28 Eylül 2012 Cuma

HİÇ BİR ŞEY OLANLARI GİZLEME ARACI OLMAMALI 2


Geçen yazımızda Peki bu işsizler ne yapıyor? İşe girme konusunda yeterince gayret göstermiyorlar mı? Göstermez olurlar mı? Gösteriyorlar elbette. Hepsinin hedefi tek! Gene Necati Doğrunun yazdıklarından okuyoruz.

*

Yine araştırma sonuçlarını yazıyorum.
Şu içler acısı tabloya bakın:
Fen mezunları memur olmak istiyor.
Matematik mezunları memur olmak istiyor.
Kimya mezunları memur olmak istiyor.
Biyoloji mezunları memur olmak istiyor.

*

Ne dediğimiz pek önemli değil mi sizce? Evet haklısınız, insanlar mesleksiz yetiştirilir hayata salınırsa hiçbir şeyin önemini algılamaz. İstenen de bu zaten. Adım adım bu politika uygulanarak ülkede gerçeği görüp düşünen kalmasın istendiği için Türkiye’ye özel olarak yollanan Kemal Derviş politikalarını AKP’de milim sapmaksızın uyguladı. İşte gelinen nokta!

*

Gençler, liseden sonra 4 yıl fakülte bitirip; fen, matematik, fizik, biyoloji, mühendislik okuduktan sonra  “devlete memur olmak”  için pedegoji sertifikası da alıp, lisede- orta öğretimde öğretmenliğe bile razı oluyorlar. Çünkü bu gençler; iktidarın 10 yıldan beri uyguladığı  “büyük cari açığa dayalı sıcak para beslemeli, eldeki devlet mallarını özelleştirmeyle satan ve yüksek faiz yoluyla dışarıya gelir transfer eden”  ucuzcu-kolaycı- dışa bağımlı ekonomik politikası yüzünden çalışabilecekleri doğrudan teknoloji, araştırma ve hizmet şirketleri bulamıyorlar.

*

İşin özeti bu! Dünya ekonomik krizlerle sarsılırken ülkemizde bu krizler yabancı para bolluğu ile hissedilmiyor. Üretimimizi mi arttırdık? Hayır! Yeni bir şey icat mı ettik? Hayır!

Eee ?… E’si şu:

*

Ülke ithalatla büyüyor.
Ülke teknoloji geliştiremiyor.
Ülke bilgi üretemiyor.
Ülkenin devleti ve özel sektörü; yeni teknolojileri ve yeni bilgileri dışardan alıyor.
Araştırma yerde sürünüyor.
Geliştirme dipte debeleniyor.
Kopyacı bir sanayi oluştu.
Montajcı bir yapı kökleşti.

Yine araştırma sonuçlarını yazıyorum.
Şu perişan işgücü verilerine bakın:
15-24 yaş arasına gençlik diyoruz.
Gençlerin sayısı 11.5 milyonu buluyor.
Bunun 4 milyon 394 bini okuyor.
Yani 11.5 milyon gencin sadece yüzde 38’i lise ve üniversite eğitimine devam ediyor. Kalanı yani 7 milyonu; eğitimini tamamlamadan işi bırakmış. 7 milyon gencin bir bölümü işsiz;  kahvelerde, sokaklarda, sağda-solda gençliklerini öğütüyorlar
.

(...)

Gencin eline iş veremediler.
Kalbine projeli dincilik koyuyorlar.
Yapabildikleri din bezirganlığı!

*

Necati Doğru’nun yazdıklarını başka yazılanlarla okuyunca, bizim ülke içinde bir çok sorunla boğuşmamızın, uluslar arası alanda, yanı başımızda çok tehlikeli şeyleri görmememiz için sağlandığını anlıyoruz. Oysa söz konusu olan ülkemizin geleceğidir. Kemal Derviş bunun için Türkiye’ye gönderildi. AKP bunun için iktidar yapıldı. 

Dikkat edin AKP iktidarıyla nemalanan bir kesim her şey güllük gülistanlıkmış gibi sesini kıstı, Cuma sonrası eylemlerini kesti. Bunun için algılar çarpıtıldı. Dinciside, dindarıda (ben dindarım dinci değil) yurttaş (cumhuriyetin en büyük kişisel kazanımı, ki ben yurttaş, diğer bir deyişle vatandaşım) olanda, biat kültüründen (onlar idarecilere din buyruğu gibi boyun eğen şartsız itaatçılardır) gelende bu algı çarpıtılması sorununu yaşıyorlar. Din devlet ve ülke hepimizin. Din olanları gizleme aracı olmamalı. Ülke elden gidiyor farkında mısınız?



Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com


Yayın Tarihi07.09.2012 
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder