Bu
satırları okuduğunuzda umarım felaket kapımızı çalmamış olur. Artık belli oldu;
Suriye’ye bir müdahale söz konusu. O müdahale sırasında Suriye’deki iktidar son
kozlarını oynarken bir çılgınlık yaparak müttefik güçlerle hareket eden
ülkemize bir iki salvo atışı yapabilir. Hava tahmin raporu gibi varsayımlardan
söz ediliyor farkındaysanız. Tutabilirde, tutmayabilirde. Ama bir gerçek var
ki, felaketler davul zurnayla gelmemişti, şimdi oda oluyor. Bu çağ gerçekten
çok garip. 1991 ve 2003 yıllarında da Amerika’nın Irak’a saldırıları
televizyonlardan izlenmemiş miydi? Bu saldırının kanalı hangisi olur acaba? CNN
eskisi gibi gözde değil. Hangi kanal maç yayını gibi savaş yayını yapar kim
bilir? Bakar mısınız neleri konuşuyoruz? İnsan; eliyle ürettiği teknoloji kadar
insana değer vermiyor. Canlar yitecek kimin umurunda? Varsa yoksa ticari
kazanç.. başka bir şey söz konusu bile değil. Her konuşan aslında “Savaşın ne
önemi var, mühim olan insanlık!” edebiyatı yapıyor, ama bunlara kanmamak gerek.
Emperyalizm böyle göz boyar çünkü.
Şiire
ayırdığım günün yazısında sözünü ettiğim şeylere bakar mısınız? Neylersiniz ki
hayattan kaçılmıyor! Sevinçte üzüntüde hayatın önümüze koydukları değil mi?
Gelelim bu günkü şiirlere..
*
YANGINLAR VARKEN
İÇİMDE
Alev gibi saçların
O hep gülen
dudakların
Rüyadan uyanmış
gözlerin
Yangınlar yaktı
içimde
İsteme gizleyemem
Sevgimi haykırmam
gerek
Hayalinle yetinemem
Bu yangın varken
içimde
Bir yaralı ceylansın
Bırak gönlüm sana
yansın
Kalbim sensizliğe
nasıl dayansın
Bu yangın varken
içimde
Aydın Göle
12.09.07
***
Sen alımla gez
çiçekli bahçelerde
Senin yerin kalbimin
en derin yerinde
Ben katlanırım senin
her eziyetine
Şikayet edemem seni
Allah’a bile
Ağlarım kendi kendime
sensiz
Bilirim her sevilen
zalimdir
Düşündükçe korkarım
yarınlardan
Aydın Göle
12.09.97
Peş peşe
iki şarkı sözünden sonra benim kelebeğime bestelediğim bir başka şarkı sözünü
beğenilerinize sunuyorum. Bu şarkı sözü biraderimin kızı için yazıldı. Geçen
hafta ona yazdığım başka bir şiiri sizlere sunmadan önce dediğim gibi, 40
günlük olunca İstanbul’dan geldiler. Yeğenimi ilk o zaman gördüm. Bu
şarkı sözü o duyguların eseridir.
*
SEN MİNİCİK KEDİCİK
Sen minicik kedicik
Sokuldun usulcacık
Okşadım sarı saçını
Elim, ellerim yandı
Sıcacıktın, sıcacık
Seni sevdim bilmeden
Nasıl oldu anlamadım
Kalbim çıktı yerinden
Unuttum neydi adım
Omzuma koydun başını
Senle birlikte
ağladım
Kalbimde duydum kalp
atışını
Unuttum neydi adım
Aydın Göle
17.10.09
Bu şiirde
eski çağrışımlar bulacaksınız. Dili günümüzün dili, tavır biraz demode.. gel
gelelim bu demode tavırda hoşuma gidiyor. Bakalım siz beğenecek misiniz?
*
Nilüferler içinde
sessiz vakur yüzerken bir çift suna
Bir suya bakıyorlardı
bir güneşi içmiş yosuna
Dallarını uzatmış
söğütler yıkanırken gölde, sanki dalmıştılar kış uykusuna
Ve neden bilinmez
bulaşmışlar sisli kasımların yasına
Şüphesiz rüyada
yaşamaktı bu tabloyu seyretmek
Çılgın atlar üstünde
sonsuza koşmaktı sevmek
…
…
Ellerin, ellerin, ah
o ellerin
Dokunuşuydu
kelebeklerin
Anlatılmaz bir
kederin
Acısı sallanır durur
vedasında usulca
Ağzında tek sözcüklük
facia “Hoşça kal!”
Etimi dişliyor şimdi
binlerce çakal
Olsun!
Seni gördüm, bildim,
sevdim
Çılgın atlar üstünde
sonsuza koştum seninle
Şimdi seyrederken bir
çift sunayı
Yaşadım derin ahlarla
o hatırayı
O durgun gölün
üstünde sarı nilüfer, içinde tembel çılpık
Seni fısıldıyor
kulağıma
Aydın Göle
12.01.98
***
Gül bahçelerinde mayısın
Kalbin kırık ve üzgün
dolaşırsın
Bak lakin gökteki
kuşlar
Ne şarkılar
getiriyorlar uzak diyarlardan
Al bu şarkıları sen
varılacak son kıyısın
Nasılsa demirlemiş
gemilere sen söyle bu limanlardan
Aydın Göle
13.01.98
Yakında
yazdığım bir şiirde kendisinden söz ettiğim iki eş olan M.T ve İ.T
dostlarım laf arasında Adapazarı’ndan gitmekten söz etmişlerdi. Ben aşağıdaki
şiiri yazmıştım. Çok etkilenmiştim. Derken bu gerçek olmaz mı? M.T’nin kardeşi,
İ.T’nin kayınçosu sayısal lotodan 224 milyar tl kazandı. Yer aramaya
başladılar. Bu aramalarla 99 depremine gelindi. Herkes gibi onlarda burayı terk
ettiler. Ne üzülmüş, ne ağlamıştım. Ben öyle kolay ağlayamazdım oysa. Deprem bu
yönümü törpüledi. Şimdiyse ne zaman ağlayacağım belli değil. Erkeklik gururuyla
kendimi yıllarca sıkmışım. Çoğu şiirimi olduğu gibi bu şiirimi de besteledim.
Tarih sıralamasında geriye gitmeyi göreceksiniz. Defterimde de öyle yazılmıştı.
Ben şiirleri çeşitli kâğıtlara yazarım önce, temize çekerken karışıklık olmuş.
*
SEN NERDE OLURSAN OL
Gidişinle nehirler
akmayacak
Rüzgârlar esmeyecek
Şüphesiz kalacağım
yetim
O neşen, o sevincin,
o sevgindi
Benim en büyük
servetim
Sen nerde olursan ol
Beni bulursun aynı
yerde
O şarkıyı söylüyorum
Ben yine her seherde
Gözlerin
Okyanuslar kadar
derin
Senin yanın
Yaz güneşinde
selvilerin
Gölgesi kadar ferah
serin
En ölmezi sevgilerin
Dilinden bal olup
akıyor
Bir damlası benim en
büyük servetim
Sen nerde olursan ol
Beni bulursun aynı
yerde
O şarkıyı söylüyorum
Ben yine her seherde
Aydın Göle
19.11.97
…….
Bu günlükte
bu kadar sevgili okurlar. Her dileğiniz gerçek olsun. Hoşça kalın
Yayın Tarihi: 01.09.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder