30 Kasım 2012 Cuma

MAZLUM ZALİM OLURSA ZALİM MAZLUM OLUR

ÇİZGİ-YORUM COŞKUN GÖLE


Orantısız güç tanımını duymayan kalmış mıdır? Bu tanım bize neyi anlatır bilmeyen var mı acaba? Bu iki soruya hiç ikileme düşmeden “hayır” desem yanlış olmaz. Orta doğu ülkeleri insanlarının sıklıkla karşılaştığı bu duruma kimse yabancı değildir. Sindirilmek istenen muhaliflere orantısız güç kullanma buraları için alışılmış şeydir. Aynı şeyi ülkelerin birbirleriyle yaptıkları sıcak savaşlarda da görmek mümkündür. Burada amaç caydırmak değil yok etmektir. Yok etmek üstüne oluşturulan kültürde fırsatını bulan herkesin, her zümrenin karşıtına orantısız güç kullanmaya kalkışması doğal karşılanır. Oysa buraların söylenceleri hep adalet ve insanlık değerleri üstünedir. Adalet ve insanlık değerlerinin altın çağı o söylencelerin geçtiği dönemlerde yaşanmış bitmiştir. Bugün bir hayalden öteye gidemez.

Peki gerçekten öyle midir, ideal insanlık değerleri her ülkede hayat bulamaz mı? İdealin sonu yok. Sürekli kendini yenileyip aşarak gelişir. Bir ölçüsü varsa o da bireyin bireyle, bireyin devletle, bireyin toplumla ve bireyin eşyayla ilişkisinin sonucunda özgürlüklerin genişleme ölçüsüdür. Teknolojiye bağlı olarak insanlığın köleleştirilmesi çok kolay hale gelmesine rağmen bireyin eksen alınması bunun önüne geçmektedir. Avrupa ülkeleri bu açıdan insanlığın merkezi görülmekte. Bunun yerine yeni bir şey koyamayan doğu toplumu Avrupa’yı taklit etmekten öteye gidemiyor. Sadece ülkemiz, AKP iktidarı her ne kadar son dönemlerde dindaşlığımız dışında hiçbir benzerliğimiz kalmayan o ülkelerle yakın ilişkiler kurup, onlara yakınlaşmış olsa bile özgürlükler konusunda bir orta doğulu İslam ülkesi olarak diğer orta doğulu İslam ülkelerinden ayrılır (90 yılda vardığımız bu noktada bütün gücü kendinde toplayarak erişilmez bir güce ulaşmak isteyen başbakan bu arzusuna ulaşırsa aramızda bir tık mesafe kalmış olan o çağ dışı petrol zengini şımarık ülkelere benzeyeceğimiz kesindir).

Eski Moğolların, şimdide Rusların ve İsraillilerin kendilerini korumak adına yaptıkları budur. Yani orantısız güç kullanmaktan çekinmemektedirler. Rusların Kafkaslardaki Çeçenler ve Gürcülerle çekişmeleri henüz unutulmuş değildir.  İsrailin darmadağın ettiği Filistin halkına karşı yaptıkları bundan sonrada yapacaklarının aynası. Bu böyle durmadan tekrarlanıp duracak mıdır?

Dünya egemenlerin elinde bir oyuncak olmamalı. Egemenler değişirken dünün muhalifleri olan yeni egemenler aynı yola sapmamalı. Dünya tarihinde böyle örnekler çok. Son örneği Libya lideri Kaddafi’ye uygulanan linçle yaşandı. Kaldı ki Kaddafi ülkesine azımsanacak şeyler yapmadı. Onun tek yanılgısı iki başlı dünyadan tek süper güçlü dünyaya geçmiş olduğumuzu anlamamış olmasıydı. İki başlı dünyada gelişmiş kapitalist ülkelere karşı özgürlük savaşları verilerek “bağımsızlık” önde tutulurken, yeni dönemde liberalizmin “karşılıklı bağımlılık” masalı ilke ediniliyordu. Kendisine karşı ayaklandırılan kim sorarsa mazlumlar devirdikleri liderlerini linç ederek öldürdükten sonra yerlerde sürükleyip tekmelediler. 30 ekim 2011’de yayınlanan haberde Ulusal Geçiş Konseyi, yaptığı ilk açıklamada Sirte’de yaralı olarak ele geçirilen devrik lider Muammer Kaddafi’nin daha sonra hayatını kaybettiğini duyurmuştu. Ardından yayınlanan görüntülerde Kaddafi’nin cesedinin kanlar içinde olduğu görülürken, ağır yaralı yakalandıktan sonra öldürüldüğü anlaşılıyordu.
1 kasım 2012’de yayınlanan bir haber de şöyle:

“Suriye’de Esad rejiminin silahlı milis gücü Şebbiha’nın vahşeti tüyler ürpertiyor. Yeni ortaya çıkan 26 Ağustos tarihli bir videoda; Şebbiha milisleri tarafından öldürülen bir muhalifin cesedi, boynuna ip bağlandıktan sonra araç arkasına bağlanarak caddede sürüklenirken görülüyor.

Ülkede 2011 yılı Mart ayında protestolarla başlayan ve iç savaşa dönüşen çatışmalarda, vahşet boyutuna ulaşan birçok katliamın arkasında Şebbiha milisleri bulunuyor.

Muhaliflere yönelik doğrudan silahlı operasyonlar gerçekleştiren milis güçleri, bunun yanı sıra ülkenin birçok bölgesinde evlere baskınlar düzenleyerek; gözaltına aldıkları sivilleri vahşice katlediyor.”

Aynı tarihlerde şöyle bir haber de vardı:

“İsrail’e ajanlık yapan 6 Filistinli infaz edildikten sonra sokak sokak gezdirilerek halka  teşhir edildi. AFP’nin görgü tanıklarına dayandırdığı habere göre bir minibüs içerisindeki silahlı kişiler, Gazze’nin bir mahallesinde durarak altı kişiyi dışarı çıkardı ve hiç araçtan inmeden bunları infaz etti. Bir kişinin cenazesinin araca bağlanarak Gazze’nin kuzey mahallesinde korna çalarak sürüklendiği belirtildi.”

Niyetim İsrail’in yaptıklarını unutturmak değil. Onlar 64 yıldır Filistin halkına az çektirmediler. Her çeşit saldırıyı kendine hak gören İsrail dünya Yahudilerinin zenginliğiyle, bu zengin Yahudilerin Amerika’ya hakim olmasından dolayı hiçbir şarta bağlı olmadan arkasında duran Amerika sayesinde şımarmakta ve azmaktadır. Hiçbir İslam ülkesini İsrail’in yaptıklarıyla bir tutmak istemiyorum. Ama orta doğululuğun ortak paydası sanırım bu. Dünya özgürleşirken onlar dünyanın dışında kaldılar sanki. Orda mazlumlar bir anda zalime dönüşebiliyor ne yazık ki.. zalimler de mazluma.. bizde orta doğuluyuz unutmayalım.   



Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com


Yayın Tarihi: 30.11.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder