Merhaba sevgili okuyucum. “En solgun mevsimi seven ruhların” mevsimindeyiz. Son bahar olanca yürek buruculuğuyla hükmünü sürüyor. Sisli kasımlara da bir şey kalmadı. Sonrası ak çarşaflar üstünde ak yorganlarla uykuya yatacak doğa. Şimdi gördüklerimiz bunun hazırlığıdır. Çocukluğumda iki mevsim vardı benim için. Biri bahar, biride yazdı. Sonbaharda yüreğimi kasvet sarardı. O gölgeler, o kapalı hava içimdeki coşkuyu neşeyi silip süpürürdü. Kışı da o kadar sevmezdim. Kar yağdığı zamanlar hariç.. bu gün kendimi böyle bir iklimde yaşadığım için çok şanslı sayıyorum. Dört mevsimi gören kaç yer var değil mi? Görmesini bilene her mevsimin ayrı güzelliği var.
Gönderilmemiş şiirlerle başlayalım. Diğer konulara sırası geldikçe değineceğim.
…
109
Bahar geliyor artık
Kokusunu duyuyorum iyiden iyiye
Korkusu bitti uzun gecelerin
Beni yalnızlığın kelepçelerinde bulamayacak ay
Kar üzgün yağmayacak bundan sonra
Aydın Göle
20 şubat 2003
***
110
Nar ağlayadursun
Mevsimi geçti diye
Akasya
Hüzünlere makas ya
Karpuz kabuğunu bekler denizler
Martı çığlıkları gibi çocuk çığlıklarını
Köpüklü bira ve uysal dalgalar gibi yüreğim
Birde sen olsan bu yaz
Aydın Göle
20 şubat 2003
***
111
Beyaz gecelerinde kışın
Yıldızlar yere inmişlerdir
Gördüğüm kar değildir
Bu kadar beyaz
Bu kadar ışıklı
Yıldızdır sana gülen
Aydın Göle
26 şubat 2003
***
Gönderilmiş şiirlere sıra geldi. Daha önce gene bu köşede kan kardeşimden söz etmiştim. En kötü anında bile gülebilen hayat dolu bir hanımefendi. Şimdi sırayla okuyacağınız üç şiiri ona yazdım ve kısa mesajla gönderdim. Gönderilmiş şiirler bölümünde bölü işaretinden sonra gelen sayı ona yazılan şiir sayısını gösterir.
…
233/1
Şayet sabah olmayacaksa
Senin neşen kalsın yanımda
Ekmek su istemem
Oksijeni azalsın varsın
Ciğerime alıp verdiğim havanın
Bana bir nefeslik sen yeter.
Aydın Göle
26 şubat 2003
***
234/2
Gece sakindi, gece sessizdi
Gece yekindi, gece esindi
Gece hüzünler peşin peşindi
Geceleri ben aldım
Sana sevgiler ve sevinçler kalsın diye
Aydın Göle
05 mart 2003
***
235/3
Sana güneş
Gülen yüzünü göstersin daima
Gün güneşliyse
Sevincin yarısı önceden verilmiştir
Aydın Göle
06 mart 2003
***
Bu şiiri kime yazdığımı hatırlamıyorum. Ama gönderilmiş şiirler arasında olduğu için birine gönderdiğim kesin. Kan kardeşime gönderdiğimi tahmin ediyorum. Çünkü o dönemin şiiri.
…
236
Rüyada olsam uyanırdım
Ayakta olsam uzanırdım
Kaybetmiş olsam kazanırdım
Sen benim için mucizesin bir tanem
Baklava istemem, istemem börek
Benim istediğim sevgi dolu yürek
Bana verdin lütfederek
Benim için mucizesin bir tanem
Her şeye doyarım sana doyamam
Öyle taze nefessin sen
Senli zamanları bil ki sayamam
Öyle enfessin sen
Benim için mucizesin bir tanem
Aydın Göle
06 mart 2003
***
Bu şiir kalıpları kırmak ve değişik düşünceler üretmek istediğim bir şiir. Şiiri yazdığım hanım Che Guevara beresi takan, ülkücü bir hanımdı. Aklın sınırlarında gezmeyi çok seviyordu. Öyle şiirler yazıyordu ki anlamak ve çözmek için dünyanın hatırı sayılır edebiyat fakültelerinden birini bitirmek gerekiyordu. Bense ona gene anlaşılır bir şiirle cevap veriyordum. Anlaşılmazı yazacak kadar akıllı olmadığımı unutmuş değilim. Onun için boyumdan büyük işlere kalkışmadım. Benim kendime ait kalıplarımı kırıp kırmadığıma bu köşeyi okuyan devamlı okuyucum karar versin.
…
237
Vestiyerde bıraktığın şapka mı
Ben zaten şapka takmam ki
Maksat elim boş kalmasın
Almayı unuttum çıkışta
Askıda bensiz üşümüş
Gecenin sessizliği dolmuş içine
Elime aldım döküldüler
Yüreğim üşüdü
Elim buz kesti
Artık yazlar uzak bir düş
Mutluluk küçük bir gülüş
Eskide kalan
Kar yağmaya korkuyor bu yerde
Aydın Göle
10 mart 2003
***
Gene muhtemelen kan kardeşime yolladığım bir şiir. Kime yolladığımı yazmamışım. “Aşk insanı kendinden uzaklaştırır, oysaki insanın kendine kendisi çok lazımdır” dediğim bir şiir.
…
238
Bir yol var yarına uzanan, umut yüklü
Kederleri irin gibi akıttım yalnız saatlerime
Gürbüz çocuk doğdu içimde
Belki aşk hayata lazım fakat
Aşklarla çok yittim hayattan ben
Bana ben gerek bu yüzden daha çok
Daha çok ben
Aydın Göle
13 mart 2003
***
Kan kardeşime gönderilmiş bir şiir daha. Bu bölü işaretinin ardındaki verdiğim sayıdan da belli. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasıyla Orta Doğu Bölgesi ve Arap halkının batının her türlü baskısıyla zarar gördüğünü, halâ görmeye devam ettiğini anlattığım bir şiir.
239/4
Lâleler açmış mı lâle diyarında
Açsınlar çünkü yok başka çiçek, lâle ayarında
Debdebeli saltanat çiçeğidir dostun, ağyarında
Görürsen açtığını bir dere kenarında
Mazinin yadigârını al koynuna, sakla
Rüzgârlara bırakma, koparmasınlar yapraklarını
Zaten acımasız esiyor, ters yönden bize doğru
Lâleler açmış mı lâle diyarında
Bebeler babasını bekler mi meme emerken
Ağaçlar yanmış yaprakların acısını duyar mı
Köklerinde bu seher vakti Bağdat’ta
Bir kımıltı var mı toprakta en derinde
Sıcak mı eser rüzgarları, yüzleri yakmaz mı
İlaç bulamamış hastadır Bağdat, her gözden şifa ummaz mı
Savaş mı sarar dünyayı, kuşatır mı barış evreni
Bir dilim ekmeğe vakit yok mu
Yok mu kurumuş dudaklara bir yudum su
Allah’ım ne ettikte biz lâleler soldu
Lâlelerin hesabı kimlerden soruldu
Artık yeter Allah’ım lâleler açsın diyarında
Bebekler babalarını beklemesin artık
Sevdalar uçsun kuşların kanadında
Açsınlar çünkü yok başka çiçek lâle ayarında
Aydın Göle
13 mart 2003
***
Hepinize iyi pazarlar sevgili okurlar.
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder