31 Temmuz 2013 Çarşamba

CESARETİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR

Bu günkü yazıma meramımı anlatmak için bir Hint masalı ile başlamak istiyorum.

*

Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok. Onu eski haline döndürür.

Ve der ki,
“Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”

*

Bu masalla yola çıkarsak korkularımızdan arındığımız, kurtulduğumuz ölçüde, sözün kısası cesaretli olursak esaretimizden kurtuluruz. Fakat bunun için dayanıklı, korkusuz ve yürekli olmak gerekir. Yürekli olmak demek, ölümü göze almak demektir. Ölümü göze alamayan her gün ölüm korkusuyla yaşar. Ölüm korkusu yaşamak özgürlüğü getirmez, götürür. Ölüm korkusundan dolayı, ya korkulandan kaçılır, yada korkulana yaltaklanılır. İki durumda onurlu bir durum değildir. 

Sadece cesaret, tek başına bir şey değildir. Akıl süzgecinden geçmiş programlar olmazsa bir tek cesaretin intihardan farkı kalmaz. İntihara götüren cesaret, cesaret değil başka türlü bir esarettir.

*
Bugün masalla başladık hikayeyle devam edelim:

Öğretmen sınav için öğrencilerine “çıkarın kalem kağıtlarınızı der.” Soruları yazan öğrenciler kara kara düşünürler. Sorular hayli zordur. İçlerinden biri ancak beş dakika dayanır ve sınav kağıdının üstüne adını soyadını ve tarihi yazar, cevap bölümünü boş bırakır. Sınav kağıdını öğretmenine verir ve sınıftan meraklı bakışlar arasında çıkar.

Birkaç gün sonra öğretmen sonuçları açıklar. Herkes tel tel dökülürken sınav kağıdını boş veren öğrenci tam not alır. Öğretmen sınıfa bunun açıklamasını şöyle yapar: “Siz bütün sınıf hiç çalışmamışsınız belli. Buna rağmen içinizden biri kağıdı boş verdi. Bu riski göze almak demektir. Riskleri göze alan cesaretli olur. “Ben arkadaşınıza riskleri göze alması ve cesaretli olması nedeniyle tam not verdim” der.

Bir başka sınavda bu kez bütün sınıf sınav kağıdını boş olarak verir. Öğretmen ertesi gün sonuçları açıklar. Bütün sınf tam not alırken geçen seferle birlikte bu sınavdada boş kağıt veren öğrenci sıfır alır. Öğrenci itiraz edecek olur, öğretmen bu defa sınıfa şöyle açıklama yapar: “size geçen sınavın öreneğini veren arkadaşınızın yolundan giderek ilk defa risk aldığınız için tam not, geçen sefer tam not alan arkadaşınıza bu kez sıfır verdim. Çünkü aynı olayda aynı biçimde ikinci kez risk almak cesaret değil deliliktir” der.
İşte sözünü ettiğim cesareti bu hikayeden de anlamış olduk.

İnsanlar neden cesaretsiz olur? Korkuları neden hep galip gelir? Hep bir şeyleri kaybetmekten korktuğu için tabi. Herkesin o kadar çok kaybedilecek şeyi vardır ki, birini bile feda edemez. Birde bilmeyle ilgili korkular vardır. Bilmeye başlandığı andan itibaren cesaret güç kazanır.

Bakın ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor : 
“İnsanların çoğu
 
Sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.. (kaybetmeyeceğini bilse.. A.G)
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
(sorumluluğun kişiyi büyüttüğünü bilse..A.G)
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
(eleştiriden mükemmelliğin doğduğunu bilse.. A.G)
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. (gençliğe kıymet vermeyle hayatın taze kaldığını bilse.. A.G)  
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için (ebedileşmenin ancak iyi şeyler yapmakta olduğunu bilse.. A.G)
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”

İşte herkesin hastalığı bu! Yaşamayı bilmemek.. Nasıl, neden ve ne ile soruları sorulmadan bilmeye ulaşılamaz. O zaman soralım, nasıl, neden ve ne ile yaşamak?

Nasıl sorusuna cevap: Özgür
Neden sorusuna cevap: kimsenin buyruğunda olmamak için
Ne ile sorusuna cevap: cesaretle, insanların hepsiyle ve güvenle

Matematik problemi gibi bu soru-cevapların toplamını alarak sonuca ulaşalım mı? Hayatı özgür, kimsenin esaretinde olmamak için cesaretle, ama bütün insanlarla güven içinde iç içe yaşamak..

Bunu isterseniz ülkeler ölçeğinde de alabilirsiniz. Konu sadece bireyle sınırlı değildir.

Yayın Tarihi22.07.2013


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder