Bazen eski yazıları karıştırmak hoş oluyor. Dünlerle
bugünleri kıyaslama imkânı bularak gerçeği böylelikle görebiliyoruz. Eski
yazıları karıştırarak bugünkü yazıyı kotarmış oldum.
*
Toplumlar bireyleriyle yaşar. Bireyleri kadın erkek diye
ayırmak feodal dönemden kalan bir mirastır. Cinsiyet bir bütünün iki parçası
değil mi zaten? Duruma bu şekilde yaklaşılsa kadın erkek ayrımcılığı mirasını
reddetmek kolaylaşacaktır. Bu gün cumhuriyet kazanımlarıyla kadının geldiği
yerden, henüz feodalleşememiş olan bazı cumhuriyetlerin kadınlarının yaşamı
gibi geriye gidişi imkânsızdır. Fakat bu bile yeterli bir sigorta değildir.
Kadın üstünden yapılan politikalar ne kadar allanıp pullansa da gerçekte kadını
toplum dışında, üretim dışında tutma amacını gütmektedir. Aile reisliği kavramı
hala erkeğin olduğu durumlarda tersini beklemek hayal olur. Burada belirleyici
rolü ekonomik şartlar oynayacaktır. Kadını tekrar eve kapatıp ekonomik hayatın
dışında tutmak mümkün olmayacak gibidir.
Kadın erkek arasındaki farkı eğitimde azaltmaktadır.
Eğitimli insanların yurttaşlık bilinci daha yüksek olduğu için talepleri de
daha fazladır ve bu taleplerinde daha ısrarcıdırlar. Bütün bunlara rağmen
ülkemizde cinsiyet uçurumu azalacağına artıyor.
İktidar ve muhalefet tıpkı diğer konularda olduğu gibi ciddi
adımlar atmak yerine vaziyeti idareye çalıştıkları için konu giderek içinden
çıkılmaz hal almaktadır. Durum artık utanç verici boyutlardadır.
Gila Benmayor’un bu konuda yazdıklarına bakarsanız, Demokrat
Parti; programında
kadını konu edinen bir bölüm hazırlamış.
Bu bölümü, Türkiye’nin önde gelen kadın, aile, çocuk uzmanlarından Dr. Selma
Acuner hazırlayanlardan biri.
Yeri gelmişken bir hatırlatma yapalım.
Dünya Ekonomik Forumu’nun
Bugün açıklanan ve aşağıda ayrıntılarını okuyacağınız “Cinsiyet Uçurumu” raporunda Türkiye 134 ülke arasında 129’uncu sıradaymış.
Gila Benmayor’a göre “Dr. Acuner bu yüzden Demokrat Parti (bugün bu parti varlığını sürdürüyor mu? Süleyman Özsoy AKP’ye geçtikten sonra ortalıkta dolaşmayan bu partinin adı varsa bile tabela partisi olmaktan öteye gidemez. Baksanıza esamisi okunmuyor hiç.) için büyük bir şans.”
Sözü Gila Benmayor’a bırakalım mı?
“Peki bu parti kadınlara neyi vaat ediyor?
* “Mahalle Kreşleri” açmak.
Son derece düşük olan kadın istihdamının nedenlerinden biri
de kreş eksikliği.
* Belediyelerde yeterli sayıda sığınma evi.
* Sivil toplum örgütleriyle birebir istişare süreciyle
kadın meselesini devlet politikası haline getirmek.
* Kadın yoksulluğuyla mücadele ve “toplumsal cinsiyet” bütçesi.
Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda
Türkiye’nin durumu vahim
DÜNYA Ekonomik Forumu’nun, “Cinsiyet Uçurumu” raporu
yıllardır yayınlanır.
Türkiye 2006 yılından beri yayınlanan bu raporda en
kötü sınavı veren ülkeler arasındadır.
Her yıl sıralamanın en altlarında yer alırız.
Ama bu yılki durum her zamankinden kötü.
Türkiye sondan altıncı.
Peşinden Suudi
Arabistan, Benin, Pakistan, Çad ve Yemen gibi ülkeler geliyor.
DEF’in
raporla ilgili basın bülteninde, Türkiye,
İran, Pakistan, Yemen gibi
ülkelerin daima en alt sıralarda olmalarına rağmen bu yıl daha da geriye
gittikleri özellikle vurgulanıyor.
“2006’dan bu yana raporda yer alan
ülkelerin üçte ikisinin skorlarında iyileşme var”deniyor.
Ne ki, iyileşme kaydeden ülkeler arasında
Türkiye yok, aksine geriye gidiş var.
İran, Mısır, Suriye, Fas, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde kadının durumu bizden daha iyi.
İktidar, muhalefet, kadın örgütleri bunu nasıl içlerine sindirebiliyorlar?
İran, Mısır, Suriye, Fas, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde kadının durumu bizden daha iyi.
İktidar, muhalefet, kadın örgütleri bunu nasıl içlerine sindirebiliyorlar?
Ekonomiye katılım/fırsat eşitliği, eğitim,
sağlık ve politik
yaşama katılım gibi
kriterler üzerinde değerlendirme yapan DEF’in
bu raporuyla ilgili bugüne kadar her hangi bir resmi ağızdan bir açıklama
duymadım.
Bu kez acaba Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bir ses verir mi? Ya da Aileden sorumlu Devlet Bakanı durumun iyileştirilmesi için alınacak önemleri açıklar mı?
Bekliyoruz.”
*
Yani efendim iş sadece Ergenekon davası, kürt açılımı
ve/veya paketler değilmiş. Her konuda olduğu gibi burada da ortalık toz duman.
Kadın üstünden politika üretileceğine, politikada kadın sayısı arttırılmalıdır.
Ama bu parti liderlerimizin iki dudağı arasında olduğu sürece çok zordur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder