Hamdi Özarutan’la 40
soruda Adapazarı/3....
“Şehrimizin geçmişten
günümüze ünlülerini tanıttığımız yazı dizimize geçen iki bölümde ünlü
iş-bulucu-düzenleyici (organizatör) Hamdi Özarutan’ı, görüş ve bilgileriyle
tanımaya başlamıştık. Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu konuda daha
önceki yıllarda Fahri Tuna’nın Hamdi Özarutan’la yaptığı söyleşiden yaralandım.
Bugünde o söyleşiyi virgülüne dahi dokunmadan olduğu gibi aktaracağım.
Zaman en acımasız
süpürgedir. Bu satırlardan bunu anlayacak, yitirdiklerimize belki yüreğimiz
burkulacak, belki bir iki damla göz yaşı dökeceğiz. Belki bir satıra anıların
tatlı sıcaklığıyla gülümseyeceğiz. Arada sırada sözün arasına girme cesareti
bulursam kusuruma bakmayın. Hatırladığım Adapazarı hakkında bir iki sözüm
olabilir, onları bu söyleşiyi bozmadan ekleyebilirim.”
22. Mustafa
Topaloğlu?
Karasuludur. 1985-86 yıllarında İstanbul’daki son gazino
çalışmasını benim İstanbul’daki Baküs Müzikholünde yapmıştır. Son derece
saygılı, konuşurken kekeme, şarkı söylerken kekemeliği geçen, dünya akıllısı
bir adamdır.
“Yıl 1986. Aziziye
Pasajında hem ses tesisatlarımız ve müzik aletlerimizin durduğu, hem müzik ön
çalışmalarımızı yaptığımız, hemde müşterilerimizi kabul ettiğimiz bir
dükkânımız vardı. Orkestramızın adı “Grup Hoş Sada” idi. Sakarya’nın en
tanınmış orkestralarından biriydik. Bu yüzden dükkânımıza gelen giden çok
olurdu. Hendek’ten adını şimdi hatırlamadığım bir orkestra sahibi elemanlarıyla
gelmişti. Mustafa Topaloğlu’nu Karasu’da ünlü etmişler onu anlatıyordu. Çok
geçmeden Mustafa Topaloğlu’nu, sadece Karasu değil bütün Türkiye tanıdı. O şef
Topaloğlu’nun özgün kişilikli, değişik bir adam olduğunu söylüyordu. Haklıymış.”
23. Adapazarı Kültür
Derneği?
1962’de Halkevlerinin yerine kurulan dernektir. Şimdi Pasaj
2000 yerine bulunan Belediye İşhanının 4. katındaydı yerimiz. Orada Sanat Okulu
Öğretmeni Ali Çiftçioğlu ve yine aynı okulun edebiyat öğretmeni Orhan Severcan
yönetiminde; Salih Kalyon, Necati Mert, Mehmet Çakan, Şansal Gürsakarya, Gönül
Nart, Tuncay adında bir arkadaş; bir çok tiyatro eseri sahneye koyduk. Atatürk
Parkındaki Öğretmenler Lokali, Erkek Sanat Enstitüsü Sahnesi ve Şeker Fabrikası
Tiyatro Salonunda bir çok oyunlar sahneledik.
“Burada adı geçen bir
çok sanatçı ve yazarı bugün Türkiye tanıyor. Bu tanınmış ünlülerle şehrimizde
kültürel etkinlikler yürütülmüş. Aşağıda okuyacağınız bir çok tanıdık adı bu
adlara eklerseniz, birde o zamanın ulaşım şartlarıyla oyun sergilemeye uygun
salonların olmayışını da düşünecek olursanız, o dönemlerde yürütülen etkinliğin
ne boyutta olduğunu anlarsınız. Bugün gelişen şehrimiz birkaç hevesli kişinin
amatör goygoyculuğuna teslim edilmiş durumdadır. Kültür merkezlerimiz atıl
kapasite ile hayalet bina durumundadırlar. ‘Afa Kültür Merkezi’ gibi yerlerde
müdür beylerin kendilerine dinlenme odaları yapmaktan başka bir şey
yaptıklarını duymadım. Bütün kültür merkezi ‘beylerin’ dinlenme tesisi
durumundadır. En pespaye oyunculara en pespaye oyunlarla şehrimiz halkını
oyalamaktadırlar. Ülkemizin gelişmesine koşut olarak şehrimizde gelir olarak
gelişirken kültürel olarak o yılların çok çok gerisindedir. Çünkü ortalığı Vandallar,
dolayısıyla vandalizm sarmış durumdadır.”
24. Çürük Elma,
Pusuda, Ocak, Yağmurcu, Paydos?
Adapazarı Kültür Derneği’nde bir çok amatör arkadaşlarımızla
1962-65 arası (üç yıl) Turgut Özakman’ın ‘Ocak’, Cahit Atay’ın ‘Pusuda’, Atilla
Alpöge’in ‘Çürük Elma’, ‘Yağmurcu’, ‘Paydos’ ve Güner Sümer’in ‘Bozuk Düzen’i,
Molier’den ‘Hastalık Hastası’ oyunlarını sahneye koyduk. Her bir oyunu en
azından 8-10 defa, ful dolu salonlara oynardık.
25. Salih Kalyon?
Çocukluk arkadaşımdır. Sakarya İlkokulu’nun devamındaki
semtte otururdu. Yukarıda saydığım bütün oyunlarda beraber oynadık Çok
yetenekli, her rolü oynayabilen bir arkadaşımızdı. Ankara Sanat Tiyatrosu’nun
meşhur ‘Ayak Bacak Fabrikası’nı getirmiştim ben Adapazarı’na. Asaf Çiğiltepe’ye
Salih’i tavsiye ettik, Orhan Severcan’la birlikte. Salih Ankara’ya gitti,
Ankara Sanat Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Rutkay Aziz’in filan yetiştiği,
bir okul gibiydi orası. Salih 15 sene çocuk tiyatrosuyla Türkiye’yi gezdi.
26. Organizatör
Hamdi?
Edebiyatı, tiyatroyu seven ve bunu halkına sevdirmeye gayret
eden bir gençtir. 1964’te, 21 yaşındayken Adapazarı’na ilk Kenterlerin ‘Pembe
Kadın’, Münir Özkul’un ‘General Çöpçatan’, Tevfik Bilge’nin ‘Şaşkın Komiser’ini
getirmiştir. Arkasından Gülriz Sururi- Engin Cezzar’in ‘Sokak Kızı İrma’, aynı
grubun ‘Keşanlı Ali Destanı’ ve ‘Teneke’sini getirdi. Bu genç ben oluyorum.
“Burada adı geçen
sanatçıları bugünün gençliğinin pek azı tarafından tanıdığını düşünüyorum. Dev
oyuncu Münir Özkul ve bir ikisi dışında çoğunun adını ilk kez duyanlarda
vardır. Ama bu adlar benim yaşımda olan kişilerin unutamadıkları sanatçı
adlarıdır. Hamdi beyin o gencecik yaşında böyle büyük oyuncularla temas kurması
bile alkışlanacak bir olayken, onları şehrimize getirip halkımıza gene o dev
oyunlarla izleme şansı vermesi her türlü övgünün üstündedir. Televizyon, cep
telefonu ve internet kolaycılığına teslim olan şehrimiz halkı artık böyle büyük
şeyler yaşamıyor ne yazık ki!”
27. Melek Sineması?
Getirdiğim ulusal çaptaki tiyatro oyunları Adapazarı’nda
1964’de büyük ilgi görmeye başlayınca, Melek Sineması’nın sahibi Metin
Karagülle ile uzun süreli bir anlaşma yaptım. 1200 kişilik bir sinema
salonuydu. Öndeki iki sırayı yani 50 koltuğu kaldırıp sahneyi büyüttüm, sanatçı
soyunma odası ve kulis yaptım. Türkiye’de bir ilke imza atarak abone sistemi
geliştirdim. 500’ü matine, 500’ü suare olmak üzere her sezon için 20 oyunluk
1.000 kişiyle abone kaydı yaptık. İnanılmaz bir ilgi ve rağbet gördü. 1964’den
1980’e kadar Türkiye’nin getirmediğim tiyatro topluluğu, sahnelenmeyen oyunu
yok diyebilirim. Takriben 200 oyun oynadık. Ankara Meydan Sahnesi’nden (Zihni
Göktay, Yılmaz Gruda, Kartal Tibet), Dostlar Tiyatrosu (Genco Erkal), Karaca
Tiyatrosu (Muammer Karaca –Cem
Karaca’nın babası- A.G.), Lale Oraloğlu Tiyatrosu, Küçük Sahne (Ulvi Uraz),
Dormen Tiyatrosu (Metin Serezli, Nevra Serezli, Altan Erbulak, Erol Keskin,
Erol Günaydın, Hadi Çaman, Kerem Yılmazer), Elhamra Tiyatrosu (Toto Karaca -Cem Karaca’nın annesi A.G.-, Ali
Sururi, Muzaffer Hepgüler, Abdullah Şahin), Kenterler (Yıldız Kenter, Şükran
Güngör, Müşfik Kenter, Pekcan Koşar), Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Devekuşu Kabare
(Metin Akpınar, Zeki Alaysa, Ahmet Gülhan, Müjde Ar, Funda Postacı, Kemal
Sunal) daha bir çok tiyatro grubunu defalarca getirip Adapazarlılarla
buluşturdum.
“Daha ne diyeyim.
Yukarda belirttiğim gibi hepsi dev oyuncu, her oyun da dev oyun. Ne yazık
kimilerine yaşım çok küçük olduğundan duymadım ve gidemedim, kimilerine de
haberim olsa bile engelli olduğum için erişim ve ulaşım nedenleriyle gidemedim.
Bu gün bu satırları yazarken o oyunları ve sanatçıları seyretmiş olanlara gıpta
ettim. Ne şanslıymışlar. Hamdi bey şehrimiz için başlı başına bir şans!”
28. Tur Organizasyon?
1976’da Adapazarı’ndaki Organizatör Hamdi’yi ‘Tur Organizasyon
Ltd. Şti.’ adıyla şirketleştirdim, daha çok müzik ağırlıkla, festival
ağırlıklı, Türkiye konserleri icra etmeye başladım. Şanar Yurdatapan ve Atilla
Özdemiroğlu, Baha Boduroğlu, Asım Ekren bir araya gelip müzik stüdyosunu
kurduk, Tur organizasyonla Şat Yapım iç içe çalışmaya başladık. Buradan onlarca
sanatçı yetişmiştir; bir kaçını söylemek gerekirse, Füsun Önal, Sezen aksu,
Cici Kızlar, İskender Doğan, Melike Demirağ, Esmer Ay’ı sayabilirim.
29. Sezen Aksu?
Dünya hanımefendisi, inanılmaz dürüst ve sözünün eri,
dostlarına ve dinleyicilerine inanılmaz saygılı, inanılmaz vefalı, inanılmaz
mütevazi, Allah vergisi yeteneğini çok iyi kullanan, eğitimci bir ailenin
kendini çok iyi yetiştirmiş dünya güzeli kardeşim. İyi ki bir İzmir
seyahatinde, bir okul müsameresinde 1976 yılında Türk Sanat Müziği söylerken
tesadüfen onu dinlemişim, naz niyaz İstanbul’a Şat Yapıma getirmişim, Şanar
Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu’nun yönetiminde ‘Kaybolan Yıllar’la 1977’de
Türkiye’ye sunmuşuz…
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder