Her şeyi tekeline almasına rağmen güce doymayan iktidar,
geçen yıl cumhuriyet bayramını devlet geleneklerine aldırmadan kendi
tasarrufunda görerek sönük bir şekilde sınırlı alanda kutlayınca (bir çok ilde
kutlamalar kaldırılmıştı), bu yıl aynı şey olabilir diyen halk, STK’lar
vasıtasıyla hükümetten ayrı ve farklı bir şekilde eski meclisin önünde Cumhuriyet
bayramını kutlama kararı aldı. Bunu fırsat bilen kifayetsiz muhalefet halkın
arzusunu sahiplendi. Sonuçta halkla polis başkentte karşı karşıya geldi.
Kentimizin valisi ise cumhuriyet bayramının olması gereken biçimde, şenliklerle
kutlanmasını sağladı.
Böylelikle cumhuriyet bayramı kutlamaları, geçen cumhuriyet
bayramı gibi iktidarın keyfine bırakılmadı ve büyük kitlelerin kutlamalarıyla
halk kutlamalarına dönüştü. Aslında cumhuriyet bayramı devletin kuruluş
bayramıdır ve devlet töreniyle halk töreni birleşmelidir. İki başlı ve bir
partinin güdümünde kutlama devlet olma fikrine yakışmaz. Bir devlet varlığını inkâr
edercesine kuruluşunu temsil eden kutlamalardan vazgeçemez. Bunu darbeyle
iktidar olanların dışında, seçimle iktidara gelmiş hiçbir parti lideri
düşünemez. Yada bir ülke düşman işgaline uğrarsa bayramlarını kutlamaz, daha
doğrusu kutlayamaz. Halk kutlamaları düşünceme göre bu açıdan yararlı olmuştur.
Aldıkları oya bakarak “halk” sözcüğünü dillerinden düşürmeyen iktidar üyeleri
bu halkıda dikkate alacaktır. Halkı kucaklamak sözü seçim sonralarının balkon
konuşmalarıyla sınırlı kalmamalıdır.
Ne yazık ki kazandıkları her seçim sonrası yapılan balkon
konuşmaları unutuldu. Her zaman yaptıklarını yapıp durdular; herkese, her
fırsatta laf yetiştirdiler. Allah için bunda başarılılar. Başbakanımız 4+4+4
şeklinde formüle ettiği yeni eğitim sistemi içinde dindar ve kindar bir gençlik
yetiştirilecek dememiş miydi zaten? O kin içeriye karşıysa çekeceğimiz var.
Dışarıya karşı olursa bir ölçüde katlanılır ama gene çekeceğimiz var. Atatürk
“Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözünü boşa söylemedi. Vatan savunması dışındaki
her savaşı cinayet olarak gören Atatürk’ün bu sözü unutulmamalı. Oysa AKP
iktidarı “Komşularla Sıfır Sorun” politikasını savunuyordu. Sıfır sorundan
sıfır barışa nasıl geldik?
Ne demiştik, herkese laf yetiştirmeye bayılıyorlar. Sadece
üst düzey yöneticiler değil, hepsi konuşma konusunda yarış halindeler. Hem
kendilerine yöneltilen konuları istedikleri gibi eğip bükebiliyorlar, hem
konulara çok değişik açılardan bakarak gündem oluşturabiliyorlar.
Cumhuriyet bayramına halkın yaptığı alternatif kutlamalar
nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen AK Parti MKYK üyesi ve Yozgat
Milletvekili Bahtiyar Günkurt, gerçeği itiraf ederken ortaya çıkan durumdan
mutluluk duyduklarını söyleyerek herkesi şaşırttı. Bakın neler söyledi.
“İnsan doğası işte, yasak olan neyse ona ilgi duyar, ‘yapma’
dedikçe yapası gelir. Taa Hz. Adem’den beri böyle bu. Elma hikayesini
biliyorsunuz... Cumhuriyet Bayramı’nın üzerindeki ölü toprağını atarak
neredeyse 1930’lardaki coşku ve katılımı tekrar kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz”
dedi.
Yani polisle halk şakacıktan köşe kapmaca oynamışlar. Günkut
bu kadarla kalmadı şunları da söyleyerek konuşmasını sürdürdü.
“Yıllarca stadlarda gösteri yapıldı. Kim izledi? Hiç. Gene
sadece orada gösteri yapmak zorunda olan öğrenciler. Buyrun tablo burada, açın
bakın. Düne kadar liselerde törenden kaytarmak için kırk takla atan gençlerimiz,
bugün tek yürek olmuş Ankara’ya İzmir’e yürüyorlar. O döneme ait yoklama
fişleri elimizde. Misal 511 Onur B. Kendisi bugüne dek hiçbir Cumhuriyet
Bayramı törenine katılmadığı gibi, bir 23 Nisan’da da tören esnasında güldüğü
gerekçesi ile disipline verilmiş. Twitter hesabından son aldığımız bilgiye göre
ise bu genç arkadaşımız şu an Bolu’yu geçmiş, Ankara’ya doğru geliyor. Bu nereden
baksanız hükümetimizin başarısıdır. Resmen tek yürek, tek millet olmuş bayram
kutluyoruz. Sanırsın Cumhuriyet dün ilan edilmiş. Bundan daha güzel bir şey
olabilir mi?”
Bahtiyar Günkurt, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından
esinlenerek unutulmaya yüz tutmuş diğer milli bayramlar ve önemli günler için
de benzer uygulamalara gidebileceklerini belirterek, ilk olarak
denizciliğimizin bayramı olan Kabotaj Bayramı’na el atılacağını müjdeledi.
Meğerse iktidar geçen yıl cumhuriyet bayramı kutlamalarını
bu bayramın daha çok kutlanmasını sağlamak amacıyla kısıtlamış.
Yaaa!
Geçen yıl Cumhuriyet Bayramına getirilen kutlama
kısıtlamasının nedenini ölseniz bilemezdiniz değil mi?
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Yayın Tarihi: 07.11.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder