Merhaba sevgili okurlar. En son 5 eylül 2010 Pazar günü şiirlerimle yayınlanan bu köşede aradan nerdeyse bir ay geçtikten sonra tekrar şiirlerimle karşınızdayım. Bilmiyorum farkında mısınız, gazetemizde bir farklılık var. Yeni yazarlarla daha güncel ve daha aktif olmaya başladık. Gazetemizin sahibi Adnan bey hedefimizin bundan sonra tirajımızı arttırmak olacağını söylemişti. Gelişmelerde bu yönde. Bu daha çok okura ulaşmak ve daha çok okura seslenmek demek. Sesimizin ulaştığı kitlenin artması bizleri sevindirir elbette. Ama okurlarda bu sese sesleriyle cevap vermeleri gerekir diye düşünüyorum. O durumda karşılıklı iletişim kurulur. Her iletişim etkileşim demektir. Bunun için tercih ettiğiniz yazarların e-posta adreslerine öneri, istek ve şikâyetlerinizi yazın, yada gazetemizin telefonlarını arayarak bizleri yalnız bırakmayın.
Bu pazarda şiirlerin arasına girmek istemiyorum. Gene gönderilmemiş, ayrılık sonrası sevgiliye yazılmış şiirlerle sizleri baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz
******
93
İçimde bir yara kanıyor, tedavisi yok.
Bin yıllık ihtirasları kaşıdım, günahımla yüzleştim.
Ne güçsüzüm Tanrım!
Devrim bitti mi?
Ya umutlar?..
Aydın Göle
20 ocak 2003
94
Hangi sorular sorulmalı, sorulacak sorular
Sorular meselelerde mi gizli yoksa
Görüngülere kanma
Yüzüstü bırakır giderler bir gün
Ellerinde koskocaman bir hiç kalır
20 ocak 2003
Ne sihirdir ne keramet
El çabukluğu marifet
Çakıl taşlarını altın
Altınları bakır
Kralları fakir yaptım
Fakirleri çivi yataklarından kurtardım
Neredesiniz?
20 ocak 2003
Yağmurlar dinmedi
Gene ağlıyor gökler
Bilmem daha ne kadar yağar
Günler haftalar mı sürer
Aylar, yıllar mı
Utanmayın ağlayın yağmurla
Giden sevgilinin ardından
Gören nasılsa anlamaz ağladığınızı
Ben ağlayamıyorum
Bir mısra bile düşüremedim
Şiir tükendi Ben ağlayamıyorum
Söze ne hacet Dilim tutuldu
Ben ağlayamam öfkem var
Ben ağlayamam
Kendimle barışık değilim bugün
Sevmiyorum kendimi
Onu sevdiğim kadar
Bu yüzden kıyamıyorum
Kıyamam ona
21 ocak 2003
97
Efsaneleri yaşamak buysa
Efsanenin içindeyim
O zaten efsane
Bir sınav mı var
Burası sanki dershane
Allah’ım beni deniyor musun
Ahretten önce sırattayım
21 ocak 2003
Geri döner baharla
Bütün göçmen kuşlar
Sende dön güvercinim
Gök kuşağının altından
Gel pencereme
Yada omzuma kon
Sabır kaynayan kazandır
Taşı artık
Hasretin benden büyük
Beni aştı artık
Hasret sürgünlerindeyim
Sensizlik günlerindeyim
Aydın Göle
21 ocak 2003
Gece olacaksa
Sabahı olmalı
Sabah olacaksa
Seheri olmalı
Seher olacaksa
Meltemi olmalı
Meltem olacaksa
Yar yanında olmalı
Yar olacaksa
Sevecen eli olmalı
Her seven
Biraz kaçık
Biraz uçuk
Biraz deli olmalı
Uzun yağmurların ardından
Tertemiz güneş doğmalı
Ağaç olacaksa
Üstünde ötüşen kuşlar
Altında öpüşen çiftler olmalı
22 ocak 2003
100
Ben uyumuyorum
Yıldızlar gözünü kırpmadı henüz
Sende katıl türkümüze
Ağlamaktan, gülmekten sarhoş
Sabahları karşılayalım
Hasretinle eskidiğim
Al beni avuçlarına
Demir leblebiydi hasretin
Çiğnedim çiğneyemedim
Diş kalmadı ağzımda
Yutulmuyor bir türlü
Senli günler unutulmuyor bir türlü
Büyüdükçe hatıran
Devleşiyor hasretin
Aydın Göle
30 ocak 2003
Kadife yanağın değince yanağıma
Güvercin kanadı ellerini
Teslim edince avuçlarıma
En azgın kederler dinerdi
Petunyalar açardı
Yalan riya utanırdı
Kaçardı hayatımızdan
04 şubat 2003
******
Bu haftalıkta bu kadar sevgili dostlar. Tekrar buluşmak dileğiyle..
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder