30 Kasım 2015 Pazartesi

AYAK KABI YANİ AYAKKABI 9



Ayakkabı ayak sağlığından, toplumsal sınıfların farklılığından, şıklık göstergesine kadar uzanan bir yelpazede yer alır. Günümüzde bir insanın saçı-başı ve ayağı düzgün değilse giydiği giysi ne kadar şık olursa olsun eksik kalır. Her dönem değişen ayakkabı modelleri de giyilen diğer giysilerin modelleriyle bağlantılıdır. Moda tasarımcıları bunları gözetirler. Ayakkabı modacılarıyla giysi modacıları bir yerde buluşurlar. Günümüzde de durum böyledir, geçmişte kendiliğinden oluştuğu sanılan geleneksel giysilerde de aynıdır. Geçmişte ayakkabıların nasıl evreler geçirerek bu güne ulaştığını anlattığımız yazı dizimize bugün konu edindiğimiz bir dönemin “Ayakkabı’nın Geleneklerdeki Yerine Dair” ve “Sağlığımızda Ayakkabı’nın Yeri”yle devam ediyoruz.

AYAKKABI’NIN GELENEKLER’DEKİ YERİNE DAİR

Ayakkabının her kültürde çok önemli bir yeri vardır. Öyle ki deyimleşmiş, atasözü olmuş, bir çok söz bulunabilir ayakkabı ile alâkalı. Ayakkabı çivilemek bunlardan biridir. Kırsal kesimlerde evlenmek isteyen erkek, babasının ayakkabısını çivisiyle yere çakar. Buna ayakkabı çivileme denir. Ve erkeğin evlenmek istediğini belirtir. Ayakkabı ile ilgili bir diğer gelenek ise gelinin, arkadaşlarının adını, gelinlik ayakkabısının altına yazmasıdır. Buna göre ayakkabıdan adı silinenin yakında evleneceğine inanılır. Ayakkabı çevirmek ise tasavvufa ait bir inanış. Özellikle Mevlevî tekkelerinde uygulanan bir tür ceza. Buna göre Şeyh, tekkeden ayırmak istediği dervişin ayakkabılarını, topukları içeri, uçları dışarı bakacak biçimde koydurur, derviş bunu gördüğünde dergâhtan ayrılırdı. Bağışlanması ve yeniden dergâha dönebilmesi için denizden ya da büyük bir sudan geçmesi gerekirdi.

SAĞLIĞIMIZDA AYAKKABI’NIN YERİ

Bedenin ağırlığını ayakların taşıdığını düşünürsek ayak sağlığına verilen önemi de anlayabiliriz. Misâl, şişmanlık ayak sağlığını tehdit eden problemlerden sadece birisi. Yanlış duruş alışkanlığı da bir diğer faktör tabi.

   Ayağa uygun giyilmeyen bir ayakkabının yol açtığı problem düztabanlılık diğer adı taban çökmesi olan rahatsızlıktır. Ayakkabı, otururken, ayakta dururken ayağı kesinlikle sıkmamalı. Ayakta iken baş parmak ucu ile ayakkabı arasında 12-15 mm. aralık olmalıdır. Küçük ve dar olan ayakkabılar parmağı sıkıştırır, ayağı çabuk yorar, nasır ve tırnak batmalarına sebebiyet verir. Büyüme çağında olanların ise gelişmesine engel olur. Ayrıca ayakta şekil bozukluğu, gereksiz çıkıntı ve parmaklarda bükülmelere de yol açar.

        Moda uğruna çekilen bir diğer sıkıntı ise yüksek ökçeli ayakkabı kullanmaktır. Sıkıntı diyoruz, zirâ artık herkesce malûm ki bu tür ayakkabılar ayak sağlığı ile birlikte beden sağlığımızı da tehdit altına almıştır. Yüksek ökçe, yürürken veya ayakta dururken, vücudu gereksiz olarak öne doğru iter, rahatsızlık verir. Vücut ise kendini düz tutmak için kas gücünü kullanır. Bunu yaparken omurga, normalden daha çok eğilir, karın organları ve karın çıkıntı yapar. Kaslar ise daha çok çalıştığından sırt ağrıları meydana gelir. Vücut ağırlığı öne doğru yöneldiğinden ayağın ön bölümü zorlanır. Vücut ağırlığının bu düzensiz dağılışı ile ayak, bacak ve dizlerdeki kaslar gerilir ve zayıflar. Yüksek ökçeli ayakkabılar taban çökmesine, parmak şekillerinin bozulmasına ve baş ile sırt ağrılarına da sebebiyet verir.

     Uzun yıllar yüksek ökçeli ayakkabı giyen kadınların, bacağını arka kaslarının kısaldığı tesbit edilmiştir. Bu nedenle kısa ökçeli ayakkabı giydiklerinde kas zorlanır ve şiddetli bir kasılma ile bacaklarda ağrı oluşur.

     Ayak sağlığını tehdit eden bir diğer ayakkabı türü ise sivri burunlu ayakkabılardır. Bu tür ayakkabılar parmakları sıkıştırır. Uzun süre kullanıldığında, ayak bu ayakkabının içinde olmadığı zaman bile başparmak diğer parmaklara doğru itilmiş gibi kalır. Baş parmakla ayağın birleştiği yerde, bir kemik çıkıntısı meydana gelir. Özellikle son zamanlarda bu tür ayakkabı oldukça rağbet görmektedir. Ne var ki moda mevhumu sıhhat filan dinlemiyor. Yeter ki sihirli kelime olan moda herhangi bir giyecek ile bütünleşsin!



Ayakkabılar, ayakların bölümünü ve topuklarını sıkmamalı, normal genişlikte olmalı, topuğunun tabanı, ayak topuklarının genişliğine uyacak genişlikte olmalı. Ayakkabının iç tarafındaki çizgisi, ayak çizgisine uygun biçimde olmalı. Ayağın iç çizgisi ise, başparmak ile topuğun aynı çizgi üzerinde olmasıdır. Ayrıca ayakkabı, ayağın neminin buharlaşmasına engel olmayacak şekilde olmalı.


DEVAM EDECEK


Yayın Tarihi: 27.11.2015 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder