31 Ekim 2013 Perşembe

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 19

         Mesajlarla şiir yazıp yollamaya başlayınca çok ilgi gördüm. Öyle ki bir şiirim başkası tarafından bana ilk kez yazılıyormuş gibi tekrar yollanmıştı. Bunun üzerine emin olmadığım kişilere şiir yazıp yollamamaya başladım. Bu gün sadece mesajlarla yolladığım şiirlere yer verdim. Umarım beğenirsiniz.

         Bu gün ki ilk şiir bir ara arayamadığım sevdiğim bir kişiye yazılmıştı. Beni unuttun diyordu, haklı olarak sitem ediyordu. Unutmamıştım oysa. Bunu vurgulamaya çalıştığım bir şiirdir.

*

13
Seni unuttum sanma
Aklımdasın daima
Unutmam için seni gülüm
Kapımı çalmalı ölüm
O zamanda ararım ruhlar dünyasından
Eksik olmam gecenin rüyasından

Aydın Göle
23.06.2000

***

         Bütün güzelliğine rağmen buz gibiydi. Öyle bir zalim bakışı vardı ki, mümkün değil
anlaşamazdınız. Oysa adıyla ve güzelliğiyle bir tatlı esinti estirirdi. Bir insan nasıl böyle olmayı başarır şaşarım. Ona aşık olanın halini düşünemiyorum. Kim bilir ne eziyetler ederdi sevdiğine. İkide bir telefonla arar muhabbet etmeye çalışırdı. Benden yirmi iki yaş küçüktü. Bu halini gençliğine veriyordum. Fakat kendimden de uzak tutmaya çalışıyordum.  

*

17
Şimşeklerden tahtınla yıldırımların
                                               zalim ecesi
Üşür dağ tavşanları gibi
                               yazlar bile kış gecesi
Baharları getirir andıkça dudaklar
                                     adının her hecesi
Tehdit gibi dolaşır duvarlarda
                                    sensizliğin gölgesi
Zalimlik iğreti duruyor 
                                   eteklerinin ucunda
Seni gören kalplere yetişemiyor 
                                           zavallı ciğerler
Oksijeni almaya, 
                             vermeye karbondioksiti

Aydın Göle
08.08.2000

*** 
 
         Bu şiiri kime ve niye yazdığımı hatırlamıyorum. Yalnız hayatımda çok önemli bir aileyle sorunlar yaşadığım sıralarda bir rastlantı sonucu bu şiiri okuma fırsatı buldum. Onlara “gündeminiz beni ilgilendirmiyor. Ben neredeyim, siz nerede..” demek istedim. Başka şiirlerimden seçtiklerimle de epey duygulu bir gece geçirmiştik. İlk defa gerçek anlamda bir şiirin işe yaradığını görmüş oldum. Herhalde uzun uzun konuşsaydım bu kadar etkili olamazdım.

*

18
Yalnız ve kimsesiz kemanın 
               sessiz gözyaşlarını gördüm
Giden yıllara ağlıyordu 
                              çocuklarla beraber
Yıkılmıştı, ayakta duracak 
                                   dermanı yoktu, 
                    zaten ayakları da yoktu
Siz gitmeseniz o size gelemezdi
İnce çığlıkları tanrı katında duyulur
Yürekleri söküp yerinden trompet
İnsafsız şarkılar söylüyordu
Keman dayanamazdı, nefesi çıkmazdı
Yalnızdı ve yayı kırık
Boğazında düğüm düğüm hıçkırık
Çok zamandır bir el sevecenlikle
Okşamadı inleyen saçlarını

Aydın Göle
16.08.2000

***  

         Dilimizin organ olarak çok çalıştığını düşünürüz değil mi? Gevezelikte de üstüne yoktur. Öylemi gerçekten? Görünene bakarsak haklısınız. Ama görünmeyen şeyler bir başka geveze organımızdan da söz eder. Kalbinizi dinleyin, bana hak verirsiniz. Bütün şikayetlerine rağmen durmadan konuşan sadece kalbimizdir.  

*

19
Gün ister bayram günü olsun 
                                             ister matem
Dereler çağlamıyorsa 
                                 ağlayan yoksa şayet
Sana sesim ulaşamıyor madem
Değiştirmiyorsa bir şeyleri 
                                    neye yarar şikayet
Ömür dediğin bir su damlasıdır nihayet
Benim korkum ölmek değil, unutulmaktır
Trompetler çalsın evrenin kederli müziğini
Ben unutmasam da
Zor yutulur siyanürdür masamda 
Uğruna yazdığım şiirler şahidimdir, yüreğimdeki muhabbete
Yürek dediğin nedir ki, 
                  susmak bilmez GEVEZE

Aydın Göle
16.08.2000

***  

         Kimse ne kadar yaşayacağını bilemez. Belki de bunun için oradan oraya savrulur dururuz. Oysa toplam cebimizdeki paramız gibi toplam ömrümüzü bilsek, zamanı bu kadar hoyratça harcamazdık belki de. Yada daha mı çok  tozuturduk, ne dersiniz?

*

20
Zaman bize verilmiş nakittir
Toplamına ömür dediğimiz
Ecel bilinmez hangi vakittir
Ne zaman bittiğine bakılmaz
Nasıl harcandığına bakılır, mutlaka bakılırsa

Aydın Göle
04.11.2000

***  

         Kiminin işi başından aşkındır kiminin aşkı.. İkisi bir arada gitmez, mümkün değil. Gönül adamı olmakta zordur, iş adamı olmakta zordur. Ben ikisini de becerebilmiş değilim. Seç derseniz akılcı düşünceme rağmen aşkın tarafında yer alırım. Aşk karın doyurmaz “bilmem mi?” Bilirim elbette. Fakat dünya aşkla dönüyor bunu da unutmayın. 

*

24
İşiniz mi yoksa adınız mı aşkın
Kederleriniz mi, sevinçleriniz mi taşkın
Canım sizi seven mi, sevmeyen mi şaşkın
Yıldızlara sorun adımı, gülümseyen aya
Görmeden bilmek var ya
Ben sizi sizsiz yaşarım
Ne geleceği bilen falcıyım
Nede herkesi kandıran bir yalancıyım
Geçerken size uğrayan 
                                yorgun bir yolcuyum
Belki yüreğinizde fazladan bir sancıyım

Aydın Göle
18.10.2000

***   ***   *** 

         Şu cep telefonları çıktı sihir bozuldu. Artık ne varsa ortada.. sevgili de ortada, kavgada ortada. Bir bayan yanlışlıklamı, birinden alarak mı bilmiyorum, cep telefon numaramı bulmuş. Üst üste birkaç kez aradı. Elazığlı olduğunu söylemişti, konuştuğu düzgün Türkçe yüzünden inanamamıştım. Alttaki şiiri yazdım yolladım, bir daha aramadı. 

*

25
Bahar tarlalarının 
             nazlı gelincikleri gibiydi sesiniz
Elimle dokunacak kadar yakındınız 
                                               bir bilseniz
Işık olup muhakkak gelirdim
Mesafelere inat, gel deseydiniz

Aydın Göle
19.10.2000

***  

         Aşağıdaki şiirle bir yazımı daha bitireceğim. Haftaya gene şiir köşemde buluşmak dileğiyle. İyi pazarlar sevgili okurlar.. 

*

26
Gül desen gülü veririm
Bahçemdeki tek gülü veririm
Kan desen kan da veririm
Küçük yalanlara kanıveririm
Sevginle beni kuşatırsan eğer

Aydın Göle
20.10.2000


Yayın Tarihi: 13.10.13



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder