30 Kasım 2014 Pazar

ŞU KARŞILIKLILIK


Öteden beri dünyanın nereye gittiğini vurgulamaya çalışıyorum. Dünya bir yola doğru çekilmek istenirken elbette baş rolü büyük ülkeler oynuyor. Bizim gibi ülkeler dik durabildikleri veya dik durma gücüne sahip olabildikleri oranda bu gelişmelerde rol alabilecekler kuşkusuz.

Bazı haberler bir çok tezi tek cümleyle anlatır. Haber başlıklarına bu gözle göz atarım. Aşağıya alıntıladığım eski bir haberi öteden beri anlatmaya çalıştığım düşüncemin haklılığını kanıtlar nitelikte bulduğum için sizlere aktarıyorum. Yorumu haberin sonuna bırakalım.

***

Sigara devi ‘şutlanmaya’ dava açıyor
Sigaracılar ve hükümet arasında büyük savaş.... Avustralya hükümeti paket üzerindeki logoyu atıp sağlık uyarılarını büyütmek için düğmeye bastı. Philip Morris, yasal girişim başlattığını duyurdu.

Dünyanın en büyük sigara üreticilerinden Philip Morris, Avustralya’nın sigara paketlerinden logoları atma girişimine karşı yasal işlem başlattı. Avustralya hükümeti nisanda başlattığı bir projeyle, sigara paketlerinden üretici firmaların logolarını atarak, onların yerine daha görünürü bir şekilde sigaranın zararlarının gösterildiği resimler koymak, marka isimlerinin ise paketin alt tarafına yazılmasını istiyor. Parlamentoda temmuz ayı içinde görüşülmeye başlaması planlanan düzenlemeyi 2012’de resmen uygulamaya sokmak isteyen hükümete karşı harekete geçen Philip Morris’in sözcüsü Anne Edwards, ‘Bu hamle açık bir şekilde Avustralya’daki markamızın kamulaştırılmasıdır. Hükümetin bize ödeyeceği zararın milyar doları bulmasını bekliyoruz’ dedi. Hükümet ise kararlı. Sağlık Bakanı Nicola Roxon, ‘Sigara üreticilerinin tehditleri ya da yasal işlem başlatmaları bizi yıldırmaz’ derken, Başbakan Julia Gillard da ‘Gözümüzü korkutmazlar’ açıklamasında bulundu. Eğer taraflar 3 ay içerisinde bir orta yol bulamazsa konu uluslararası yargıya taşınacak.

Avustralya hükümetinin  tartışmaya açacağı ve tarafları karşı karşıya getiren şey nedir? 5 maddelik başlık altında özetlenebilecek ve sigara tüketiminin genel sağlığı etkilemesini önleyeceği düşünülen tasarı gösterilebilir. Onlarda şunlardır.

1: HÜKÜMETİN temmuz ayında tartışmaya başlayacağı düzenlemeyle birlikte, sigara paketleri artık tek renk olacak. Her pakette zeytinyağı yeşili kullanılacak.
2: PAKETTE hiçbir şekilde üreteci firmanın logosu yer almayacak. Sadece markanın ismi paketin alt tarafında belirlenen alana yazılacak.
3: BUGÜN paketin ön ve arka tarafının yüzde 30’unda sağlık uyarıları yer alıyor. Bu rakam yeni düzenlemeyle ön taraf için yüzde 75’e, arka taraf için ise yüzde 90’a çıkacak.
4: PAKETİN üzerinde sigaranın sağlığa zararlarını gösteren resimler kullanılacak.
5: PAKETİN yan taraflarında ise sigaranın insan vücuduna ne şekilde zarar verdiği anlatılacak.
Ekonomiye yıllık zararı 31.5 milyar doları buluyor.
Dünyada sigara tüketimine karşı en sert tedbirleri alacaklarını açıklayan Avustralya hükümeti, 7 Nisan 2011’de Sağlık Bakanlığı sitesinden şu açıklamayı yapmıştı: “Sigara her yıl Avustralya’da 15 bin kişinin ölümüne sebep olurken, ekonomik zararı da yıllık 31.5 milyar doları buluyor. Girişimimiz dünyada bir ilk ve şu mesajı veriyor, Cazibe artık kayboldu. Sigara paketleri artık sadece tütün kaynaklı ölüm ve hastalıkları gösterecek.”

***
Yukarda okuduğunuz bu eski haberden sonra ülkemizde de sigara yasakları başlamış, henüz yakın bir süreçte sigara paketleri Avustralya’da olduğu gibi şekil değiştirmişti. Artık kentlerin reklam panolarında da sigara reklamları görülmüyor.

Ülke ekonomilerinde son 30 yılda çığ gibi büyüyen kamu mallarını özelleştirme hareketinin bir parçası olan yabancı şirketlere satışlar her zaman bir tehlike içermektedir. Okuduğunuz bu haber bu tehlikenin niteliğini ortaya koyarken aynı zamanda bir durumun kanıtı olma özelliğini taşımaktadır.

Sermayenin rahat hareket etmesini amaçlayan kapitalizmin bir köy haline getirdiği, dolayısıyla küçülen dünyada ülkeler 1900’lü yıllardaki “Ulus Devlet” modeliyle kendi iç hukukundan sorgulanmazken, 19.yy sonlarına doğru başlayan ve bu yüzyılda katlanarak sürecek olan uluslar arası çeşitli kuruluşlar eliyle sorgulanabilir, hatta denetlenebilir hale gelmektedir. Bu haber işte bunun kanıtıdır. Kimse bunu “karşılıklılık ilkesi”yle açıklamaya kalkışmasın. Burada karşılıklılık ilkesi büyük şirketler, o büyük şirketlerin ait oldukları devletlerin yararına sonuçlanırsa bunun neresi karşılıklılık demektir?
Uluslar arası kuruluşlar (örnek; Lahey Adalet Divanı gibileri) ülkelerin belki de yaşamsal önemi olan öncelikli politikalarına önem vermezler. Onların ilkeleri kapitalizmin ürünü liberalizmin gerçekleşmesini sağlamaya yöneliktir. Kaldı ki örneğimizdeki ülke Avustralya öyle küçük bir ülke olmamasına rağmen, kendi tasarrufu içinde yer alması gereken bir konuyu dilediği biçimde düzenlemekte sıkıntı çekmiştir. Karşısındaki şirket birçok ülkenin bütçesinden daha büyük bütçeye sahip olan sigara devi “Philip Morris”  olunca onunda eli kolu bağlanıyor.

Tekrar soruyorum ülkelerin geldiği bu noktada bunun neresi “Karşılıklılık İlkesi”ni içermektedir?



Yayın Tarihi: 12.11.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder