Hamdi Özarutan’la 40
soruda Adapazarı/4....
“Şehrimizin geçmişten günümüze ünlülerini tanıttığımız yazı dizimize
geçen üç bölümde ünlü iş-bulucu-düzenleyici (organizatör) Hamdi Özarutan’ı,
görüş ve bilgileriyle tanımaya başlamıştık. Bugün kaldığımız yerden devam
ediyoruz. Bu konuda daha önceki yıllarda Fahri Tuna’nın Hamdi Özarutan’la
yaptığı söyleşiden yaralandım. Bugünde o söyleşiyi virgülüne dahi dokunmadan
olduğu gibi aktaracağım.
Zaman en acımasız süpürgedir. Bu satırlardan bunu anlayacak,
yitirdiklerimize belki yüreğimiz burkulacak, belki bir iki damla göz yaşı
dökeceğiz. Belki bir satıra anıların tatlı sıcaklığıyla gülümseyeceğiz. Arada
sırada sözün arasına girme cesareti bulursam kusuruma bakmayın. Hatırladığım
Adapazarı hakkında bir iki sözüm olabilir, onları bu söyleşiyi bozmadan
ekleyebilirim.”
30. Ajda Pekkan?
Türkiye’de bir çok sanatçıya
destek olan menajer, organizatör vardır; tırnaklarıyla geldiği yere gelen,
kimsenin desteği olmadan gelen bir tek kişi tanıyorum : Ajda Pekkan. Tanıyıncaya
kadar zor, tanıdıktan sonra çok kolay bir insandır.
31. Orhan Gencebay?
Orhan Gencebay hayatı boyunca
konser vermemiştir. Kırk yıllık, Ahmet Sezgin’e bağlama çaldığı 1970’lerden bu
yana çok yakın dostumdur. Mütevazi kişilik sahibi, dünyanın en sabırlı
insanıdır. Eğitim almamasına rağmen inanılmaz müzik ve kültür birikimi olan bir
kardeşimdir.
32. Metin Karagülle?
Bugünkü Kapalıçarşı’nın, Melek
Sineması ve Funda Düğün Salonu’nun sahibidir. Kapalıçarşı deyip geçmeyin;
Türkiye’nin şu anda çok revaçta olan ilk AVM’sidir orası. 1958 yılında
İstanbul’da, Ankara’da olmayan ilk toplu ticaret merkezidir orası.
33. Cevat Adapazarlı?
7 yaşındayım. Köyümüze (Hendek Soğuksu)
hayatımızda görmediğimiz, iki atın çektiği, süslü püslü kurdeleli, sonradan
adının payton olduğunu öğrendiğim, bir araba geldi. Ali Dedemin çok yakın dostu
Cevat Adapazarlının paytonu dediler. Otomobilin henüz giremediği Soğuksu Köyüne
halamın gelin arabası olarak Cevat Adapazarlı’nın paytonu gelmişti. Kilosu
kadar ağır ve varlıklı bir ailenin reisi ve kimsenin bilmediği Toto Karaca (Cem
Karaca’nın annesi), Ali Sururi, Muzaffer Hepgüler’in oyunlar oynadığı Beyoğlu
İstiklal Caddesi’ndeki –şu anda sinema olarak faaliyet gösteren- çok meşhur
Elhamra Tiyatrosu’nun da, işhanının da sahibidir.
34. Yücel Ballık?
Kastamonu’nun en kültürlü ve
varlıklı ailelerden birisinin oğludur. Hiç bir Adapazarlı onu tanımazken
Ankara’dan üniversite yıllarımdan benim dostum ve arkadaşımdır. Dr. Cevdet
Çavuşoğlu’nun kızı Beyhan Hanımla evlenip Adapazarı’na damat olarak geldiğinde
herkes onu çok sevdi, saydı. Eczacılığının yanında ilk çivi fabrikasını kurup
çok iyi sanayici oldu. Oğlu Tolga baba ve annesine layık bir evlat olarak
Adapazarı’nda güzle ve faydalı işlerini sürdürmektedir. Tolga Ballık, iki sene
kadar önce de babası Yücel Ballık adına bir okul yaptırıp bağışlayarak da,
anne-babasına layık evlat olduğunu göstermiştir.
35. Kenan Sakallıoğlu?
Herkese örnek, dünya mütevazisi,
dünya beyefendisi, Adapazarı’nda örnek bir müteşebbis işadamıdır. Adapazarı’na
kazandırdığı beş yıldızlı yeni turistik oteliyle de iftihar ettiğimiz bir
büyüğümüzdür. Kırk yıllık eşim Nihal’le, onun bana kefaletiyle evlendiğimi de
ifade etmeliyim.
36. İrfan-Adil Atan?
Yalnız Adapazarı’nın değil,
Türkiye’nin yüzünü güldüren, güreş sporunun duayenleri, her ikisi ve Orhan
Çakar, gururla andığımız büyüklerimizdir.
37. Atilla Tapşın?
Sakarya’nın basketbolda en büyük
duayeni, uzun yıllar Bursa Oyak-Renault’un koçluğunu yaptı, Sakaryaspor’un
kurucularındandır, 70 yaşına rağmen halen SAÜ Basketbol takımının başındadır,
yetiştirdiği bir çok basketbolcu vardır; şu andan NBA’deki gururumuz Mehmet
Okur bunlardan bir tanesidir. Kendisiyle iftihar ettiğim dayı oğlumdur.
38. Hafız Abdurrahman Gürses?
Hendek Soğuksu’da doğup yetişen,
Sakarya’mızın yetiştirdiği dünya çapında bir değerdir. Dünya hafızlarının reisi
anlamına gelen ‘Reis’ül kurra’lık görevini uzun yıllar yapmıştır. Çok saydığım
merhum Halim Gürses’in ve yine çok saydığım Abdurrahim Gürses beylerin de
ağabeyiydi.
39. Süleyman Seba?
Yani ne söyleyebilirim ki;
babamın teyzesinin oğludur, aynı zamanda köylümüzdür. Sıraselviler’de kirasını
bile ödeyemedikleri Beşiktaş kulübünü, Akaretler’e taşıyan, kulubü başarıların
yanında inanılmaz sosyal tesislere kavuşturan, Beşiktaş kolejinden İnönü
Stadyumuna varıncaya kadar BJK’ya çok büyük hizmetler vermiş dünya beyefendisi
bir büyüğümüzdür. Tayfur Havutçu’nun dedesi, Süleyman ağbinin de amcasıdır,
soyadı değişikliğine bakmayın siz.
“Cerrah Paşada böbrek rahatsızlığından yatıyor, üroloji ve radyoloji
arasında mekik dokuyordum. Beni bir hastabakıcı servisler arası gezdiriyordu.
Güneşli bir gün tam önümüzde fiat 131 marka bir otomobil durdu. İçinden
kasketli bir bey indi. Benim aklıma önce ünlü romancımız Yaşar Kemal geldi. Ama
ne olduysa birden bire Yaşar Kemal olmadığını düşündüm. Aklıma ne isimler
doluverdi bilseniz.. o bey gitmek üzereydi, aceleyle “ben sizi tanıyorum, siz
Süleyman Seba mısınız? Dedim. Dedim ama kendime şaşırdım. Aklımdan geçen
isimler içinde Süleyman Seba yoktu çünkü. Fikrimdeki başka, zikrimdeki
başkaydı, olacak şey değil! Ama tutturmuştum. Adapazar’lı ve Beşiktaş taraftarı
olduğumu söyleyince özel ilgi gösterdiler. Tokalaşırken şerefli
ikinciliklerimize rağmen Adapazarı’nda alay konusu olduğumuzu söyleyince ‘sabırlı
olun bu takımla uzun yıllar övüneceksiniz’ diyerek bana acil şifalar dilediler.
Kendileride kalp rahatsızlığı nedeniyle gelmiş. Bende geçmiş olsun dileklerimi
ilettim ve ayrıldık. Gerçektende Beşiktaş övüneceğimiz bir takım oldu. Ardından
3 yıl üst üste şampiyonluğu yakalamıştı. Bugün Beşiktaş olarak içinde
bulunduğumuz duruma bakınca ‘yeteneksiz muhterislerin ödüllendirildiği’ bir
ortamda yaşadığımızı anlıyorum.”
40. Zeki Aydıntepe?
Beyoğlu’nda Kilise Sokak’taki
bekâr öğrenci evinde ağırlamadığı Adapazarlı dost ve arkadaşı yoktur; öylesine
misafirperverdir. Mobilyacılık yaptığı yıllarda, ağbisi ve kardeşleriyle örnek
mobilyacı ve bir ticaret adamı, iyi bir sporcu, iyi bir müzisyen; şimdiki
hayatında da iyi ve örnek bir aile babası olduğu gibi gazeteciliğini de
dürüstlük ilkeleriyle yaşatan çok sevdiğim bir arkadaşımdır. Zeki benim için
dünyanın en güzel günlerini geçirdiğimiz hovardalık arkadaşımdır.
“Şehrimizin ünlüleri dizimizin Hamdi Özarutan beyefendiye ayırdığım
bölümlerin sonuna geldik. Gelecek yazıda Ayfer Tunç, Hürrem Erman ve Kerim
Korcan’a yer vereceğim.”
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder