28 Aralık 2010 Salı

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 65

Merhaba sevgili okurlar. Sanırım bu haftayla birlikte üçüncü hafta oldu sizlere kendi şiirlerimin dışında şiirlerden örneklerde sunuyorum. Bu hafta iki merhum şairimiz Can Yücel ve Cemal Safi’den şiirler seçtim. İlk şairimiz Can Yücel. Can yücel’in bu şiirini okuduğum zaman rahmetli babamın özlemi burnumu sızlattı. “Babam şofördü/ yol yutardı/gelemediği zaman/tutar arabada yatardı.” Mısralarını hatırladınız mı bilmem. Bloguma girip okuyabileceğiniz bu şiirle bende babamı anlatmıştım.

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim

Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim

Can Yücel

***

Sıradaki şairimiz Cemal Safi. Cemal Safi’yi şairden çok şarkı sözü yazarı olarak biliriz. Babamla meslektaş olduğunu öğrenmiştim. O da kamyon şoförüymüş.

Çoban Kızı

Tayfuna tutuldum aşk deryasında
Yönümü yitirdim yüzer dururum
Sahilde vurduğum dert adasında
Dolmayan çilemi yazar dururum

Sezince boyundan büyük nazını
Prenses sanmıştım çoban kızını
Armağan ettiğin çam sakızını
Ya sabır taşında ezer dururum

İltifat eylesem sus der istemez
Şiirler söylesem kes der istemez
İsyankâr olurum ister istemez
Canımdan usanır bezer dururum

Aklında iki gün birini tutmaz
Deli etmek için beni unutmaz
Bugünkü adresi yarını tutmaz
Mahalle mahalle gezer dururum

Her gece teklifsiz rüyama girer
Uykumu bölmenin zevkine erer
Önüme bir yığın bilmece serer
Ağlaya ağlaya çözer dururum

Bir zaman baş tacı ettiğin bendim
Nereye layıktım nereye kondum
Kapıya atılmış paspasa döndüm
Çiğneyip geçtikçe tozar dururum

Cemal Safi

***

Cemal Safi’nin “Vurgun” şiirini bakalım hatırlayacak mısınız?

Vurgun

Gözlerim uykuyla barıştı sanma
Sen gittin gideli dargın sayılır
Ben de bir zamanlar sevildim ama
Seninki düpedüz vurgun sayılır

Ne kadar zulmetsen ah etmem sana
Her iki cihanda gül kana kana
Seninle cehennem ödüldür bana
Sensiz cennet bile sürgün sayılır

Yalan mı söyledin göz göre göre
Ne zaman dolacak verdiğin süre
Gönülden gördüğüm takvime göre
Aldığım her nefes bir gün sayılır

Cemal Safi

***

Geldik benim şiirlerime. Tarz tekrarına düşmemek için bir süredir şiir yazmaya ara verdim. Okuduklarınız bu yüzden epey eski tarihli. Umarım sizlerin beğeninize seslenen şiirlerdir.

17

Günü esenlemeden

Selamla beslemeden

Sevgiyle nasıl büyür

Ağaca baharla su yürür

Su yürür dallar yapraklanır

Ayaklanır nebat

Börtü böcek uyanır

Sevgi korosu başlar şarkıya

Ta ki yatana kadar

Susmadan susturmadan söyler

Akşam vakti çatınca

Batınca güneş ufuktan

Ayrılık sancısı sarar

“unutma bizi hiç

Her sabah erkenden gül bahtımıza”

Demeden güneşe

Gece bitmek bilmez

Aydın Göle

26 mart 2003

………

18

Günler, aylar insafsız

Her biri cepheye asker taşıyan vagonlardır

Ya kolu gidecek gidenlerin, ya bacağı

Ya gözü gidecek gidenlerin, ya kulağı

En kötüsü hayattan kopacak bir çoğu

Yaşamak budur dostum, ne bekliyordun

Ne düşman bellidir, ne dost

Sensin hepsi, hepsi sen, başkası değil

Yorgun düşer toprağa cesetler günlerin içinden

Hınca hınç günah yüklü her bir mezar

Günlerin içinde dostum başka bir şey

Arama bulamazsın

Ara sıra gördüğün mutluluk

Kutuptaki yaz güneşidir aldanma

Günler, aylar insafsız

Her biri cepheye asker taşıyan vagonlardır

Yaşamak budur dostum, ne bekliyordun

Aydın Göle

27 mart 2003

…..

19

Bir çuval uyku buldum

Sobada patlattım mısır gibi

Her patlağı saçıldı odaya

Her kes bayıldı, herkes mest

Sanada ayırdım, istermisin

Aydın Göle

28 mart 2003

……

20

Verse mabud istemeden gönlümüzdekini

Batmazdık günaha böyle boğazımıza kadar

Elverir ki mutluluktan ayaklarımız

yerden kesilirdi bir karış kadar

Varsın olsundu, böylesi daha mı iyi

Mabuda yakarmalarımız makbul değil

Yarda insaf yok

Serde akıl kalmadı

Sevda dersen gönülde gani

Bu sevdayla biz ölürüz yani

Aydın Göle

30 mart 2003

…….

249/21

Öyle kolay bilmece ki o

Çözülmüş dolaşıyor ortalarda

Merağımı uyandırmıyor bile

Uykusuzluktan mı ne?

Uykusuzluğum tek dostum

Beni bıraksa olamazdım

Olamazdım gecelere nöbetçi

Ölümle ralliye çıktım

Kıl payı öndeyim henüz kankam

Aydın Göle

1 nisan 2003

***

Bir Pazar yazısınında sonuna geldik. İyi pazarlar sevgili okurlar.

Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com

Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com

Yayın Tarihi: 12.12.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder