Bu günkü yazıma meramımı anlatmak için bir Hint masalı ile
başlamak istiyorum.
*
Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare
vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi
olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde
avcıdan korkmaya baslar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu
yenmeye imkân yok. Onu eski haline döndürür.
Ve der ki,
“Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin
yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
*
Bu
masalla yola çıkarsak korkularımızdan arındığımız, kurtulduğumuz ölçüde, sözün
kısası cesaretli olursak esaretimizden kurtuluruz. Fakat bunun için dayanıklı,
korkusuz ve yürekli olmak gerekir. Yürekli olmak demek, ölümü göze almak
demektir. Ölümü göze alamayan her gün ölüm korkusuyla yaşar. Ölüm korkusu
yaşamak özgürlüğü getirmez, götürür. Ölüm korkusundan dolayı, ya korkulandan
kaçılır, yada korkulana yaltaklanılır. İki durumda onurlu bir durum
değildir.
Sadece
cesaret, tek başına bir şey değildir. Akıl süzgecinden geçmiş programlar
olmazsa bir tek cesaretin intihardan farkı kalmaz. İntihara götüren cesaret,
cesaret değil başka türlü bir esarettir.
*
Bugün
masalla başladık hikayeyle devam edelim:
Öğretmen
sınav için öğrencilerine “çıkarın kalem kağıtlarınızı der.” Soruları yazan
öğrenciler kara kara düşünürler. Sorular hayli zordur. İçlerinden biri ancak
beş dakika dayanır ve sınav kağıdının üstüne adını soyadını ve tarihi yazar,
cevap bölümünü boş bırakır. Sınav kağıdını öğretmenine verir ve sınıftan
meraklı bakışlar arasında çıkar.
Birkaç
gün sonra öğretmen sonuçları açıklar. Herkes tel tel dökülürken sınav kağıdını
boş veren öğrenci tam not alır. Öğretmen sınıfa bunun açıklamasını şöyle yapar:
“Siz bütün sınıf hiç çalışmamışsınız belli. Buna rağmen içinizden biri kağıdı
boş verdi. Bu riski göze almak demektir. Riskleri göze alan cesaretli olur.
“Ben arkadaşınıza riskleri göze alması ve cesaretli olması nedeniyle tam not
verdim” der.
Bir
başka sınavda bu kez bütün sınıf sınav kağıdını boş olarak verir. Öğretmen
ertesi gün sonuçları açıklar. Bütün sınf tam not alırken geçen seferle birlikte
bu sınavdada boş kağıt veren öğrenci sıfır alır. Öğrenci itiraz edecek olur,
öğretmen bu defa sınıfa şöyle açıklama yapar: “size geçen sınavın öreneğini
veren arkadaşınızın yolundan giderek ilk defa risk aldığınız için tam not,
geçen sefer tam not alan arkadaşınıza bu kez sıfır verdim. Çünkü aynı olayda
aynı biçimde ikinci kez risk almak cesaret değil deliliktir” der.
İşte
sözünü ettiğim cesareti bu hikayeden de anlamış olduk.
İnsanlar
neden cesaretsiz olur? Korkuları neden hep galip gelir? Hep bir şeyleri
kaybetmekten korktuğu için tabi. Herkesin o kadar çok kaybedilecek şeyi vardır
ki, birini bile feda edemez. Birde bilmeyle ilgili korkular vardır. Bilmeye
başlandığı andan itibaren cesaret güç kazanır.
Bakın ünlü yazar Shakespeare, bu
konuda şöyle diyor :
“İnsanların çoğu
Sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.. (kaybetmeyeceğini bilse.. A.G)
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. (sorumluluğun kişiyi büyüttüğünü bilse..A.G)
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. (eleştiriden mükemmelliğin doğduğunu bilse.. A.G)
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. (gençliğe kıymet vermeyle hayatın taze kaldığını bilse.. A.G)
“İnsanların çoğu
Sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.. (kaybetmeyeceğini bilse.. A.G)
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. (sorumluluğun kişiyi büyüttüğünü bilse..A.G)
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. (eleştiriden mükemmelliğin doğduğunu bilse.. A.G)
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. (gençliğe kıymet vermeyle hayatın taze kaldığını bilse.. A.G)
Unutulmaktan korkuyor,
dünyaya iyi bir şey vermediği için (ebedileşmenin
ancak iyi şeyler yapmakta olduğunu bilse.. A.G)
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
İşte herkesin hastalığı bu! Yaşamayı bilmemek..
Nasıl, neden ve ne ile soruları sorulmadan bilmeye ulaşılamaz. O zaman soralım,
nasıl, neden ve ne ile yaşamak?
Nasıl sorusuna cevap: Özgür
Neden sorusuna cevap: kimsenin
buyruğunda olmamak için
Ne ile sorusuna cevap: cesaretle,
insanların hepsiyle ve güvenle
Matematik problemi gibi bu soru-cevapların toplamını alarak
sonuca ulaşalım mı? Hayatı özgür, kimsenin esaretinde olmamak için cesaretle,
ama bütün insanlarla güven içinde iç içe yaşamak..
Bunu isterseniz ülkeler ölçeğinde de alabilirsiniz. Konu
sadece bireyle sınırlı değildir.
Yayın Tarihi: 22.07.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder