31 Ocak 2015 Cumartesi

TAKLİT VE SAHTECİLİKTE İKİNCİYİZ 3

Haberlerini çokça duyduğumuz bu sahteciliği ne yazık ki gerektiği kadar cezalandırmıyoruz. Birde bunların arasında ihraç ettiğimiz ürünlerin üstünde zirai ilaç artıklarının bulunması üzerine geri yollananların ülke içi pazarlarda satıldığını düşünürseniz nasıl bir tehlikeyle karşı karşıyayız anlarsınız. Hatırlayın, ihraç ettiğimiz biberlerde zirai ilaç artığı ürün bulunduğunu belirten Almanya ürünlerin parasını ödememiş, malın iadesini isteyen satıcı firmaya “sen onu halkına yedirirsin” diyerek reddetmiş ve biberleri imha etmişti. Bu haberle ne çok utanmıştım bilseniz.. o firma benim kadar utandı mı acaba?

Uzmanlar gıda ürünlerini alırken şunlara dikkat edilmesini şart koşuyorlar:

1-Ambalajı iyice inceleyin
2-Raflardaki sıcaklığı kontrol edin
3-Son kullanma tarihini kontrol edin
4-Taze ürünleri seçin
5-Süt ürünlerinin tarihini kontrol edin. Açıkta satılanı almayın.
6-Oda sıcaklığında bekletilen yumurtaları almayın.
7-Kırmızı etin canlı ve parlak kırmızı, tavuğun ise parlak ve gri beyaz renkte olmasına dikkat edin.
8-Dondurucunun dolum çizgisinin altında kalanları almaya özen gösterin.
9-Konserve gıdaların seçimi: Kutuda tümsek oluşumu tehlikelidir.
10-Petekli değil süzme balı tercih edin. Aldığınız markayı sorgulayın, güvenilir olmasına dikkat edin.

Kozmetik ürünlerinin sahte olanları deri hastalıklarına yol açar. Onlar içinde uzmanlar şu önerilerde bulunuyorlar:

Bir dermatolog veya güzellik uzmanına danışın.
Ürünün etiketini iyice inceleyin.
Nelerden sakınmanız gerektiğini araştırın.
Toksik olmayan içeriğe sahip ürünlerin markalarını alın.
Satış döngüsünün fazla olduğu yerlerden alın.
Bakteriyel bulaşımın az olabileceği ambalajlarda olanları tercih edin.
Bakım ürünlerinin FDA veya AB standartlarına uygun olmasına özen gösterin.
Alerjik reaksiyon gelişme riskine karşı, ürünü sürmeden önce bir deri testi yapın.
Sentetik ürünlerin kullanımını azaltın, doğal ürünler kullanmaya çalışın.
İçlerinde birkaç etki yapabilen ürünleri tercih edin.


Sahtecilik biter mi? O kadar yaygın ki insan yaşadığı ortamdan korkar. Aşağıdaki listeye okuyunca siz, siz olunda korkmayın bakalım.

Beyaz eti klora batırıp taze görüntüsü veriliyor.
Ufalanmış peyniri jel ile birleştirilip yeniden kalıp peynir yapılıyor.
Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor.
Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor
Sütün yağını alıp yerine margarin koyuluyor
Küflü kaşardan eritme peynir yapılıyor.
Tavuk dönerin içine tavuk derisi, bağırsak ve sakatat karıştırılıyor.
Kalitesiz bulgura boya katıp ayıp örtülüyor.
Hazır limon suyu içerisine su ve limontuzu katılıyor.
Kelle ve paçalar tıraş bıçağı ile temizlenerek tüketime sunuluyor
Tavuk kemikleri öğütülüp renklendirici katkı maddeleri ile salama katılıyor
Salam ve sosis içerisinde hayvansal atıklar katılıyor
Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor.
Dökme baharatlar arasına kurutulmuş ot-sap karıştırılıyor.
Helvanın içine beyaz susam yerine Sudan’dan ithal edilen ucuz siyah susam konuluyor.
Köfte ve dönere soya kıyması katılıyor.
Kakaolu fındık kremasında kakao yerine keçiboynuzu tozu, kakao yağı yerine margarin kullanılıyor.
Baklava ve kadayıfın içine fıstık yerine bezelye konuyor.
Tereyağına margarin ve patates karıştırıyorlar.
Şekerpancarı pekmezini üzüm pekmezi diye satıyorlar.
Reçelin içine az miktarda meyve, bol miktarda şeker şurubu konuluyor.
Şamfıstığına kurutulmuş bezelye karıştırılıyor.

Bu bölüme başlarken Almanya’nın aldığı biberlerde zirai ilaç artıklarının çıkması üzerine ödeme yapmayacağını bildirmesinin ardından malın iadesini isteyen satıcı firmaya “sen onu halkına yedirirsin” diyerek reddettiğini ve biberleri imha ettiğini, bu haberle çok utandığımı belirtmiş, “o firma benim kadar utandı mı acaba?” diye sormuştum. Hiç sanmıyorum. Çünkü para kazanma hırsı her şeyin üstünde. İster helâl kazanç deyin, ister dürüst ticaret deyin bu topluma acilen dürüst olma alışkanlığı kazandırılmalı, eskiden var olan bohçacı kadın satıcı mantığı bu toplumun üstünden kazılmalı. Takım taraftarlığına benzer şekilde şanlı geçmişimizle övüneceğimize (sözün burasında geçtikleri bağdan yedikleri üzümlerin parasını dallarına asan atalarımızın dürüstlüğünden söz ettiğimiz aklıma geliyor) gelecek kuşaklara kara bir yakın geçmiş bırakmamak için insan olmanın gereklerini kendimiz bizzat yapmalıyız.

Eskiler boşuna dememişler: “Ucuzsa vardır bir illeti, pahalıysa vardır bir hikmeti.” Bir malın fiyatı onun kalitesini de belirler. Ama kapkaççıların malı için aynı şey söylenemez. Dikkatli olmak gerek.  


BİTTİ


Yayın Tarihi: 12.01.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder