30 Haziran 2012 Cumartesi

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ŞEHRİMİZİN ÜNLÜLERİ 16


Hamdi Özarutan’la 40 soruda Adapazarı/4....


“Şehrimizin geçmişten günümüze ünlülerini tanıttığımız yazı dizimize geçen üç bölümde ünlü iş-bulucu-düzenleyici (organizatör) Hamdi Özarutan’ı, görüş ve bilgileriyle tanımaya başlamıştık. Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu konuda daha önceki yıllarda Fahri Tuna’nın Hamdi Özarutan’la yaptığı söyleşiden yaralandım. Bugünde o söyleşiyi virgülüne dahi dokunmadan olduğu gibi aktaracağım.

Zaman en acımasız süpürgedir. Bu satırlardan bunu anlayacak, yitirdiklerimize belki yüreğimiz burkulacak, belki bir iki damla göz yaşı dökeceğiz. Belki bir satıra anıların tatlı sıcaklığıyla gülümseyeceğiz. Arada sırada sözün arasına girme cesareti bulursam kusuruma bakmayın. Hatırladığım Adapazarı hakkında bir iki sözüm olabilir, onları bu söyleşiyi bozmadan ekleyebilirim.”

30. Ajda Pekkan?
Türkiye’de bir çok sanatçıya destek olan menajer, organizatör vardır; tırnaklarıyla geldiği yere gelen, kimsenin desteği olmadan gelen bir tek kişi tanıyorum : Ajda Pekkan. Tanıyıncaya kadar zor, tanıdıktan sonra çok kolay bir insandır.

31. Orhan Gencebay?
Orhan Gencebay hayatı boyunca konser vermemiştir. Kırk yıllık, Ahmet Sezgin’e bağlama çaldığı 1970’lerden bu yana çok yakın dostumdur. Mütevazi kişilik sahibi, dünyanın en sabırlı insanıdır. Eğitim almamasına rağmen inanılmaz müzik ve kültür birikimi olan bir kardeşimdir.

32. Metin Karagülle?
Bugünkü Kapalıçarşı’nın, Melek Sineması ve Funda Düğün Salonu’nun sahibidir. Kapalıçarşı deyip geçmeyin; Türkiye’nin şu anda çok revaçta olan ilk AVM’sidir orası. 1958 yılında İstanbul’da, Ankara’da olmayan ilk toplu ticaret merkezidir orası.

33. Cevat Adapazarlı?
7 yaşındayım. Köyümüze (Hendek Soğuksu) hayatımızda görmediğimiz, iki atın çektiği, süslü püslü kurdeleli, sonradan adının payton olduğunu öğrendiğim, bir araba geldi. Ali Dedemin çok yakın dostu Cevat Adapazarlının paytonu dediler. Otomobilin henüz giremediği Soğuksu Köyüne halamın gelin arabası olarak Cevat Adapazarlı’nın paytonu gelmişti. Kilosu kadar ağır ve varlıklı bir ailenin reisi ve kimsenin bilmediği Toto Karaca (Cem Karaca’nın annesi), Ali Sururi, Muzaffer Hepgüler’in oyunlar oynadığı Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki –şu anda sinema olarak faaliyet gösteren- çok meşhur Elhamra Tiyatrosu’nun da, işhanının da sahibidir.

34. Yücel Ballık?
Kastamonu’nun en kültürlü ve varlıklı ailelerden birisinin oğludur. Hiç bir Adapazarlı onu tanımazken Ankara’dan üniversite yıllarımdan benim dostum ve arkadaşımdır. Dr. Cevdet Çavuşoğlu’nun kızı Beyhan Hanımla evlenip Adapazarı’na damat olarak geldiğinde herkes onu çok sevdi, saydı. Eczacılığının yanında ilk çivi fabrikasını kurup çok iyi sanayici oldu. Oğlu Tolga baba ve annesine layık bir evlat olarak Adapazarı’nda güzle ve faydalı işlerini sürdürmektedir. Tolga Ballık, iki sene kadar önce de babası Yücel Ballık adına bir okul yaptırıp bağışlayarak da, anne-babasına layık evlat olduğunu göstermiştir.

35. Kenan Sakallıoğlu?
Herkese örnek, dünya mütevazisi, dünya beyefendisi, Adapazarı’nda örnek bir müteşebbis işadamıdır. Adapazarı’na kazandırdığı beş yıldızlı yeni turistik oteliyle de iftihar ettiğimiz bir büyüğümüzdür. Kırk yıllık eşim Nihal’le, onun bana kefaletiyle evlendiğimi de ifade etmeliyim.

36. İrfan-Adil Atan?
Yalnız Adapazarı’nın değil, Türkiye’nin yüzünü güldüren, güreş sporunun duayenleri, her ikisi ve Orhan Çakar, gururla andığımız büyüklerimizdir.

37. Atilla Tapşın?
Sakarya’nın basketbolda en büyük duayeni, uzun yıllar Bursa Oyak-Renault’un koçluğunu yaptı, Sakaryaspor’un kurucularındandır, 70 yaşına rağmen halen SAÜ Basketbol takımının başındadır, yetiştirdiği bir çok basketbolcu vardır; şu andan NBA’deki gururumuz Mehmet Okur bunlardan bir tanesidir. Kendisiyle iftihar ettiğim dayı oğlumdur.

38. Hafız Abdurrahman Gürses?
Hendek Soğuksu’da doğup yetişen, Sakarya’mızın yetiştirdiği dünya çapında bir değerdir. Dünya hafızlarının reisi anlamına gelen ‘Reis’ül kurra’lık görevini uzun yıllar yapmıştır. Çok saydığım merhum Halim Gürses’in ve yine çok saydığım Abdurrahim Gürses beylerin de ağabeyiydi.

39. Süleyman Seba?
Yani ne söyleyebilirim ki; babamın teyzesinin oğludur, aynı zamanda köylümüzdür. Sıraselviler’de kirasını bile ödeyemedikleri Beşiktaş kulübünü, Akaretler’e taşıyan, kulubü başarıların yanında inanılmaz sosyal tesislere kavuşturan, Beşiktaş kolejinden İnönü Stadyumuna varıncaya kadar BJK’ya çok büyük hizmetler vermiş dünya beyefendisi bir büyüğümüzdür. Tayfur Havutçu’nun dedesi, Süleyman ağbinin de amcasıdır, soyadı değişikliğine bakmayın siz.

“Cerrah Paşada böbrek rahatsızlığından yatıyor, üroloji ve radyoloji arasında mekik dokuyordum. Beni bir hastabakıcı servisler arası gezdiriyordu. Güneşli bir gün tam önümüzde fiat 131 marka bir otomobil durdu. İçinden kasketli bir bey indi. Benim aklıma önce ünlü romancımız Yaşar Kemal geldi. Ama ne olduysa birden bire Yaşar Kemal olmadığını düşündüm. Aklıma ne isimler doluverdi bilseniz.. o bey gitmek üzereydi, aceleyle “ben sizi tanıyorum, siz Süleyman Seba mısınız? Dedim. Dedim ama kendime şaşırdım. Aklımdan geçen isimler içinde Süleyman Seba yoktu çünkü. Fikrimdeki başka, zikrimdeki başkaydı, olacak şey değil! Ama tutturmuştum. Adapazar’lı ve Beşiktaş taraftarı olduğumu söyleyince özel ilgi gösterdiler. Tokalaşırken şerefli ikinciliklerimize rağmen Adapazarı’nda alay konusu olduğumuzu söyleyince ‘sabırlı olun bu takımla uzun yıllar övüneceksiniz’ diyerek bana acil şifalar dilediler. Kendileride kalp rahatsızlığı nedeniyle gelmiş. Bende geçmiş olsun dileklerimi ilettim ve ayrıldık. Gerçektende Beşiktaş övüneceğimiz bir takım oldu. Ardından 3 yıl üst üste şampiyonluğu yakalamıştı. Bugün Beşiktaş olarak içinde bulunduğumuz duruma bakınca ‘yeteneksiz muhterislerin ödüllendirildiği’ bir ortamda yaşadığımızı anlıyorum.”    

40. Zeki Aydıntepe?
Beyoğlu’nda Kilise Sokak’taki bekâr öğrenci evinde ağırlamadığı Adapazarlı dost ve arkadaşı yoktur; öylesine misafirperverdir. Mobilyacılık yaptığı yıllarda, ağbisi ve kardeşleriyle örnek mobilyacı ve bir ticaret adamı, iyi bir sporcu, iyi bir müzisyen; şimdiki hayatında da iyi ve örnek bir aile babası olduğu gibi gazeteciliğini de dürüstlük ilkeleriyle yaşatan çok sevdiğim bir arkadaşımdır. Zeki benim için dünyanın en güzel günlerini geçirdiğimiz hovardalık arkadaşımdır.

“Şehrimizin ünlüleri dizimizin Hamdi Özarutan beyefendiye ayırdığım bölümlerin sonuna geldik. Gelecek yazıda Ayfer Tunç, Hürrem Erman ve Kerim Korcan’a yer vereceğim.”


DEVAM EDECEK


Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com

 Yayın Tarihi: 27.06.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder