Geçmişten günümüze değin yaşamış ünlüleri anlattığımız dizimizin bence en önemli kişisi olan Aşık Güvahî’ye ayırdığım bu 4. ve son bölümde Güvahî’nin kullandığı atasözlerinden örnekler vereceğim. Okuyunca benim gibi şaşıracağınızı tahmin ediyorum. Onun gün ışığına çıkardığı bir çok ata sözünü bugünde kullandığımızı göreceksiniz. Ata sözü boşuna denmemiş! Onlar uzun ömürlüdürler, yılları aşarlar. Zaten aşamazlarsa atasözü olamazlar, değil mi? İşte o atasözleri:
1- “Acel kılmak olur şeytan-ı pîşe.” Acele işe şeytan karışır
2- “Ki esner aç olan âşık gerünür.” Aç esner, âşık gerinir
3- “Dahi kalmış değil açık boğaz aç.” Açık ağız, aç kalmaz
4- “Virilmez oğlan ağlamasa emcek.” Ağlamayan çocuğa meme vermezler
5- “Gailesiz baş yerin altında.” Rahat ararsan mezardadır. Ağrısız baş mezarda gerek
6- “Olur ebleh dinilmez ana Tahsîn.” Ahmak misafir ev sahibini ağırlar
7- “Gerek ehli, il aldanmaz delüdin.” Al malın iyisini, çekme kaygısını
8- “Ki zira âlet işler öğünür el.” Alet işler el öğünür
9- “Kudurmuştan tadanmış olur.” Alışmış kudurmuştan beterdir
3- “Dahi kalmış değil açık boğaz aç.” Açık ağız, aç kalmaz
4- “Virilmez oğlan ağlamasa emcek.” Ağlamayan çocuğa meme vermezler
5- “Gailesiz baş yerin altında.” Rahat ararsan mezardadır. Ağrısız baş mezarda gerek
6- “Olur ebleh dinilmez ana Tahsîn.” Ahmak misafir ev sahibini ağırlar
7- “Gerek ehli, il aldanmaz delüdin.” Al malın iyisini, çekme kaygısını
8- “Ki zira âlet işler öğünür el.” Alet işler el öğünür
9- “Kudurmuştan tadanmış olur.” Alışmış kudurmuştan beterdir
10- “Olunçün toğruya yardım Allah’tan.” Allah doğrunun yardımcısıdır
11- “Ne kim Hakk’dan gelür görmek gerek hoş.” Allah’tan gelene kul da razı
12- “İlahî! İtme muhtaç koyup aç, Gamûsun sağ gözi sol göze muhtaç.” Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin, sağ göz sol göze muhtaç olmasın
13- “Olamı gülşeker ol kız olıcak, anası soğan, atası sarmısak.” Anası soğan, babası sarmısak, kendi gül şeker olmaz ya!
14- “Ki demişler anasın gör kızın al, kıyısına nazar eyle bezini al.” Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
15- “Bulur Tanrı’sın isteyen gümânsız.” Arayan Mevla’sını da bulur belasını da..
16- “Değül hacet dahî çok söz ârife.” Arife tarif ne lazım?
17- “Ziyanı yok çıkarmaz artuk iş göz.” Fazla mal göz çıkarmaz.
18- “Dimişler ki eyüsün toknuz yir, eyü yemişleri tonuz yir ekser.” Armudun (Ahlat armudu) iyisini ayılar yer.
11- “Ne kim Hakk’dan gelür görmek gerek hoş.” Allah’tan gelene kul da razı
12- “İlahî! İtme muhtaç koyup aç, Gamûsun sağ gözi sol göze muhtaç.” Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin, sağ göz sol göze muhtaç olmasın
13- “Olamı gülşeker ol kız olıcak, anası soğan, atası sarmısak.” Anası soğan, babası sarmısak, kendi gül şeker olmaz ya!
14- “Ki demişler anasın gör kızın al, kıyısına nazar eyle bezini al.” Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
15- “Bulur Tanrı’sın isteyen gümânsız.” Arayan Mevla’sını da bulur belasını da..
16- “Değül hacet dahî çok söz ârife.” Arife tarif ne lazım?
17- “Ziyanı yok çıkarmaz artuk iş göz.” Fazla mal göz çıkarmaz.
18- “Dimişler ki eyüsün toknuz yir, eyü yemişleri tonuz yir ekser.” Armudun (Ahlat armudu) iyisini ayılar yer.
Önce Osmanlı Türkçesiyle, sonrada bugünkü arı Türkçeyle verdiğim atasözleri sizleri de şaşırtmadı mı? Bu atasözlerini bugünde kullandığımızı düşünürseniz Aşık Güvahî’nin ne büyük bir iş yaptığını anlarsınız.
Aşık Güvahî’nin “Pend-Name” adlı eserinde bulunan diğer başlıkları Mehmet Serhan Tayşi’nin adı geçen makalesinden son alıntılarla görerek Aşık Güvahî’ye ayırdığımız bölümü bitirelim.
1- Peygamber Efendimiz Salla’llahu Aleyhi ve’ssellem’e yazılmış bir Nâ’t-ı Şerif (s. 91).
2- Matla-i Dasitan (s. 93).
3- Hikiyet (Mesnevi, s. 95).
4- Sultan-i Hayr (Sultan Selim Han ve Sultan Süleyman Han (s. 94).
5- Şikâyet (s. 104).
6- Latife (s. 105).
7- Hikâyet (s. 107).
8- El-Mev’ize (Nasihatlar, s. 118).
9- Fasıl (s.119).
10- Hicv-i Melih (Güzel Hiciv, yani kibarca taşlama s.133).
11- “Hubbü’l-Vatan Mine’l-îmân” (Vatan sevgisi, imandandır). Hadis olup bazı muhaddislerce kabul edilmese de sufi bunu kabul eder ve Kur’an’ı Kerim’deki “İnnâ li’llâh ve innâ ileyhi râci’ûn” ayetine bağlar. (Manası: Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz. Ölümün teselli ayetidir). Mevlâna Celaleddin’i Rumi Mesnevi’sinde, biz beşerin asıl yurdumuzdan kopup dünyaya geldiğimizi, o sebeple sıla-î rahim olarak asıl vatanımızı özlediğimizi ve bu manada vatan kelimesinin ruhun sılası ve asıl vatanı olan âlem-i ukbaya (İlahi Âlem) hasret duyup kavuşmasını, “Şebb-i Arûs” (Zifaf Gecesi, Buluşma Gecesi) diye açıklar.
12- Ken-Nâsu Ma’al-Libâsa (Hadis). Kişi kıyafetine göre insanlarca değerlendirilir. Nitekim merhum Nasrettin Hocamız da “Ye kürküm ye!” fıkrasıyla, bu hadisi latife yollu ifade etmiş olsa gerek.
13- “Ta’âmül-Vâhidi Yekfi’l-İsneyni” (Tek yemekle iki gün idare ediniz). Mealiyle Güvâhî: “Yine çok deyü halk başka yimek / Dime bunu tokuz kurda iki eşek. / Konuktan kaçma nîce vâfir olsa, / Konuğa izzet eyle kâfir olsa” diye ifade eder. Yine; “Konuk bin rızıkla gelir birini yer, 999’unu ev sahibine bırakır” sözü hadistir ve bereketi ifade eder. Muhterem müfessir Elmalılı Hamdi Efendi’nin “ve bi’llahî Tevfîk e’nimer-Rafîk” (Yardım ve kurtuluş o güzel dosttan Allah CC.) sözüyle bitirelim…
Gelecek bölümde döneminin ünlü santaçısı, besteci, aranjör ve orkestra şefi rahmetli Esin Engin’e yer vereceğim.
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder