Bugünkü yazımıza konu olan yazarımız Cumhuriyetin kuruluş aşamasının en etkili gazetecilerindendir. İzmir’in kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal ile tanıştı. Ardından kendisinin dostluğunu kazandı. Atatürk’ü daha yakından tanıtan anılarıyla tanındı. 1923-1950 yılları arasında siyasete atılarak milletvekili seçildi. Atatürk’e yakınlığı sayesinde döneminin önemli olaylarına tanıklık etti. Yazarımızın kişisel tarihi cumhuriyet tarihi ile bütünleşmiştir..
Ailesi yazarımız doğmadan önce ilimizin Kaynarca ilçesinin Büyükkaynarca köyünden İstanbul’a göç etti. böylelikle Falih Rıfkı Atay 1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Hoca Hilmi Efendi, annesi Huriye Cemil Hanımdır.
Mekteb-i Tahsil Mektebi’nde Ortaokulu, Mercan İdadisi’nde lise öğrenimini bitirdi. İdadide okurken edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Bey (Erozan)’le bir ileri sınıfta öğrenci olan Orhan Seyfi (Orhon), edebiyat zevkini edinmesinde çok büyük katkıları gelişmesine oldu. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanı edildiği sırada girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nden 1912’de mezun oldu.
İlk yazıları1911’de, Servet-i Fünun dergisinin ek sayfalarında genç yazarlara ayrılan bölümlerde yayınlandı. 1911 yılında Tecelli dergisi ile, 1912 Süleyman Bahri’nin yönettiği Kadın dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim’in şiirlerini hatırlatan şiirleri çıktı. 1912’den başlayarak Tanin gazetesinde düz yazıları yayınlandı.
1913’te memuriyet hayatına başladı. Sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte resmi görevle Bükreş’e gitti. Ordan Tanin Gazetesi’ne röportajlar gönderdi. Bu dönemdeki yazılarında, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisi görülür.
I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı sırasında yedek subaylıkla orduya katıldı ve Suriye’ye gönderildi. Cemal Paşa’nın kâtibi oldu. Suriye ve Filistin’deki savaş anılarını kale aldığı 1918 yılında Ateş ve Güneş kitabını yayınladı. 1917 yılında Cemal Paşa’nın Bahriye Nazırı olunca Kalemi Mahsusa müdür yardımcısı seçildi.
Ali Naci (Karacan), Necmettin Sadık (Sadak) ve Kazım Şinasi (Dersan) ile birlikte Akşam Gazetesi’ni 1918 yılında kurdu. Bu çıkardığı gazetede Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılar yazdı. Damat Ferit Paşa hükümeti vatanseverleri yargılamak için özel mahkemeler kurdu. Halkın “Kürt Nemrut Mustafa Divanı” adıyla adlandırdığı mahkeme tarafından milli mücadeleyi destekleyen yazıları suç sayılıp, idam isteğiyle yargılandı. İkinci İnönü Muharebesi kazanınca Divan-ı Harp tutumunu değiştirdi. Yazarımız böylelikle idamdan kurtuldu. 10 Eylül 1922’de Anadolu’ya geçerek zaten desteklediği milli mücadelenin bizzat içine girmiş oldu..
Kurtuluş Savaşı
Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılarına Tanin ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde devam etti.. Savaştan sonra Halide Edip,Yakup Kadri, Mehmet Asım ile birlikte Yunan ordusunun yakıp yıktığı yerleri saptamak amacıyla Tetkik-i Mezalim Heyeti’ne seçildi. Falih Rıfkı böylelikle Anadolu’yu dolaşmış oldu.
Milletvekilliği
İlk olarak 1923 yılında TBMM’ye giren yazarımız ardından peşpeşe 27 yıl milletvekili oldu. 1923 yılından1927 yılına kadar Bolu, 1927 yılından 1950 yılına kadar Ankara milletvekilliği yaptı. Milletvekilliği sırasında yazılar yazmaya devam etti. Hakimiyet-i Milliye, Ulus ve Milliyet gazetelerinin değişik zamanlarda başyazarlığını yaptı. Milli mücadelenin ardından girişilen devrimleri ve batılılaşmayı yazılarında savundu. Yeni Türk Alfabesinin hazırlanıp uygulanma aşamasında kendisine Dil Encümenliği görevi verildi. Ulus gazetesinin başyazarıyken Ankara şehir planı seçiciler kurulunda üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı.
İzmir’in kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal Atatürk’le tanıştı. Onun dostluğunu kazandı. Bu döneme ait anılarını “Atatürk’ün Bana Anlattıkları” adlı kitabıyla 1955 yılında, “Çankaya” adlı kitabıyla 1961 yılında ve “Atatürk Ne İdi?” adlı kitabıyla 1968 yılında yayınlayarak halkın ilgisine sundu. Atatürk’ün yanında olması ve olayları yakından görmesi kitaplarına özel önem kazandırdı.
1950 yılında yapılan seçimleri Demokrat Parti’nin seçimleri kazanarak iktidara geçmesinden ardından 1952 yılında Dünya gazetesini kurdu ve gazetenin başyazarı olarak muhalefete geçti. Demokrat Parti iktidarına karşı Atatürk devrimlerini savundu. İstanbul’da 20 Mart 1971 yılında kalp krizi geçirerek öldü. Falih Rıfkı Atay Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yatmaktadır.
Edebiyattaki yeri
Cumhuriyet dönemi yazarları arasında ilk olma özelliğini taşıyan, anılarını yazdığı kitaplarda toplayan yazarımız bu anıların halka ulaşmasını sağlamıştır. Falih Rıfkı Atay, anı ve gezi yazılarını sunduğu kitapları şunlardır.
Zeytindağı (anı-1932, 1964),
Faşist Roma, Kemalist Tiran,
Kaybolmuş Makedonya (bu üçü gezi-1930)
Pazar Konuşmaları (fıkra-1966)
Atay, cumhuriyet döneminin en etkili gazetecilerindendi. Ona bunu sağlayan sağlam, çekici anlatımı ve sahip olduğu duru Türkçesiydi. Bu özellikleri onu basının en usta kalemlerinden biri yapmaya yetti. Türkçeyi süssüz bir dille, sanat özentiliğine kaçmadan fakat çok bilinçli ve etkili kullandı. Siyasi konulardaki fıkra ve başyazılarıyla tanınan yazarımızın gezi, anı, makale ve sohbet türlerinde birçok kitabı vardır.
Gelecek yazımızda şehrimizin bir başka ünlüsüne, Halit Çelikoğlu’na yer vereceğim.
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.comYayın Tarihi 15.06.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder