19 Ocak 2010 Salı

TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR 3




ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE 





Bundan önceki yazımı hatırlarsanız  “Peki önlem nedir?” diye sorarak bitirmiştim.

Cevabı Le Monde ve Stern’de. Yayınlanan o incelemeye dönelim.

İkinci grup (ulusalcı ve Atatürkçü grubun), siyasetle, demokrasiyle iktidarı elinde tutmasının mümkün olmadığını kavradığından şimdi siyaset ve demokrasi dışında bir çözümün peşinde. Cumhur başkanı seçimi kavganın keskinliğini ve iki tarafın niyetlerini açıkça ortaya koydu. Ordu destekli ikinci grup artık seçim de istemiyor. Ve darbe söylentileri gittikçe artıyor. Cuntalardan söz ediliyor. Peki, darbe olursa ne olur? Yaşam tarzı Batı'ya daha yakın olan grup orduyla birlikte iktidara gelir ve Batı’nın desteğini kaybeder. Avrupa buna kesinlikle karşı çıkar. Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve Ortadoğu politikalarını desteklemesi karşılığında darbeyi kabullenebilir aslında.

Çözümü görüyorsunuz değil mi? İşi darbeye kadar getirdiler. Tıpkı AKP’nin söyleye geldiği gibi. Oysa daha AB’ye girme sürecinin başlaması için takvim istenmeden önce, AB; bünyesinde hiçbir ulusal rejim ve ideolojiyi istemediğini söylemiş, buna bağlı olarak Kemalizm’i AB üyeliğine engel göstermişti. Bu incelemede bundan gördüğünüz gibi tek satır yok! olan biteni demokrasiyi isteyenlerle istemeyenlerin mücadelesi olarak çok sığ ve çok basit biçimde gösteriyorlar.

Bundan sonrası kıyamet senaryosu. Akıl yürütme fazlasıyla abartılmış.

Amerika’nın önünde de ciddi bir engel var. ‘Demokrasi getireceğim’ diye Irak'ı işgal eden bir ülke, dünyaya ve kendi kamuoyuna Türkiye'deki ‘darbeyi’ niye desteklediğini açıklayamaz. Ve Irak faciasından sonra ikinci bir ‘zorlamayı’ gerçekleştirecek gücü yok. İstese de istemese de darbeye karşı çıkacak.
Silahını ve parasını Batı’dan alan bir ordu ve ülke, Batı’dan koptuğunda ne yapacak?

Sanırım uzun zamandır bunu düşünüyorlar ve korkarım bunun cevabını buldular.

Türkiye’de darbe olursa, tarihte bugüne kadar hiç gerçekleşmemiş yeni bir oluşumla karsılaşacak dünya.



İnceleme sonucu nereye varıyor görüyor musunuz? Bölge değil sadece, bütün dünyanın karışacağını söylüyorlar sonunda.

“Türkiye, olası bir darbeden sonra, Rusya ve İran’la ortaklık kurmak isteyecek.
Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki ülkeden alacak.

Rusya'yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve nükleer güç, Türkiye’yi bir süreliğine de olsa ayakta tutmaya yeter.”



Onlar Türkiye’nin geleceği hakkında hükmü vermişler bile. Baksanıza, bu duruma rağmen bir süreliğine daha ayakta duracağımızı belirtiyor. Bu iş 40 satır 40 katır hikayesine benzedi. Yani ya darbe ya demokrasi, ikisi de bizim lehimize değil. Sonu mutlak yok oluş… mu acaba?


“Ama Rusya, Türkiye, İran bloğu dünyanın bütün dengelerini değiştirir.
Ortadoğu’nun kontrolünü tümüyle ele geçirir.
Avrupa’yı küçük kıtasına hapseder.
Kafkaslar’ı, Afganistan’ı, Pakistan’ı kendi gücüne katar.
Müslüman dünyayla yakın bir ilişki kurar. Petrol kaynaklarına egemen olur. Çin’le işbirliği yapabilir.”


Görüyorsunuz değimli? Bu komplo teorisi değil de nedir? Adamlar işlerini biliyor. Onlar komplo teorilerini boşuna ortaya atmazlar. Olabilecek bir şeyi önceden konuşarak olmasını engelliyorlar. Kaldı ki her komplo teorisinin gerçeğe dayanması şart değil. Biz ülkemiz için bir şey desek hemen fazla komplo teorisi kuruyorsunuz deyip bizi küçümserler. Oysa her canlı gibi devletlerde varlığını sürdürme mücadelesi verirler. Bunun için kimseden izin almaya gerek yoktur.

Bu gelişme, Avrupa, Amerika ve biraz da Japonya'dan oluşan ‘Batı’nın dünyadaki etkinliğini inanılmaz bir biçimde azaltır.
Yeni blok asker, enerji ve para açısından çok güçlenir.

Böylece, Türkiye’deki çatlama dünyada büyük bir çatlamaya yol açar.

Eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkacaksa, sanırım, bu çatlamadan çıkar.

‘Asla böyle bir şey olmaz’ diyebilirsiniz... Niye olmayacağına dair elinizde çok kuvvetli veriler varsa, söyleyin.

Ama, ya olursa... Ki bana çok mümkün geliyor.

O zaman ne yapacaksınız?

Bugün Türkiye’de kamplaşan ve bölünen insanların da...

Türkiye’yi Avrupa dışına itmeye çalışan, eski bir imparatorluk olmanın bir yanıyla çok görkemli, bir yanıyla çok zayıf mirasına sahip olan bir ülkeye küstahça davranan, işbirliği yerine ‘başöğretmenlik’ yapmaya kalkan Avrupa’nın da...

Türkiye politikasında ‘ikili’ oynayıp, kurnazlık ettiğini sanan Amerika’nın da...

Bu senaryoyu bir düşünmesini isterim doğrusu.

Türkiye’de yaklaştığı görülen kanlı bir çatışmanın bütün dünyayı yakması sandığınız kadar uzak bir ihtimal değil.

Hiç unutmayın ki ilk dünya savaşı tek bir tabancanın patlamasıyla başlamıştı

Ülkemizin iç sorunu nedeniyle durumun buraya varacağını düşünüyor musunuz şimdi? Bu görüş dünyayı bir şekilde bize karşı uyarıp dikkatlerin üzerimize yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Ben bunu tehlikeli sayarım işte. O durumda çözümü bu ülkenin vatandaşlarına bırakmazlar.

Başta sorduğum soruyu tekrar soralım “Türkiye Nereye Gidiyor?”  Gittiği yolu kendimi seçecek, yoksa dışarıdan birilerimi şart koşacak?


BİTTİ


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com

Yazılış Tarihi: 15.01.10



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder