31 Aralık 2014 Çarşamba

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ

Merhaba sevgili okurlar. Sonbahar neredeyse sona ermek üzere. Kış geldi, geliyor. “Bu sene kar yağmadan kış geçirdik” demeyelim. Bu yıl kışın bol yağışlı, özellikle karlı olmasını yüce Allah’tan dileyelim. Çünkü geçtiğimiz yaz susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Geçtiğimiz kış biterken düşen üç cemreden sonra kar yağmıştı. Sizlere sunacağım ilk şiir böyle bir mevsimde açan zerdali ağacına nasihat şiiri. Ben çok sevdim. Bu şiirle birlikte Cahit Külebi’den 5 şiir seçtim. Pazar keyfinize keyif katmak umuduyla..

...

ZERDALİ AĞACI
Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım,
Aklın ermeden.

Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım,
Pişman olursun sonra.

Şimdi okşar da hafif hafif
Bir gün yerden yere çalar rüzgâr
Küçük zerdali ağacım,
Bakma güzel gitsin havalar.

Sallasın dalların çocukların gibi
Bakma güneş ısıtsın varsın
Küçük zerdali ağacım,
Sonra donarsın

Zemheri bahar mı olur
Akşamları seyret anlarsın
Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım.

Cahit Külebi
...

ALACAKARANLIKTA


Akşam karanlıklarla sarmaş dolaş
Sen de sarılmışsın yalnızlığına,
Taksiler kurşun gibi gelir geçer
Troleybüsler salına salına.

Tek tük kadınlar aydınlatır caddeyi.
Genç kızlar beyaz neonlar gibi.
Ortancalar gül rengi ışık saçar,
On beşine varmamışlar masmavi.

Sen de yalnızlık saçarsın.
İçmeye korkarsın, efkâr basar.
Ağlayamazsın elâlem var.
Şapkanı bile çıkaramazsın
Saçlarını uçurur rüzgâr...

Gittim deniz kıyısına oturdum.
Akşam karanlıklarda sarmaş dolaş,
Ben de denize akıyordum
Irmaklar gibi yavaş, yavaş...

Cahit Külebi

...

BİR UMUT
Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin,
Yitirmişsin ne varsa birer birer.
Bir sağlık, bir sevinç, bir umut
Onlar da nerdeyse gitti, gider.

Dost bildiğin insanların yüzleri
Aynalar gibi kapkara.
Suyu mu çekilmiş bulutların
Dönmüşsün kuruyan ırmaklara.

Taşlara düşen saat gibi
Ne artı ne eksi.
Bir sağlık, bir sevinç,
bir umut Hikâye hepsi..

Cahit Külebi

...

GEL SENİNLE RESİM YAPALIM
Gel seninle resim yapalım.
Bir yüz çizelim ince,
Küçük nezleli bir burun
Ve gözler zeytin iriliğinde.

Sonra bir gelincik, ince bir boyun,
Soyulmuş bademden daha ak bir ten,
Öyle bir yüz ki seher vakti
Mutluluk estirsin güneş doğarken

Ve saçlar çizelim, bulutlar,
Türküler, masallar gibi,
Hepsinin üstüne sonra
Kocaman bir insan yüreği.

Öyle bir yürek ki sevgiyle
Arkadaşlıkla, mutlulukla dolsun,
İsterse ondan sonra
Bütün şairler ölsün.

Cahit Külebi

***

Okuyacağınız şiir bir besteyle karşıma çıktı. Söyleyen sanatçı Yaşar Kurt’tu. Yaşar Kurt’u bana tanıtıp sevdiren Volkan Yıldız arkadaşımdır. Bu şiir bana şimdi olmayan bir çok şeyi hatırlattı. Bizim Pamukova kavunlarımızı meselâ..

...

İSTANBUL
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.

Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.

Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır

Fakat içimde şarkı bitti.

Cahit Külebi

***
Sırada her zaman olduğu gibi kendi yazdığım şiirler var. Küçük şiirler bunlarda.. 72 numaralı şiir sembolist ve karamsar bir şiir. Ardından gelen şiirle bu karamsarlığı dağıtmaya çalışıyorum.

1
Dudakların korlu, kalbin karlı sevgilim
Sen öpsen dudaklarımı asırlarca yanarım
Dudaklarını öpsem, erimez mi kalbinin karları
Asmalar yeşermez mi yaprak yaprak
Üzüm üzüm gülmez mi bahar

Aydın Göle
8 ağustos 2003

***

71
Gözlerin iki kor
Bakışından yanmayan yok
Kalbin kartepe, yaz-kış kar
Sana tutulupta ölmeyen mi var
Mezarlarında mutlu yatar aşıkların

Aydın Göle
11 ağustos 2003

***

72
Pencerelerden içeri bakar dolunaylarda
Kapişon karanlığında gizli yüzlü yalnızlık
Elinde şemsiye, kendinden saklanır, ıslanmamak için
Ortalıkta şenlik mi var
Bir sandalye ip atlıyor
Oturanı yok
Kuzey yıldızından buz gibi notalar geliyor
İçimizi ürperten bir melodi
Dinleyeni yok
Kelebekler uçuyor gece gece
İnsan suratlı kelebekler
8 numara miyop gözlük gözlerinde
Ellerinde golf sopaları
Kalpleri atıyorlar deliklere

Aydın Göle
12 ağustos 2003

***

73
Bir yıldız kaydı suda yüzen suna gibi
İçimde umudun sıcaklığı
Talihten mutluluk diledim, seni verdi
Ömrümün armağanısın bir tanem

Aydın Göle
11 ağustos 2003

***

İyi pazarlar sevgili okurlar. Kışa giriyoruz ya, artık soğuk günler bizi bekliyor. Bu hafta hastanede günlerim geçecek. Pazartesi günü KBB’de lenf bezlerimden kanser taraması geçireceğim. Salı günü Göğüs Hastalıkları’nca Akciğerimden çıkan kanser bulgusu nedeniyle paça alınacak. Perşembe günü böbrek üstünde oluşan 3mm’lik kitle için MR çekilecek. Yani uzun bir uğraşın ilk etabında koşuşturuyoruz. Sizler dualarınıza benide katarsanız sevinirim sevgili okurlarım. Allah izin verirse, haftaya kendi şiirlerimle birlikte bir başka şairin şiirleriyle buluşmak umuduyla şimdilik hoşça kalın.

 

Yayın Tarihi: 07.12.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder