10 Aralık 2012 Pazartesi

YAKIN TARİHE BİR BAKIŞ: KÜRTLEŞTİRİLEN TÜRKLER KÜRTLEŞEN ERMENİLER VE PKK 4



ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE

Kürt milliyetçiliğinin bugün Türk milliyetçiliğiyle içselleştirilen ırkçı ve faşist tanımları aynen içerdiğini bizzat uygulamalarıyla görülmektedir. Bunun bir sebebi olmalı değil mi? Bana kalırsa bu nedenler şöyle sıralanabilir: 1.’si toprak ağalarının feodal yapıda yapılmak istenen değişimi engellemeleri, 2.’si tehcir sırasında Müslümanlaşarak oralarda kalan Ermenilerin Kürt milliyetçiliğinin içine sızmaları, 3.’sü emperyalist ülkelerin orta doğudaki emelleridir. Geçmişte yapılan hataları da 4. neden olarak sayabiliriz.

Bugünkü nesiller için uzak bir dönem, ülkeler tarihi içinse çok yakın bir geçmişten söz edelim. 1974’teki Kıbrıs çıkarması ve 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilanı sırasında aynı ülkenin kıvançta ve tasada ortak vatandaşları olarak Kürt arkadaşlarım ülkeleri Türkiye’yle gurur duymuşlardı. Bu arkadaşlarım aradan geçen yıllarla birlikte bana olan ilgilerini sürdürdüler. Ben bir çoğuyla hala arkadaşım. İçlerinden bir kaçı 17 ağustosta çalıştıkları inşaat yıkılınca altında kalarak can verdiler. Onların sağ kalanlarıyla aynı sokakta serilen yataklarda komşuluk yaptık. Çay, sigara, su, ekmek paylaştık. Bizim güzelliğimizin birlikteliğimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu ülke varlığını gene böyle sürdürecektir eminim. Yazımızın konusuna bakarak insanları milliyetlerinden dolayı ayırdığım sanılmasın. Sözünü ettiğim konu bir olguyu ortaya koymak içindir. Kimseyi dışlamak düşüncesinde değilim. Irkçılık karşı çıktığım şeydir. Bu ülke de asla ırkçı olamaz.

Bu girişin ardından İnan Kahraman’ın yazdıklarına kaldığımız yerden devam edelim.

“Elbette böylesi bir düzenin başındaki Kürt beyi egemenliğini ne Osmanlı idaresine ne de Cumhuriyet’e teslim etmek istemiştir. Her girişimde de isyan ederek bu egemenliğini korumaya çalışmıştır.
(...) böyle bir rejim içinde maraba toprağa bağlı bir köledir. Kürt beyini doyurmayan ona haraç vermeyen, (...) maraba, haklı davasında bile haksız duruma düşmek zorundadır.

Bu (...) derebeylik rejimi tarihin her döneminde Türklerin toplumsal ve iktisadi hayatlarının tam zıddıdır ve (henüz köylüleşememiş bile olmaktan A.G) kaynaklanan avantaj nedeniyle sorun Türklerin aleyhine olarak çözülecektir (gelişme ve özgürleşmeye giden insanlığın, belli kilometre taşlarından biri olan köylüleşme olgusu, köylüleşememekten dolayı eksiklik  yaratması gerekirken, -elbette bütün Kürtleri aynı kalıba sokmak haksızlık olur- eskiden derebeyinin, şimdi terör ağalarının sözünü dinlemek zorunda olmaları nedeniyle üstünlüğe dönüşebiliyor A.G).

“1990’lara gelindiğinde Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt derebeylerinin yerini Kürt terör ağaları almıştır. PKK terörünün giderek artan etkisi ile bölgedeki devlet otoritesi yerini terör örgütünün otoritesine bırakır.
Bölgedeki Kürt toprak ağaları ise bu kez PKK terörünün başındaki isimler olarak ortaya çıkarlar.
Bugün PKK’nın önde gelen isimlerinden Sırrı Sakık ve Ahmet Türk gibi pek çok ismin aynı zamanda bölgenin en büyük aşiretlerinin liderleri olması tam da bu gerçeğe işaret etmektedir.”

Yukardaki satırlar parantez içindeki sözlerimizi doğruluyor. Birde seçimlerde gelinen noktaya bakalım.

“1990’lara kadar merkez sağ partiler başta olmak üzere MHP ve CHP gibi partilerin de önemli ölçüde oy aldıkları Güneydoğu aradan geçen yirmi yılda egemenliğin adım adım PKK ve destekçisi siyasi partilerin egemenliğine girmiştir.

Kürtleşmenin boyutu o denli büyüktür ki yıllarca MHP çizgisindeki adayların seçim kazandığı Iğdır gibi bir milliyetçi Türk ilinde bile bugün belediye seçimlerini PKK’nın siyasi partisi kazanmaktadır. AKP’li Cemil Çiçek bile son yerel seçim sonuçlarının ardından yaptığı değerlendirmede ‘PKK Ermenistan sınırına dayandı.’ diyerek bu gerçeği itiraf etmek zorunda kalmıştır.”

Bu bölgelerde dindarlık önemlidir. Köylüleşememiş bir topluluğun en büyük etkileşimi  dindarlıkla sağlanır. AKP buralarda sağ partilerin yerini alarak ikinci parti olabilmiştir. İnan Kahraman’ın bu konuda söylediklerine gelecek yazımızda bakacağız.

 
DEVAM EDECEK


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com


Yayın Tarihi: 10.12.2012 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder