29 Kasım 2012 Perşembe

ŞEYH EDEBALİ ÖĞÜTLERİ 2

ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE


Görgüsüzlük bencilliği, bencillikte kibri doğurur. Kibir kendinde erişilmezlik görme halidir. Öyle bir insan kendisini herkesten üstün görür. Kendisine çizilmiş sınırları kabul etmez. Kimseyi anlamaz, anlayamaz. Onun için herkesin sorunu önemsizdir. Dünyanın tek merkezi vardır; o da kendisidir. Sevdiklerini bu kibirleriyle incitip üzdüklerini düşünmezler bile.

Şeyh Edebali ne güzel demiş.

----Kibirliyle dost olma: Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez; üzülürsün.

Kibir kendini erişilmezlik derecesinde görmek olunca söz söyleme ve tavırlarda karşısındakini küçümseme, işi azıtınca da ezip yok etme isteği görünür. Sözler emredici ve sesle birlikte bir üst tonda ağızlardan çıkar. Siyasetçilerin demeç ve nutukları gibi hiçbir yaraya merhem olmayan bir konuşma tarzı hiç duymadınız mı? Kimileri kibrinden ötürü karşısındaki kişiyi döver gibi, yada en olmadık biçimde karalayarak konuşur. Ukala dediğimiz böyle kişiler sadece kibirlerinden ukala olmazlar. Kara cahil derecesinde bilgisiz olduğu halde kendini çok bilen biri olarak zannederek olur olmaz her yerde ve her fırsatta çok konuşanlarda ukaladırlar.

Şeyh Edebali ne güzel demiş.

----Ukalayla dost olma: Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.

Doğrunun yanında olmak adaleti sağlamanın temel şartlarından biridir. Bazen doğrunun yanında durabilmek için yürek ister. Şartlar her zaman aynı olmayabilir. Şartlar ne olursa olsun doğruya eğip bükmeden doğru, yanlışa da yanlış diyebilen ne kadar tanıdığınız vardır hiç düşündünüz mü? Öyle insanlara meziyet sahibi, erdemli insanlar diyoruz değil mi? Oysa her ne şart altında olursa olsun doğrunun yanında olmak, doğruyu savunmak sıradan bir şey olmalıydı. Bugün kahraman olmak için fazla çaba göstermenize gerçektende gerek yok. Biraz sözünüzde durur, biraz da adil görünürseniz kahraman sayılmamanız için hiçbir neden kalmaz.

Şeyh Edebali ne güzel demiş.

----Namertle dost olma: Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez; üzülürsün.

Korkak ve alçaklık olarak açıklanabilecek namertlik kavramı bireyselleşmeyle birlikte yok olacağına artmış olduğu görülüyor. Çünkü bireyselleşme özgürlüğün yaslandığı ufukların göstergesidir. Korkaklık ve alçaklık özgürlük değil esaret üretir. Mertlik; yani yiğitlik, bileği ve yüreği pek olmak özgürlük ufuklarını sonsuz kılar.

Bu saydıklarım bir masalda olan şeyler midir? Biz hep bir hayali mi özlemle bekliyoruz. Elbette hayır! Gelişen teknolojiyi bilgi ve  insani değerlerle harmanlarsak masal gerçek olur ve Şeyh Edebali’nin üzülürsün dediği nitelikte insan sayısı en aza ineceği için herhalde üzülmeyiz.
   

Şeyh Edebali’nin yazımıza konu olan o muhteşem öğütlerini birde toplu olarak görelim.

* Cahil ile dost olma: İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.
* Saygısızla dost olma: Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez; üzülürsün.
* Aç gözlü ile dost olma: İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün,
* Görgüsüzle dost olma: Yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez; üzülürsün.
* Kibirliyle dost olma: Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez; üzülürsün.
* Ukalayla dost olma: Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.
* Namertle dost olma: Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez; üzülürsün."

BİTTİ



Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com


YT: 28.11.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder