31 Ekim 2013 Perşembe

ŞAİRLERİN ŞİİRLERİYLE SÖYLEDİĞİ 20

          Sevgili okurlar merhaba. Bugün uzun bir şiirimle sizlerle beraber olacağım. Bu şiiri kankardeşime yazdım. Yazdığım bütün şiirlere rağmen şiirden çok hoşlanmadığını söylediğinde ona şiirin neden doğduğunu anlatmak istemiştim. Şiir duyan yüreğin sesidir, bilen aklın, gören gözün.. “bütün gelişmeler şiirsel bakışla güzel, şiir maddeye mana giydirmektir” demek için yazıldı bu mısralar. Çünkü bence şiir budur. Benim şansızlığım şiirden çok mizaha düşkün bir kan kardeşimin olması sanırım. Fakat buna rağmen amacıma ulaştım. Şiirin içindeki gizli eleştiriyi gördü. 

         Bu şiiri Esra Kol adında şimdi Ankara’da evli olan derneğimizin gençlik kolu başkanına gösterdiğimde ne anladığını sordum, umutsuzluk aşıladığını anlamış. Daha sonra gene Esra Kol’un dediğine göre onun arkadaşları da bu şiire umutsuzluk şiiri demişler. Çok şaşırdım inanın. Ben umutsuzluk şiiri yazmadım. Yazdığım şiir bir sitemdi. Adına da sitem dedim zaten.

         Görüyor musunuz? Sizin niyetinizle şiir okuyucusunun anlayışı aynı olamayabiliyor. Boşuna dememişler; söyledikleriniz, karşınızdakilerin anladığı kadardır. Ne söylerseniz söyleyin durum bu. Sizde bu anlattıklarımın dışında başka şeyler anlar veya düşünürseniz bana yazar mısınız?

***   ***   ***

SİTEM

Sarhoş ve tembel bulutların 
gökyüzündeki seferlerini iptal et! 
Yağmur yağmasın söyle, 
şimşekler çakmasın, 
güneş doğmasın her sabah, 
ay gülümsemesin kimseye geceleri..
Damarlarda niye tur atıyor bu kan? 
Şiiri emzirmek içinse durdur!
Bu rüzgar, 
kimi zaman 
salıncaktaki çocukları sallar gibi, 
sallamasın daldaki yaprakları. 
Minik kuzucuklar 
yaramazlık yapmasın yemyeşil kırlarda.. 
Bebekler anne memesine 
saldırmasın büyümek için. 
Söz! 
O zaman şiir yazmam sana.
… … …
Çaylar derelere, 
dereler ırmaklara, 
ırmaklar denizlere 
koşmasın deli gibi, emret! 
Yer altı suları 
nereye gidiyor böyle gizli gizli, 
yollarını kes, sor! 
Çıldırasıya renkleriyle 
gelin tacı gibi gök kuşağı 
çıkmasın aman ha!.. 
Ben rahat duramam, 
sana şiir yazarım yoksa!..
… … …
Çocuklar; 
su birikintilerinde, 
okyanus fırtınları yaşamasın, 
kağıt kayıklarını yüzdürmesinler! 
Akan sümüklerini yalamasınlar, 
sivri dillerini çıkarıp, 
oyunla kendilerini unutmasınlar! 
Korkuları kaygıları, 
o nazik saygıları, 
öfkeyi, küfürü yasakla! 
Çeliğe su vermesin usta eller! 
Yer çekimine inat 
neden uçuyor bu uçaklar? 
Bu gayret niye? 
Ben kendimi kaybedip şiir yazarım bilmiş ol!
… … … 
Kelimelere yasak koy! 
Mesela “sevgi” kelimesi gereksiz, 
aşkı hele, çok tehlikeli ilan et! 
Kalp dediğin nedir ki, 
“susmak bilmez geveze.” 
Vurdur mel’unun başını! 
Yoksa sana şiir yazmamı zorlayacak, korkarım.
… … … 
Ölmeden geçir herkesi 
sırat köprüsünden! 
Bırak akıp gitsin yanından hayat, 
sen sadece seyret! 
Parmağını bile kıpırdatma! 
İhtiyar dünyanın duygusuz fosilleri emret çıksınlar yer yüzüne! 
Gülümsemeleri ipotekle 
yarının hesabına!.. 
Kadehlere likör, 
üstüne su katmasın kimse! 
Yayılmasın tül gibi dalga dalga sis! 
Küstah, şefkatli, güleç, ağlamaklı gözler 
olur olmaz yerlerden bakmasınlar, 
yoksa sana şiir yazmak tehlikesi var.
… … …
İnce bir çizgi bırakıp ardında, 
büklümlü kabuğuyla bir sümüklü böcek, 
iki antenini açmasın, 
bakmasın arsız arsız öyle! 
Ateş böcekleri çakmak gibi çakmasınlar kıvılcımlarını ağustosa! 
Dağlar 
yaklaşmasın uzaklardan esmer esmer, 
yalnızlık türküleri söylenirken trenlere.. 
kalp dediğin nedir ki 
susmak bilmez geveze ve hain.. 
kurşuna dizmeli hainleri 
bir duvar dibinde, 
gözlerini bağlamadan.. 
Yazmazsam o beni vuracak!
… … …
Alın yazımı yok et! 
Hayatımı… 
İçimdeki çocuğu yaşatma! 
Eline kırbacı al, 
istediğin gibi oyna zamanla! 
Yoksa, yoksa.. 
eh anla artık yoruldum!..
… … … 
gerçeğe karşıdan bakan ilgisiz, 
taş gibi donuk adamlar yarat! 
İşte o zaman sana şiir yazmayacağım söz!
Oysa şiirler şahidim seni sevdiğime, 
yazdığım şiirler.. 
Onlar ki benimle ağladılar, 
benimle güldüler. 
Sen şahitlerimi yok etmemi istiyorsun. 
Üzülüyorum, kederleniyorum. 
Kederli olduğum zamanlar hep, 
ama hep uyuyorum. 
Daha doğrusu ölüyorum. 
Çünkü uyumak ölüme eş.
Bunu istedin madem, 
şartlarımı yerine getirirsen eğer,
sana söz! 
ŞİİR YAZMAYACAĞIM

Aydın Göle
22 ekim 2000

***   ***   ***

Başka bir “şairlerin şiirleriyle söylediği” köşesinde buluşacağımız mutlu pazarlara erişmeniz 
dileğiyle… 



Yayın Tarihi27.10.13 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder