.S,
89- Tekel 5 Adet Taşınmaz,
90- Araç Muayene İstasyonları 1. Bölge,
91- DSI ERCIYES Sosyal Tesisi,
92-Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı ERCIYES Sosyal Tesisi,
93- Karayolları ERCIYES Sosyal Tesisi,
94-TEKEL Sigara Fabrikaları,
95-Sümer Holding Bergama Pamuk İpliği Fabrikası,
96-TEKEL Sigara Fabrikalarına Ait Taşınmazlar,.
97-TEKEL Puro Fabrikaları,
98-TEKEL Alkol İsletmelerine Ait Taşınmazlar,
99- Tercan Ayakkabı İsletmesi,
100-TCDD Mersin Limanı,
101-Adapazarı Şeker Fabrikası,
102-Ereğli Demir Çelik Fabrikası,
103-İskenderun Demir Çelik Fabrikası,
104-Ereğli Limanı,
105- İskenderun Limanı,
106-Yarımca Limanı,
107- Yarımca Porselen Fabrikası,
108- Romanya’daki Silisli Sac Fabrikası,
109- Divriği Demir Madeni,
110- Hekimhan Demir Madeni,
111- Kırıkkale Çelik Çekme Boru Fabrikasi,
112- BORÇELIK,
113-TÜPRAS,
114- PETKIM,
115- TÜRK TELEKOM,
116- KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI,
117- TÜGSAS Toros Gübre Fabrikası,
118- TÜGSAS Tekirdağ, Tarsus, Fatsa Depoları,
119- Seydişehir Eti Alüminyum A.S,.
120- OYMAPINAR BARAJI,
121- ETI Alüminyum’a Ait Madenler,
122- Emekli Sandığı Ankara Emek İşhanı,
123- Emekli Sandığı İstanbul Hilton Oteli. 

Bu listede olan ve bu listenin dışında kalan bazı şirketler kimlerin oldu görelim.

Türk Telekom Lübnan’lıArap’ın, Telsim İngiliz’in, Kuşadası Limanı İsrailli’nin, İzmir Limanı Hong Konglu’nun, Araç muayene işi Alman’ın, Başak Sigorta Fransız’ın, Adabank Kuveytli’nin, İETT Garajı Dubaili’nin, Avea Lübnanlı’nın, Pektimi Kazak’a sattık, dediler, Ermeni olduğu ortaya çıktı. Ermeni Fransız Alman diye ayırmam, fanatik yabancı daha doğrusu Ermeni düşmanı değilim. Sadece bireyi olmaktan gurur duyduğum Türklüğün çıkarlarının savunucusuyum. Devam edelim.

Rakı Amerikalı’nın, Finansbank Yunanlı’nın, Oyakbank Hollandalı’nın, Denizbank Belçikalı’nın, Türkiye Finans Kuveytli’nin, TEB Fransız’ın, Cbank İsrailli’nin, MNG Bank Lübnanlı’nın, Alternatif Bank Yunanlı’nın (hemde müflis yunanlının), Dışbank Hollandalı’nın, Şekerbank Kazak’ın,

Yapı Kredi’nin yarısı İtalyan’ın, Turkcell’in yarısı Finli’nin Rus’un, Beymen’in yarısı Amerikalı’nın, Enerjisa’nın yarısı Avusturyalı’nın, Garanti’nin yarısı Amerikalı’nın, Eczacıbaşı İlaç Çek’in, İzocam Fransız’ın, TGRT(Fox) Amerikalı’nın, Demirdöküm Alman’ın, Döktaş Fransız’ın.

Rahmetli Özal’lı ANAP iktidarının zamanında dillendirilip, gerçekleştirmeye fırsat bulunamayan hukuksal, siyasal alt yapı değişikliği AKP eliyle gerçekleştirilerek ekonomik tasfiyeden sonra hukuki tasfiyede yapılmak istenmektedir. Özelleştirmeyle gelen 30 milyar gelirlere Katar’dan geldiği söylenen 30 milyar dolar sıcak paranın eklenmesiyle ülkenin bayındır hale getirilmesi bir gelişme olarak sunuluyor. Gelişmenin imalat sanayideki üretimle ölçülmesi gerektiğini herhalde bilmeyen yok. Burada elle tutulur bir gelişme olmadan elde edilen mirasyedi tesellisinden başka bir şey değildir.

Bu tablonun üstüne Necati Doğru’nun şu yazdıklarını koyalım. Manzara tamamlanacaktır.

***

“Türkiye’deki şu tabloya bakın:
Fen fakültesi mezunları işsiz. Matematik mezunları işsiz. Kimya mühendisleri işsiz. Su ürünleri mühendisleri işsiz. Biyoloji mezunları işsiz. Ziraat mühendisleri işsiz. Eczacılık mezunları işsiz. Orman mühendisleri işsiz. Veterinerler işsiz. Öğretmenler işsiz. İktisat mezunları işsiz. Gazetecilik mezunları işsiz. (...)”
...

“Yine araştırma sonuçlarını yazıyorum. Şu içler acısı tabloya bakın:
Fen mezunları memur olmak istiyor. Matematik mezunları memur olmak istiyor. Kimya mezunları memur olmak istiyor. Biyoloji mezunları memur olmak istiyor.

Gençler, liseden sonra 4 yıl fakülte bitirip; fen, matematik, fizik, biyoloji, mühendislik okuduktan sonra  “devlete memur olmak”  için pedegoji sertifikası da alıp, lisede- orta öğretimde öğretmenliğe bile razı oluyorlar. Çünkü bu gençler; iktidarın 10 yıldan beri uyguladığı  “büyük cari açığa dayalı sıcak para beslemeli, eldeki devlet mallarını özelleştirmeyle satan ve yüksek faiz yoluyla dışarıya gelir transfer eden”  ucuzcu-kolaycı- dışa bağımlı ekonomik politikası yüzünden çalışabilecekleri doğrudan teknoloji, araştırma ve hizmet şirketleri bulamıyorlar.

Ülke ithalatla büyüyor. Ülke teknoloji geliştiremiyor. Ülke bilgi üretemiyor. Ülkenin devleti ve özel sektörü; yeni teknolojileri ve yeni bilgileri dışarıdan alıyor. Araştırma yerde sürünüyor. Geliştirme dipte debeleniyor. Kopyacı bir sanayi oluştu. Montajcı bir yapı kökleşti.
Yine araştırma sonuçlarını yazıyorum. Şu perişan işgücü verilerine bakın:

15-24 yaş arasına gençlik diyoruz. Gençlerin sayısı 11.5 milyonu buluyor. Bunun 4 milyon 394 bini okuyor. Yani 11.5 milyon gencin sadece yüzde 38’i lise ve üniversite eğitimine devam ediyor. Kalanı yani 7 milyonu; eğitimini tamamlamadan işi bırakmış. 7 milyon gencin bir bölümü işsiz;  kahvelerde, sokaklarda, sağda-solda gençliklerini öğütüyorlar.”

***

Bankacılığı yabancı, haberleşmesi yabancı, sigortacılığı yabancı, üretimin önemli bölümü yabancı olan ülke ekonomisinde toprak mülkiyeti kanunları da yabancıların mülk edinmelerine uygun hale geldikten sonra, öteden beri eğitimde Özel ve Anadolu Kolejleri eliyle süren İngilizce öğretim modeliyle düşünce sistematiği de yabancılaştıktan sonra  geriye bir şey kalmıyor. Üstüne yargının rejime değilde iktidara bağımlı hale gelmesinide ekleyin. Bundan sonra bir tek hareket kalıyor; meclisi hükümetin onay merkezi haline getirmek! Atatürk Cumhuriyetinden bu durumda söz edebilir misiniz?


BİTTİ


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Yayın Tarihi: 17.02.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder