Nerde
kalmıştık? Geçen hafta Sovyetler ve komünist bloğun yıkılmasını anlatıyor ve o
konu üstüne yazdığım şiirlerden örnekler veriyordum. Son şiirlerle o konuyu
kapatıyorum.
…….
19 ağustos 1991
bu tarihte tarihe geçti
Bu tarih
unutulmazlara mazhar
Gene asker, gene
istihbarat
gene muhalif, gene muhafazakar
Gene darbe, gene
ihtilal
Gene rotatifler, gene
mikrofonlar,
gene
kamera
Gene antenler, gene
hoparlörler,
gene beyazcam
Gene panik
Gene borsa endeksleri
Gene dolar
Gene boykot
Gene
ambargo
Bu tarihte unutulmazlara MAZHAR
Aydın Göle
20.08.91
***
Pekte akıllı olmayan kızlar vardı çevremde. Güzelliklerinin
farkına vardıklarında cinselliği keşfettikleri çağa gelmişlerdi. Ne yaparlarsa
yapsınlar bir şeyler hep eksik kalırdı. Eksikliği cinselliğiyle kapatmaya
çalıştıkça komikleşiyordu. İşte bu şiir onun için yazıldı.
…….
Kremler sürerek bu
güzel
Bigudi sararak bu
güzel
Saçlarını
tarıyor
Sonsuz güvenle bu
güzel
Gözlerine eksiksiz
bir hüznü
Yakıştırmış nasılsa,
yüzüne
Mümkün olsa hep
ağlayacak
Bu günden ziyade
yaşıyor dünü
En kadim dostu ayna
Her gün konuştuğu
ayna
Bazen tarih bazen
ümit
Bazen dedikodu
Öyle eskiler gibi
gergef işleyemez
Öyle yıllarca sevgili
yolu gözleyemez
Bakarsan fiziği
gelişmiş
Kalça göğüs, aklını
çeler er kişinin
Ama aklı göğsüne
takılmış
Onlar sallandıkça,
aklı başından gidiyor
Aydın Göle
25.08.91
***
Mahallemizin güzel kızlarındandı. Şiiri okuyunca bu güzel
kızın neler yaşadığını anlayacaksınız. Çok şeyler umdu, çok şeyler istedi. Bu
yüzden güzelliğine yazık etti. Sonra her şeyden vazgeçti ve umulmadık bir
evlilik yaptı. Şimdi üniversite mezunu iki oğla sahip. Şiir yazıldığında ilk
oğlu bile minicikti daha. Defterimde bu şiiri adını vererek ona yazdığımı
belirttim. Burada kadınlık, ve annelik onurunu korumak için adını vermeyeceğim.
……..
GÖZLERİ HEP AYNI
Daha çocukken evlenip
özgür olmayı
Daha çocukken çocuk
doğurmayı
Evcilik oynarken
erkeğiyle sarılıp yatmayı
istiyordu.
Gözlerinde kedi
bakışı
Erşen’le karlarda
yuvarlandı ebecilik oynarken
Vücutlarının temasıyla
nasıl sarsılmıştı
Sorarsan bu aşktı,
yüreği elek elek
Nefes almadan
yürüyordu, bacakları titreyerek
Sonra okul bitti
–ilkokul-
yaşamak şimdi başlıyordu
Bisiklete binmeyi
öğrendi
Gözlerinde o vahşi, o
aç bakış
Bir gün duvar
ilanında gördü öpüştüğünü
İsmi, kim olduğu bu
gün pek önemli değil
O şimdi evli ve üç
çocuğun babası
dışarıda -Avrupa da- 72’den beri
Gözlerinden korkulur,
sanki ısıracak
Bu gözleri kimden
aldı, kimin bu gözler
Hangi film
yıldızından çalındı o bakışlar
kendide bilmiyor
Her film kadınını o
oynuyordu siz bilmezdiniz
Artık hayal
etmediklerini yaşıyor
Her hayalinin sonu
bir serüvendi
Her serüveninde sevgiyi
aradı
Şimdi bir oğluna zor
katlanıyor
Dindarlığından değil
tanınmamak için
Kara çarşaflar giyiyor
O şimdi kendinden
kaçıyor
Gözleri gene aynı
bakıyor
Aydın Göle
30.08.09
***
Sovyetler Birliğinin son zamanlarında komünizmin çöküşünü
durdurmak savıyla askerler darbe yapmıştı. Kontrolü sağlayamadıkları için
darbeciler üç gün sonra her alandan geri çekildiler. Bunu anlattığım şiirde
dünyaya etkilerini de işlemek amacını taşıyordum. Şiir yarısından sonra içe
dönerek kendimize alaycı tavırla bakıyor. Sizde bunları göreceksiniz zaten.
Bizde de darbe geleneği yok mu? Bu yazdıklarımdan AKP
iktidarının darbe önleyici tavrı var düşüncesiyle Ergenekon davasını
desteklediğim sanılmasın. O dava dünyada kapitalizmin geldiği son aşama gereği
bitirilmek istenen ulus devlet modelinin ülkemize yansımasından başka bir şey
değildir. Orda asker bunun için bertaraf ediliyor. Keşke amaç sadece darbeleri
önleyici önlemler almak olsaydı.
…….
Bütün spikerler aynı
haberi okudular
Mihail Sergeviyeviç
gene ülkesinin başındaydı
üç günlük darbe sonunda
Dolar düştü, mark
istikrar kazandı
Borsa hareketlendi,
kağıtlar yükseliyor
Komünizm Lenin’in
mozolesine kadar geriledi
Dünya ferahladı 22
ağustosta
intiharlar,
istifalar, aziller
Bu oyun böyle
oynanıyordu her yerde
Bizde darbe yapma
özgürlüğü var
Bütün generaller bize
gelin
İsterseniz Marmaris
yada Kaş’ta yazlık
İsterseniz bir
bankada yönetim kurulu üyeliği
Olmazsa bir şirkete
ortaklık
Beğenmezseniz
anayasayı değiştirin
Korkmayın yüzde
doksan iki oy size
Bütün apoletliler
bize gelin
Aydın
Göle
30.08.91
***
Ve kaçınılmaz son. Komünizm biter. Sovyetler birliği kendi
kendini tasfiye eder. Dünya, üretim planlamacılığıyla tüketim planlamacılığının
eğiticiliği sonunda, devletin kendi kendini ortadan kaldıracağı iddiasını
kaldırır atar. Artık kapitalizmin önünde engel kalmaz. Daha da liberalleşerek
kendini bitirecek noktaya kadar gelir. Bu gün dünyanın yaşadığı ekonomik kriz
kapitalizmin üretim dışı bir karlılık oluşturduğu finans sektörünün saçma
olduğunun göstergesidir. Çünkü onlar ürün satmak yerine hayal satıyorlar.
Bankacı ve borsacılar bu hayal tacirliğiyle dünyanın kamburu olmuşlardır.
…….
İmparatorlukta
çözülmeler
Sloganlar
unutuldu -bütün işçiler birleşin-
Önce doğu Avrupa
ulusları
- Walesa’nın ‘dayanışma’sı Jaruselsky’yi yenerek –
Ardından Baltık
cumhuriyetleri
Sırada Ukrayna,
Moldavya,
diğer cumhuriyetlerde sabırsız
Kala
kala Boris’in Moskova’sı
…….
Bu gün ki yazımı yukarda okuduğunuz şiirde ismi geçenler
üstüne birkaç notla birmek istiyorum.
Wojciech Witold
Jaruzelski: Lech Walesa’nın işçi hareketini önlemekkomünizmi korumak
adına Sovyetler Birliği desteğiyle askeri darbe yaptı, Polonya cumhurbaşkanı
oldu.
Lech Walesa: Polonya
tersane işçilerinin sendika lideriydi. Komünizm sonrasında Polonya
cumhurbaşkanı oldu. Burada en çok şaşılacak konu komünist sistem içinde
Polonya’nın sendikaları barındırmasıydı.
Boris Yeltsin: Komünizmin
ardından Gorbaçov’un istifasıyla Rusya’nın devlet başkanı oldu.
Hepinize iyi pazarlar.
Yayın Tarihi: 28.07.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder