21 Şubat 2011 Pazartesi

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 73

Merhaba sevgili okurlar. Geçen hafta “Şairlerin Şiirleriyle Söylediği” köşemizde buluşamadık. Bilgisayarım artık sürünüyordu. Sistem onaran programlarda fayda etmeyince format atmaktan başka çarem kalmamıştı. Format atmak sorun değil de, zo olan kullanılan programları tekrar yüklemek.. aslında zorda değil, sıkıcı; çok sıkıcı. Hepsi 5:25 saat ömür tükettim. Neyse.. bu hafta karşınızdayım, geçen haftaki durum nedeniyle affınıza sığınıyorum.

Bu haftaki şairimiz, benim çok sevdiğim büyük şair Attila İlhan. Sadece şair mi? Aynı zamanda çok iyi bir yazar. Şiir dışında roman ve senaryolar yazdı. Bence bir başka yanı da var ki, en az diğer özellikleri kadar önemlidir. Türk dünyasında öyle pek düşünür yetişmez, bu yüzden çok önemli bir düşünürümüzdür de.

Sol düşünceli olupta Osmanlıyı beğenen tek sanat insanımızdır da. Osmanlı sanatına, Osmanlı ihtişamına vurgundur. Buraya koyduğum bir şiirinde bunu açıkça görmek mümkün. Atatürk’ten “gazi” diye söz eder. Cumhuriyeti Türk dünyasının uyanışı olarak görür. Batı medeniyetinin kendini tek medeniyet olarak göstermesini kabul etmez. Medeniyetin tek olmadığının, her coğrafyanın kendi medeniyetini yarattığını savunur. Türk medeniyetinin eskiyle barıştığı zaman kurulmuş olacağını vurgular. Benim üzerimde çok etkisi olan şairlerin en başında gelir. Buyurun okuyalım.

...

34 FN 346

Gece yarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin

dağılmış su dumanı şimşekli bir karanlığa
yağmurun altında çınar
çınarın altında o karaltı
bırakılmış bir araba
34 FN 346
sağ arka lastiği yırtılmış
camlarında kurşun delikleri
içinde barut kokusu var
hala çalışıyor silecekleri
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa

gece yarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin

şimşekler yaladıkça nikelajını
tırnak uçlarında çıtır çıtır
yoğun bir elektrik sokağa
bu araba mutlaka çalınmıştır
şüpheli ne zaman bulabilecekleri
dışarıda unutmuş bir ayağını
bir genç direksiyona yıkılmıştır
kanı sımsıcak damlıyor
dirseklerinden koltuğa
roman çoktan bitmiş
yol bitmiş, bitmiş kavga
hala çalışıyor silecekleri
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa

gece yarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin

ATTiLA iLHAN

*** ***

AN GELİR

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür

şarabin gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanini
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
kaf dağı’nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatli bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür

ATTİLA İLHAN

*** ***

BEN ARTIK KÜSÜM

beni de kırdılar içimde kırdılar
karanlık camlardan sular akıyordu
şimşekli bir boşlukta saat vurdu
beni de kırdılar belki yalnızdılar
belki onların da çocukluğu yoktu
bütün şarkılara kapalıydılar
bir genç kız değmemişti saçlarına

beni de kırdılar ben artik küsüm
yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
sularından içmiyorum susadım ama
beni de kırdılar soğuk bir ölüm
çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
bütün şarkılara kapalıydılar

ATTİLA İLHAN

*** ***

Gene şiirlerime döneceğim. Yerimizin izin verdiği ölçüde yer vereceğim şiirlerimi umarım beğenirsiniz.

261

Güllerin ayı bitiyor birde lâlelerin

Mayısta gözlerin vardı birde ellerin

Gül kokulu eski yellerin

Neşesini yaşadım canım seninle

Aydın Göle

30 mayıs 2003

*** ***

56

Okunacak satırım

Paragrafın içinde

Hüzne sevinç katarım

Bir öykünün içinde

Yok bilirim hatırım

O türkünün içinde

Al oku diline dola beni

Bu uzayın içinde

Aydın Göle

1 haziran 2003

*** ***

57

Serçenin günahını sorma bana

Ben benim günahımı bilmiyorum

Eflâtun kevgirler elemez sanma

Ben elekten çok geçtim

her gözü hangar kadardı

Hangarlara sığamadım çok dardı

Serçelerin günahımı vardı

ben bilmiyorum

Elenerek geçmek değil kevgirden

Süzülerek geçmek gerek canım imbikten

Eksilmeden çoğalmak mümkün kankam

Serçeler gibi kışı atlatıp

Daha saf daha temiz gene sen kalarak tıpatıp

Yani yumuşak g, yani “ğ” olmak

Yani gereken yerde gerekmek

Serçeler gibi

Aydın Göle

4 haziran 2003

*** ***

58

Beni temize çek kankam beni temize çek

Doldum ağzıma kadar, devrelerim yanacak

Limitsiz değil her şey sonuma geldim

Formatla beni, temize çek

Sevgiyi silme kalbimden o kalsın, tek

Seni silmeden benden, beni temize çek

Ağırlaştım

Sağırlaştım

Hassaslığımı yitirdim

Gözlerimde yaş yok ondan mı dersin

Unutma gözlerime yaşta eklersin

Beni temize çek canım beni temize çek

Aksırığa ağlayan yapma ama, sulu göz yapma

Çocuklar kadar saf temiz olmak istiyorum

Solmadan ölmek istiyorum

Beni temize çek kankam beni temize çek

Aydın Göle

4 haziran 2003

*** ***

59

Sana lâyık sözcükler düşüremedim

Güzelliğinden başka şey düşünemedim

Asabileştim tıkandım

Soğuk suyla yıkandım

Kendime gelemedim

Hani ben türküler yakandım

Dalından mevsimsiz ceviz düşüreyim

Senin için manavdan erik aşırayım

Tencerelerden sütleri taşırayım

Güzel sözlere bu gün gücüm yetmiyor

Sözcüklere bugün sözüm geçmiyor

Asileştiler aksileştiler her biri

Elimde vahşi kaplanlara andırın kedileri

Bugün sözcüklere sözüm geçmiyor

Sana layık sözcükler düşüremedim

Güzelliğinden başka şey düşünemedim

Sevginden kankam dilim tutuldu

Bak ay bile gecenin içinde uyutuldu

Hadi yeter artık

Çık gel bitir ayrılıkları

Aydın Göle

4 haziran 2003

*** ***

Bu haftalıkta bu kadar. Haftaya buluşmak dileğiyle hoşça kalın sevgili okurlar.

Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com

Yayın Tarihi: 13.02.11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder