31 Aralık 2014 Çarşamba

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ


Merhaba sevgili okurlar. Bugün ilk olarak halk şiiri tarzında yazılmış şiirleri seçtim. Bugünkü şairlerimiz, halk ozanı dediğimiz aşıklardan.. bu türde de şiir yazan iki şairde seçtim. Biri Ceyhun Atuf Kansu, diğeri Feyzi Halıcı. Feyzi Halıcı’yı tanıdığım 1989 yılından 20 sene öncede gıyaben tanırdım. Adalet partisi senatörlerindendi. 1989 yılında ben bir buçuk yıl önce aynı yerde ameliyat olmama rağmen kurtarılamayan ve çürüyen sağ böbreğimi vermek üzere, o da prostat ameliyatı olmak için Cerrahpaşa’da yatarken tanıştık. Farklı odalarda yatıyorduk. O Fenerbahçeliydi, bense biliyorsunuz ya, Beşiktaşlıyım.
O yıl Türkiye kupasının finalinde Fenerbahçe ile 2 kez karşılaşmıştık. İlk maç oynanırken o ameliyat olmuştu. Ameliyat olmadan önce beni odasına maç seyretmeye çağırmıştı. İlk maçın ilk yarısını odamda maçı radyodan dinledim. Gordon Milne’in yönetimindeki Beşiktaş o yıl aldığı İngiliz oyuncu Ferdinand’la ilk yarıda bir gol atmıştı. Fenerbahçe Sakaryaspordan aldığı Oğuz, Aykut ve diğer 4 oyuncuyla birlikte çok güçlenerek lig şampiyonu olmuştu. İkinci yarı Feyzi Halıcı’yla birlikte odasında maçı izledim. Maç ilk yarıda atılan golle 1-0 Beşiktaş lehine bitmişti. Keşke maçı radyodan kendi odamda dinlemeye devam etseydim. Maçı kazandık ama sevinemedim ki.. hem misafirdim, tevazu göstermek zorundaydım, hemde Feyzi Halıcı yeni ameliyatlıydı, onu sevincimle üzmemeliydim. Maçın sonları yaklaştıkça Feyzi Halıcı Fenerbahçe gol atamadığı için sinirlenmişti. Birde ben sevinsem kim bilir neler olurdu. İkinci maçta ben ameliyat olmuş, çürüyen böbreğimi vermiştim, Feyzi Halıcı ise taburcu olmuştu. İkinci maçıda 2-1 kazanarak kupayı almıştık. Maçı teyzemin eşinin getirdiği televizyonla, kardeşim ve eniştemle birlikte seyrettim. 2. maçı da Feyzi Halıcı’yla o şartlarda seyretmek isterdim. Tepkisi ne olurdu? Benim ameliyatlı olduğumu düşünür müydü acaba?
Biz şiirlerimize dönelim. Feyzi Halıcı’nında diğer ozan ve şairlerinde şiirlerini seveceksiniz eminim.

*** ***

BU MERAL BAKIŞIN EY PER-İ SURET
Bu meral bakışın ey per-i suret
Çok açtı bağrımda yara gözlerin
Bilmem huri midir yoksa ki afet
Yakar baktığını nara gözlerin gözlerin

Dilden işvelenip mestane süzer
Gamzelerin oku bağrımda gezer
Bir kez iltifatla eylese nazar
Olur şu gönlüme çare gözlerin gözlerin

Emrah’ı alemde bikarar ettin
O nihan aşkını aşikar ettin
Aklımı fikrimi tar-ü mar ettin
Fitne bakışları kara gözlerin gözlerin

ERZURUMLU EMRAH

*** ***

Bu şiiri yardımcı ders kitabında okuduğumda 20 yaşlarındaydım. O sıralar Karacaoğlan’ın şiirlerine yaptığı bestelerle Cahit Oben fırtınası esiyor, Anadolu rock’çular kadarda ilgi görüyordu. Bu şiir tamda aradığım şiirdi. 5/8 ritminde, do majör tonunda, Türk müziği makam adıyla söylersek rast makamında besteledim.

...

SALLANI SALLANI GELEN SEVDİĞİM
Sallanı sallanı gelen sevdiğim
Söyle kömür gözlüm kimin yarisin
Kız senin derdinden derbeder oldum
Söyle dudu dillim kimin yarisin

Tuba kuşu gibi göğsü nakışlım
Koynu içi misk-ü amber kokuşlum
Melaik sıfatlım melül bakışlım
Söyle ince bellim kimin yarisin

Kapında yayılır koyunla kuzu
Yerin çiçeğisin göğün yıldızı
Emrah bir gedadır sen beyin kızı
Söyle sırma tellim kimin yarisin

ERCİŞLİ EMRAH

***

MARMARA TÜRKÜSÜ
Marmara benim gölümdür,
Dalgalı deli gönlümdür,
Büyülü, mavi gülümdür,
Açmış vatanın dalında.

Kıyısında at sulamış,
İstanbul’da gönlü kalmış.
Kaleler kurup da almış,
Dedem tarihin yolunda.

Karlı Uludağ sislenmiş,
Kıyılar renk renk süslenmiş,
Süleymaniye yaslanmış
Yatar zamanın gönlünde.

Kiraz bahçesi, zeytinlik,
Uçsuz bucaksız zenginlik,
Karşıda kıyılar silik.
Uyur güneşin altında.

CEYHUN ATUF KANSU

***  

GERÇEK AŞIKLARA SALA DENİLDİ
Gerçek aşıklara sala denildi
Dertli olan gelsin dermanı buldum
Ah ile vah ile cevlan ederken
Canımın içinde cananı buldum

Akar gözlerimden yaş yerine kan
Zerrece görünmez gözüme cihan
Deryalar nuş edip kanmaz iken can
Aşıklar kandıran ummanı buldum

Aşıklar meydana doğru varırlar
Erenler cem'olmuş verir alırlar
Cümle evliyalar divan dururlar
Cevahir bahşolan dükkanı buldum

Açılmış dükkanlar kurulmuş pazar
Canlar mezad olmuş dellaller gezer
Oturmuş ümmetin beratın yazar
Hakk'a mahbub olan sultanı buldum

Emir Sultan der ne hoş pazar imiş
Aşıklar meydan edip gezer imiş
Cümlenin maksudu ol didar imiş
Hakk'a karşı duran divanı buldum

EMİR SULTAN

***

GÜNAYDINIM
Şavkıması sana doğru yolların
Sana doğru, denizlerin çağrısı
Çiril çiril ötelerde bir güzel
Günaydınım, nar çiçeğim, sevgilim...

Çıkmaz sokaklarda bu minyatür kim
Bu göğüs kim, ya bu gözler, bu saçlar
Uzak bir özlemde ayak seslerin
Günaydınım, nar çiçeğim, sevgilim...

Kırk odanın kırkında da kırk güzel
Kırk aynada çengi çengi bir güzel
Çağlar ötesinde bir avuç nota
Günaydınım, nar çiçeğim, sevgilim...

Bu yıldızlar doğan günü çağrışır
Bu gündüzler gözlerini çağrışır
Ya kimlere verdin avuçlarını
Günaydınım, nar çiçeğim, sevgilim...

Vurdum tellerine seni sazımın
Sende anahtarı, alın yazımın
Yağmur yağmur serpti, yalnızlığıma
Günaydınım, nar çiçeğim, sevgilim...

FEYZİ HALICI

***

Sırada her zaman olduğu gibi kendi şiirlerim var.
...
74
Kan kırmızı şarabın
ve yar avuntusuyla serabın
Ayıklığı yüreklere zor gelir
Giden gelir mi bir daha
Yıllar aynı kalır mı
Ben hangi durakta inmiştim
O durak şimdi var mı
Yıllara ne kadar meydan okunur
Son sözü söyleyen gene onlar mı
Ağustosa bulaşmamış henüz
eylül mızmızlıkları
Renkler devrim şehitliğinde yatmadan önce
Senle canım iklimleri keşfe çıkalım
Yok! Hayır, gerek yok!
Sende ne mevsimler vardı,
sarı turunçlu,
kırmızı domatesli
Sen tesellilerin karargâhı
Şarabın ve serabın
eylül mızmızlıklarına ayıldım
Sarhoş gecelerin yorgunluğu üstümde
Al ellerimi avuçlarına
yorgunluğum dinsin

Aydın Göle
16 ağustos 2003

***

75
Uyuyor musun
Rüya bahçelerinde koşuyor musun
Kâbus sokağına girme
Koşmasanda
–maraton koşmuş gibi-
yorulursun

Aydın Göle
17 ağustos 2003

***

76
Yetmiyor sevgin varken günler yetmiyor
Zaman, Formula yarışında hep birinci
Bedenim 56 model amerikan arabası
Zaman onu hep bıraktığı yerde buluyor
Yetmiyor canım, yetmiyor
Kalp yetmezliğinden bir gün..
Ama ben seni orda,
burada sevdiğimden daha çok seveceğim

Aydın Göle
18 ağustos 2003

***

77
Seni bilmem
Ben çok şanslıyım
700 senede bir gelen mars’ı
Birde seni gördüm bu ömrümde
Mars gidecek bir ay sonra
Sen yanımda kal bir tanem
Ay bugün hilaldi
Al bayraktan fırlamış gökyüzüne
Salıncaktaki bebek gibi mutlu
Oysa ayın ve yazın sonuna geldik
Sevgimizin sonu gelmesin canım

Aydın Göle
31 ağustos 2003

***
Gelecek hafta görüşene kadar şiirlere ayırdığım bugünkü yazımı da bitiriyorum. Hepinizi, her zamankinden daha iyi bulmak umuduyla hoşça kalın.

 

Yayın Tarihi: 14.12.14

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder