Geçen yazımızda Peki bu işsizler
ne yapıyor? İşe girme konusunda yeterince gayret göstermiyorlar mı? Göstermez
olurlar mı? Gösteriyorlar elbette. Hepsinin hedefi tek! Gene Necati Doğrunun
yazdıklarından okuyoruz.
*
Yine araştırma sonuçlarını yazıyorum.
Şu içler acısı tabloya bakın:
Fen mezunları memur olmak istiyor.
Matematik mezunları memur olmak istiyor.
Kimya mezunları memur olmak istiyor.
Biyoloji mezunları memur olmak istiyor.
*
Ne dediğimiz pek önemli değil mi sizce? Evet haklısınız,
insanlar mesleksiz yetiştirilir hayata salınırsa hiçbir şeyin önemini
algılamaz. İstenen de bu zaten. Adım adım bu politika uygulanarak ülkede
gerçeği görüp düşünen kalmasın istendiği için Türkiye’ye özel olarak yollanan
Kemal Derviş politikalarını AKP’de milim sapmaksızın uyguladı. İşte gelinen
nokta!
*
Gençler, liseden sonra 4 yıl fakülte bitirip; fen, matematik, fizik, biyoloji, mühendislik okuduktan sonra “devlete memur olmak” için pedegoji sertifikası da alıp, lisede- orta öğretimde öğretmenliğe bile razı oluyorlar. Çünkü bu gençler; iktidarın 10 yıldan beri uyguladığı “büyük cari açığa dayalı sıcak para beslemeli, eldeki devlet mallarını özelleştirmeyle satan ve yüksek faiz yoluyla dışarıya gelir transfer eden” ucuzcu-kolaycı- dışa bağımlı ekonomik politikası yüzünden çalışabilecekleri doğrudan teknoloji, araştırma ve hizmet şirketleri bulamıyorlar.
*
İşin özeti bu! Dünya ekonomik krizlerle sarsılırken
ülkemizde bu krizler yabancı para bolluğu ile hissedilmiyor. Üretimimizi mi
arttırdık? Hayır! Yeni bir şey icat mı ettik? Hayır!
Eee ?… E’si şu:
*
Ülke ithalatla büyüyor.
Ülke teknoloji geliştiremiyor.
Ülke bilgi üretemiyor.
Ülkenin devleti ve özel sektörü; yeni teknolojileri ve yeni bilgileri dışardan alıyor.
Araştırma yerde sürünüyor.
Geliştirme dipte debeleniyor.
Kopyacı bir sanayi oluştu.
Montajcı bir yapı kökleşti.
Yine araştırma
sonuçlarını yazıyorum.
Şu perişan işgücü verilerine bakın:
15-24 yaş arasına gençlik diyoruz.
Gençlerin sayısı 11.5 milyonu buluyor.
Bunun 4 milyon 394 bini okuyor.
Yani 11.5 milyon gencin sadece yüzde 38’i lise ve üniversite eğitimine devam ediyor. Kalanı yani 7 milyonu; eğitimini tamamlamadan işi bırakmış. 7 milyon gencin bir bölümü işsiz; kahvelerde, sokaklarda, sağda-solda gençliklerini öğütüyorlar.
(...)
Şu perişan işgücü verilerine bakın:
15-24 yaş arasına gençlik diyoruz.
Gençlerin sayısı 11.5 milyonu buluyor.
Bunun 4 milyon 394 bini okuyor.
Yani 11.5 milyon gencin sadece yüzde 38’i lise ve üniversite eğitimine devam ediyor. Kalanı yani 7 milyonu; eğitimini tamamlamadan işi bırakmış. 7 milyon gencin bir bölümü işsiz; kahvelerde, sokaklarda, sağda-solda gençliklerini öğütüyorlar.
(...)
Gencin eline iş
veremediler.
Kalbine projeli dincilik koyuyorlar.
Yapabildikleri din bezirganlığı!
Kalbine projeli dincilik koyuyorlar.
Yapabildikleri din bezirganlığı!
*
Necati Doğru’nun yazdıklarını başka yazılanlarla okuyunca,
bizim ülke içinde bir çok sorunla boğuşmamızın, uluslar arası alanda, yanı
başımızda çok tehlikeli şeyleri görmememiz için sağlandığını anlıyoruz. Oysa söz
konusu olan ülkemizin geleceğidir. Kemal Derviş bunun için Türkiye’ye
gönderildi. AKP bunun için iktidar yapıldı.
Dikkat edin AKP iktidarıyla nemalanan bir kesim her şey
güllük gülistanlıkmış gibi sesini kıstı, Cuma sonrası eylemlerini kesti. Bunun
için algılar çarpıtıldı. Dinciside, dindarıda (ben dindarım dinci değil)
yurttaş (cumhuriyetin en büyük kişisel kazanımı, ki ben yurttaş, diğer bir
deyişle vatandaşım) olanda, biat kültüründen (onlar idarecilere din buyruğu
gibi boyun eğen şartsız itaatçılardır) gelende bu algı çarpıtılması sorununu
yaşıyorlar. Din devlet ve ülke hepimizin. Din olanları gizleme aracı olmamalı.
Ülke elden gidiyor farkında mısınız?
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder