14 Ekim 2010 Perşembe

KÜRESEL ISINMA DERKEN KAPIYA DAYANAN BUZUL ÇAĞI MI


ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE


Eskiden doğa olayları merakla izlenerek bir çok soruya cevap aranmıştır. Laboratuar dışında, yaşayarak edinilen, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelen tecrübeye dayanan bilgi böyle bir çabanın ürünüdür. Bütün zamanların en çok merak edilen konusu “yarın havanın nasıl olacağı” konusudur. Yaşı kırkı bulanlar, yada köyle bağını koparmamış olanlar dedelerinden, ninelerinden havaların nasıl olacağının tahminlerini duymuşlardır. Hatta daha geniş zamanlı tahminler bile yapıldığını hatırlayanlar vardır mutlaka. Eskiler kışın sert ve uzun olacağını ayva ağacına bakarak söylerlerdi. Eğer ayva ağaçları, dallar almayacak kadar ayva doluysa o kışın uzun süreceğine ve sert geçeceğine işaret sayarlardı. Kimi zaman bu kehanet tutmaz, yanıldıkları da olurdu.

Neden hava tahminlerinde bulunurlardı, sadece merak ettikleri için mi? Elbette ki hayır. Hayatta kalabilmek için hava durumunu önceden bilmek gerektiğini tecrübeyle öğrenmişlerdi. Hayatta kalabilmenin baş şartı kıtlığa yakalanmamaktı. Uzun kış günlerinde kar altından yiyecek şey çıkmaz. Bunun için bereketli geçen yaz aylarından elde edilen başta tahıl olmak üzere bir çok yiyecek ürün depolanırdı. Depolanan ürünün idareli kullanımı ancak kışın süresi ve sertliği tahmin edilerek yapılırdı. Buna bakarak hava durumunun ilk merak edilmeye başlandığı zaman çiftçiliğin başladığı zamandır diyebiliriz.

20 yy.da devletlerin gelişmesi, radyo gibi iletişim araçlarının yaygınlaşması sonucunda hava tahminleri geniş kitlelere duyurulur oldu. Bunun için meteoroloji adıyla bilinen gözleme dayalı bilim geliştirildi ve bunu içeren bir kurum oluşturuldu. Her ana haber bülteninin ardından en az haberler kadar merakla bu kurumun gözlemleriyle yazılan hava tahmin raporları dinlenirdi. Her meslek gurubu ama özellikle çiftçiler, şoförler, denizciler ve havacılar (pilotlar ve hava limanı işletmeleri) hava durumuna göre hareket eder duruma gelmekteydi.

Bir savaş ihtimali olduğu zamanlarda radyolardan hava tahminleri verilmez devlet sırrı olarak saklanırdı. Bugün için komik belki, krizin aşıldığını, savaş ihtimalinin bittiğini hava tahminlerinin tekrar verilmeye başlanmasıyla anlardık. O tarihlerde Yunanistan acar çocuk gibiydi. Kıbrıs ve Makarios nedeniyle bize az sorun yaşatmadılar. Günümüzde herkes her bilgiye kolayca erişebildiği için meteorolojik bulgular saklanamıyor artık.

Bilimsel buluşlardan payını alan meteoroloji kurumu, hava tahminini tutturmada giderek daha fazla oransal artış sağlamaktadır. Hatta nokta tahminlerde bulunarak doğabilecek felaketleri önceden haber vermektedir. Yetkili ve vatandaşlar bu haberlere göre tedbir alma ve uygulama zamanı bularak can ve mal kaybını önleme imkânına sahip olmaktadırlar. Günümüzde meteorolojinin böylede bir görevi ve etkisi bulunmaktadır.

Sanayi ile beraber toprak su kadar hava kirliliği de arttı. Hele gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bıraktıkları gazlar bu kirliliği hızla arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak ozon tabakasında yırtık saptanmıştı. Gene bunun sonucu olarak bu gazlar nedeniyle oluşan sera etkisiyle küresel ısınmadan da söz ediliyor. Bu yıl, meteorolojiden öğrendiğimize göre en sıcak yazı yaşadık. Gerçektende çok sıcak 40 gün geçirdik. Bundan sonrada her yıl bir derece daha ısınacağımızı belirtmişlerdi.

İyi, güzelde şu ne habere ne buyrulur?

****

Son bin yılın en sert kışı kapıda!

Hava tahmin uzmanları, bu yazın rekor sıcaklıklarının ardından, Avrupa’da son bin yılın en sert kışının kapıda olduğunu düşünüyor.

16:22 | 05 Ekim 2010

Rus internet medyası RT’nin haberine göre, Polonyalı bilim adamları Meksika Körfezi’nden Atlas Okyanusu’nun kuzeyine dek uzanan sıcak su akıntısı Gulf Stream’in hızının son birkaç yılda yarı yarıya azaldığını belirterek, bu nedenle akıntının Kuzey Kutup rüzgârlarının soğuğuyla baş edemeyeceğini ve Avrupa kıtasının soğuk bir kışla karşı karşıya kalacağı tahmininde bulundu.

Bilim adamları, Gulf Stream akıntısının tamamen durması halinde Avrupa’da yeni
bir Buz Çağı’nın başlayacağını öngörüyor.

Rusya’nın Fobos hava durumu merkezinden önde gelen uzman Vadim Zavodçenkov da gelecek ayın hava tahmininin yüzde 70 doğru yapılabildiğini belirterek, soğuk kış senaryosunun doğru olabileceğini söyledi.

Kasım ayının hava tahminini daha kesin yapabildiklerini belirten Rus uzman, meteorologların uzun dönemli hava tahminlerinde kullandıkları istatistik modellerinin, geçen yazın rekor sıcaklıklarını tahminde pek işe yaramadığını da sözlerine ekledi.

***

Okuduğunuz habere göre yeni buzul çağına girebilirmişiz. Kürsel ısınma derken bu da neyin nesi oluyor? Bilim insanları sizce de aklımızı iyice karıştırmış olmadılar mı? Nereye gidiyoruz; küresel ısınmaya doğru mu, buzul çağına doğrumu?

Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com


Yayın Tarihi: 08.10.10


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder