31 Mart 2014 Pazartesi

GÖRÜNÜR GERÇEĞİN ARDINDAKİLER 1

Bir kere olsun sinema seyretmeyen, müzik dinlemeyen var mıdır? Hiç sanmıyorum. Diyelim ki vardır. Anlatacaklarımdan sonra hiçbir etkiye açık olmadan,  olduğu gibi kaldığını sananlar bile hayal kırıklığına uğrayacaklar ne yazık ki...

Bu günkü yazımızın konusu, geçenlerde gelen yakınım bir hanımla sohbet sırasında ortaya çıktı. O hanım sinema ve televizyon dünyasında deyim haline gelen 25. kareden söz etmişti. Açıkçası derinlemesine, yeterli bilgiye sahip değildim. Üstün körü bir şeyler biliyordum sadece. Bu yazı için konuyu araştırınca gene emperyal emeller taşıyan bugünkü gelişmiş ülkelerin ticari bağımlılığın yanı sıra bilinç altı yoluyla bağlılığı da sağlamaya çalıştıklarını gördüm. Bu yolla istedikleri ülkenin, istedikleri insanına, istedikleri her şeyi yaptırdıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dünyada ticaret, sanat ve estetik adına ne yapılıyorsa maksatlı açık anlamının yanı sıra maksatlı veya maksatsız gizli anlama sahiptir. Ticaret ve siyaset dünyasında bu konuyu reklam sektörü ile alabildiğine kullanmaktadırlar. O ürünü kullanan, sinemasını seyreden, müziğini dinleyen, hiç farkında olmaksızın, verilmek istenen mesajı da alarak etkilenmektedir.

Önce 25. kare nedir onu görelim.

Bilinçaltının sonsuzluğu, bilincin ise bu alandan fark edebildiğimiz kısmı, yani toplumun görgüleri, örfleri, adetleri ve yasalarımızı ifade eder. Bilinçaltımız bir saniyede 400 milyar bit bilgiyi işlerken, bilincimiz bunun sadece 2000 tanesini fark edebiliyor. Bilinçaltı bir çocuk gibi. Kendine söylenen her şeyi alıp uyguluyor ve iyi kötü ayırımı yapmıyor. Dolayısıyla bilincimiz bilinçaltını, bilinçaltı da bilinci etkiliyor ve böylece kimliğimiz kişiliğimiz ve varlık okumamız açığa çıkıyor.

Bilincin bu özelliği keşfedildikten sonra, teknolojinin de ilerlemesiyle, Subluminal Teknik yani bilinçaltına gizli mesaj gönderme yöntemi kullanılmaya başlanmıştır. Bilinçaltına mesaj gönderme çeşitli yollarla yapılabiliyor. Müziğin altına insan kulağının duyamayacağı ama bilinçaltımızın algılayabileceği dalga boyunda mesajlar yerleştirilebiliyor. Gözümüz saniyede 24 kareyi algılayabiliyor. Böylece filmlerin, dizilerin, reklamların arasında, 25. kare kullanılarak bazı mesajlar iletilebiliyor.

Sözün kısası 25. kare koskoca yazının içine atılan bir veya birkaç noktadan başka bir şey değil. Biz yazıyı okurken noktaları ne kadar görürüz.

Gözümüz ve bilincimiz bunu algılayamıyor ama bilinçaltımız algılıyor. Kokuyla bile bilinçaltına mesaj göndermek mümkün. Bu teknikleri, yasak olmasına rağmen, daha çok reklam sektörü kullanıyor. Verilen reklamın arasına yerleştirilen mesajlar sizi o ürünü almaya yönlendirebiliyor.

Bazı süper marketlerde çalınan hızlı müziklerin altına “daha çok al, daha çok al” mesajı yerleştiriliyor. İnsan bilincinde alışveriş şevkini arttıran Paçuli yağının da marketlerde belli aralıklarla verilmesi kokuyla telkin yöntemlerinden biri. Çocuğunuzun seyrettiği masum çizgi filmde ses ve görüntü yoluyla pornografi ve şiddet içeren mesajlar yerleştirilmiş olabileceğini iddia ediliyor.
Aslan Kral, Alaattin’in Lambası, 25. kareleri bizzat tespit edilen çizgi filmlerden. Seyreden “Donald Duck amca,” çizgi filmde laptop ile yazışıyor görür. Ama görüntüyü dondurup yaklaştırdığınızda laptop ekranında çıplak bir kadın görürsünüz. Orada ne işi var diye sorulmaz mı? Çocuğunuzun seyrettiği çizgi filmdeki 25. kareyi anlayabilmek için DVD oynatıcıda ağır çekimde izlemeniz gerekir.

25. kare filmlerde de çok kullanılan bir teknik. “Fight Clup filminde 26 tane 25. kare var. Ağır çekime alıp izlerseniz bu kareleri yakalayabilirsiniz. Bu filmin yönetmeni, müziklerini yapan kişi eşcinsel ve 25. karelere de eşcinsellikle ilgili mesajlar yerleştirilmiş. Bu mesajları aldığınızda eşcinsellik size normal bir olaymış gibi geliyor. Yüzüklerin Efendisi’nde de 25. kare mesajları var. Müzik endüstrisinde de Madonna ve Michael Jackson kullanıyor.
Mc Donalds’ın çektiği reklamlarda o kadar çok 25. kare var ki! Bazı siyasi partiler bile 25. kareyi zaman zaman kullanıyor.” Aktaş’a göre bu mesajların en çok kullanıldığı ülkelerden biri Rusya. Sırf bu mesajları tespit edebilmek için özel dedektörler yapmışlar. Bir çok müzisyene bu teknikle insanları alışverişe yönlendiren müzikler yapma teklifleri yapılmaktadır. Bu konuda en ilginç gizli mesaj; “Amerika’nın Irak’ı işgali esnasında radyoda yapılan Kur’an yayınının altında Iraklıların bilinçaltına “direnmeniz faydasız” olduğu işlenen mesajlardı.



DEVAM EDECEK

Yayın Tarihi: 26.03.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder