30 Kasım 2013 Cumartesi

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 22

         Merhaba sevgili okurlar. Bugün “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” sözüne uyarak şiirlere daha çok yer vermek istiyorum. Geçen hafta nevrozlarıyla boğuşan bayan Che’den söz etmiştim ya, bu haftada ona yazılmış Şiirleri sunmaya devam ediyorum. Her birinden gidişatı anlayacaksınız. Onun için fazla söze gerek yok bence!

...

40
Fırtınaya yakalandım açık denizlerde
Sığınacak liman arayan
                  şehir gibi ışıl ışıl gemiyim
Bana yol gösterecek
                       deniz fenerleri nerde
Çok korktum, bir anne gibi sar beni,
                  güvenle koynuna gireyim
Sevgin deniz fenerimdir
Hem ışık saç bana, hem kollarını aç
Fırtınadan kurtar beni

Aydın Göle
27.01.2001


*


41
Nedir aradığım, bulduğum nedir
Günler geçerken hızla
Bende kalan nedir
      ben, ben olduğumu sanırken
Yitirdiğim kimdir
Sessiz çığlığım saklı soluğumda
Bir boşluğa gider
Arayın, uzayda bir yerdedir
Yetişemiyorum düşüncemin hızına
Seçemiyorum arttıkça artan
Düşüncelerimi
Kim yetişir bu hıza,
kim yakalar
tavşan gibi doğurgandırlar üstelik
Ellerime şaşırıyorum
Hala inatla nasıl sadık
Korkuyorum ellerimden
İttifak olursa düşüncelerimle
Ayaklarım benden kaçmaya güçsüz
Yastığım beni uyutmuyor artık
Yorganım dünden soğuk
Nedir aradığım, bulduğum nedir

Aydın Göle
28.01.2001


*

42
Akvaryumda balıkmıyım
Gözlerimde perde
Çığlık çığlık sessizlik
            (kulağım duymaz)
            Tıkıldı boğazıma
Hayat için oksijen lazım
Lazım da
Yeşili yitik ormanım Adapazarı’nda
Adım orman!
Zor mu arayıp sorman?

Aydın Göle
10.04.2001

*

KORKULARINI BİÇİMLENDİRİRDİ

Omzunda beyaz farenin
                   bıyıkları ürkekti
             titriyordu hiç durmadan
       hiç durmadan iki omuzu arasında
           koşuyordu, bitmeyecek
                            uzun bir yolculukta
Beni korkutan gözleri
Sözleri anlamını yitirmişti çoktan
Hiç yoktan kıyabilirdi canına
Gözleri kararlı dinginlikte
Gözleri ısırır gibi iz bırakır üzerinizde
Uzaklarda geziniyor
Ellerimi uzatıyorum, tutamıyor
Size elleriyle dokunurdu bilir misiniz
Korkularını biçimlendirirdi
                                   görmezdiniz
Bir beyaz fare omzunda
                       onun kadar korkardı
Bıyıkları durmadan titrerdi


Aydın Göle
10.04.2001

*

YERDE SENİ KISKANDI, GÖKLERDE

Lale yaprağında ismini gördüm
Saz uçurtmalarında sevincini
Menekşelerde tiryakiliklerini
Turnaların kanadında
                    umudunu gördüm
Yerde seni kıskandı, göklerde


Baharın koynundan çıkmış
                          bir meltemsin
İpek mendile sarılmış yüreğine
Güller gözyaşı döküyor
Çiğ damlalarında gözlerin vardı
Yerde seni kıskandı, göklerde

Aydın Göle
12.04.2001


*

CİNAYET, İÇİNDEKİLERİ ÖLDÜRDÜKLERİNLEDİR

Kederleri biriktir!
Delilerin diliyle konuş!
Eski iyi günleri unut!
Şimdi sen busun!
Ne içersen iç!
Kollarına şırınga bas!
Su, istersen zehir
Kaşların kalksın yukarı
Yüzün köylü ihtiyarlar gibi
Toprak gibi kırış kırış olsun
Sen busun!
Aynalara itiraz etme!
Onlar doğru sözlüdürler
Yiten heybetindir
Gençliğinle beraber
Damarlarına şırıngayla
                 basamazsın onuru
Kalk dikil önüme ve ellerine güven
Mahirdir onlar
Aklın kadar
Cinayet, içindekileri öldürdüklerinledir.
Kalanlar seni ele verir

Aydın Göle
16.05.2001


*

MÜCADELE KAÇAĞI

Benden başka bana
           kimse kötülük edemez
Uçları yıpranmış benliğimin
Yoluma engeller koyuyorum
İçsel çelişkilerimin toplamıyım
Ve bu yüzden mücadele kaçağıyım
Hayata bakaya kaldım
Nerden başlayacağımı bilmiyorum
Fotoğraf makinelerinin flaşları dehşet
Dalga dalga geliyor korkular
Amazonlardan mı kaçıyorum
Luti’lerden mi, Safo’lardan mı
Kendimden mi bu kaçışım


Aydın Göle
16.05.2001

*

DÜŞ GEZGİNİNİN SONU

Söylediğim yalanları unuttum
Sonra kendim inandım
                   söylediklerime
Bir parçası yok oldu
            her yalanımla evrenin
Görmedim
Köprüleri attım
Her limanda bir gemi yaktım
Adi orospularla yattım
Umurumda değildi düzen
Bir gün yalnızlık çıkageldi
Ondan kurtulamayacağımı
BİLEMEDİM.

Aydın Göle
16.05.2001

*

KAPLUMBAĞAYA İMRENİYORUM

Sahip olduklarım
               genişletti evrenimi,
                        ufkumu açtı
Şimdi yıldızlarla geziyorum
Işık
    ardımdan koşmaya çabalıyor
Bir kaplumbağaya imreniyorum
Canı nerde isterse,
                          orda yatıyor

*

         Haftaya görüşmek umuduyla iyi pazarlar sevgili okurlar.


Yayın Tarihi: 10.11.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder