Dünya var olduğu zamandan beri kimileri kimilerinin eteğine
tutunmadan edememiştir. Kadın erkek çekişmesi belki insanlık tarihi kadar eski
çekişmedir. Bu konuda söz söylemeyen kalmış mıdır acaba? Koca koca filozoflar,
koca koca sanatçılar, koca koca devlet adamları kadın erkek ilişkisi hakkında
iki çift laf etmişlerdir. Bu gün bu sözlerden dem vuracağım. Bence hepsi,
içlerinde düşündürücü olanlar olsa da, eğlencelik sözlerdir. Gelin biraz
eğlenelim.
*** *** ***
Tecrübeler sonunda halkın söylediği sözlerden birini
sunuyorum. Burada anlatılan sadece kadına ait bir durum olmasa gerek. Ya saygı
gereği, ya boyun eğmekten dolayı sesini alçaltarak konuşan ve bir şey isteyen
olduğu kadar, istediğini alamayıp bağıranda çook..
“Bir kadın kısık sesle konuşuyorsa bir şey
istiyor demektir.
Sesini yükseltiyorsa
bilin ki istediğini elde edememiştir...”
-Anonim-
…..
Sokrates bu sözüyle belli ki güzel bir kadınla evli değildi.
Çünkü bu söz bir filozof sözü. Kendiside malûmunuz filozoftu.
“Karısı güzel olan
adam mutlu olur. Güzel olmayan ise filozof...”
-Sokrates-
İşin başka bir tarafı da vardır. Evlenmeden önce
sevdiğimizin güzeliği hakkında, evlendikten sonra eşimiz güzel değilse
çirkinliği hakkında konuşuruz. Yani biz hep konuşuruz.
…..
Konuşkan insanları Chapman ne güzel anlatmış bu sözle.
Konuşkan insanın (ayıp olmasın diye öyle diyorum aslında bu insanlara geveze
dendiğini biliyorum) susma ihtimali var mı? Ancak ölürse susar derseniz Chapman’ı
haklı buluyorsunuz demektir.
“Bir erkek ölürken
kıpırdayan son yeri, kalbidir. Bir kadın ölürken,dili...”
-George Chapman-
…..
Kadınların en hassas konusu yaştır. Bütün kadınlar için
zaman 35 yaşından sonra yavaşlar. İki
yıl bir yıl yerine sayılır. Oysa zaman kadınları yalancı çıkarır. Ne
kadar saklarsanız saklayın gerçek kendini gösterir.
“Erkek hissettiği,
kadın göründüğü yaştadır.”
-Moltimer Collins-
…..
Aşağıdaki söze çok güldüm. Bir kadınla evleninceye kadar
peşinden koşmak heyecan vericidir. Sonrasını düşünmek kimsenin işine gelmez.
Önceki nesiller düşünselerdi biz dünyaya gelir miydik? Bizde bunu düşünmedik,
çocuklarımıza bu sorunu devredeceğiz, kararlıyız.
“Kadın peşinde
koşmanın zararı yoktur. Zararı veren onları yakalamaktır.”
-Jack Davies-
…..
“Bir sürü erkek
başarısını ilk karısına borçludur. İkinci karısını da başarısına.”
-Jim Backus-
Alın size doğru bir söz. Hangi yuva kadının fedakârlıkları
üzerine kurulmamıştır? Fedakâr kadın
eşinin başarısını hazırlar. Erkek bununla şişinir. Bu hazır başarının üstüne
ikinci karısını alır. Yani bu durumda ilk eş cefakârdır erkek kıymetini bilmez.
İkinci eş sefakârdır (bu sözcüğü kafiye olsun diye uydurdum, kusura bakmayın),
bunun için başarılı (!) erkeği seçer. Erkek gene hünerin kendisinde olduğunu
sanır tabii.
……
Bakın bir Çin Atasözü ne demiş:
“Kadına inanan,
kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.”
-Çin Atasözü-
Kadınlara da sorsanız bunun tersini söylerler. Ne güvensiz
bir dünya anlayışı değil mi?
……
Komik bir söz daha
“Zengin dullar bir
gözleriyle ağlarlar, öbürünü kırparlar.”
-Miguel De Cervantes-
Ama aynı zamanda ne acımasız söz değil mi?
……
“Altın ateşle, kadın
altınla, erkek kadınla imtihan edilir.”
-U.S.A
Doğru bir söz. Altın ateş karşısında erir, o haliyle biçim
verilir. Kadın bu altınla güzelliğine güzellik katılacağına inanır. Süslenme alışkanlığından
hiçbir kadını vazgeçiremezsiniz. Kadının altına düşkünlüğü kadar, erkeğin
kadına belki de daha çok düşkünlüğü vardır. Bu düşkünlüğü ile kadın erkeği,
tıpkı ateşin altını eğip biçim verilmeye hazır hale getirmesi gibi kıvama
getirir ve sonunda biçimlendirir. Bu aşama çok sancılı da olabilir. Sancılı
olup olmaması kadının ustalığına bağlıdır.
…..
“Evlenmeden evvel
gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın.”
-PORTEKİZ-
Mutlu bir hayat yaşamak isteyenler için altın değerindeki bu
söze herkes kulak vermelidir. Sadece erkeklere söylenmiş söz değil bu. Eş seçen
herkes buna dikkat ederse büyük ölçüde sorun çıkmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder