Dilimize
rahmetli Ecevit’in kazandırdığı Gardırop Atatürkçülüğü tanımının tarifi şöyle:
Sadece kravat, papyon takmayı, batılılar gibi giyinmeyi Atatürkçülük sayan
kişilere Gardırop Atatürkçüsü denir. Gardrop Atatürkçüleri, batılıların
giysilerine, yaşantılarına özenirler, ama batıdaki gibi gerçek çok partili,
çoğulcu özgürlükçü demokrasiye, söz, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, bilime,
tekniğe, çağdaş kurumlara karşıdırlar. Ayrıca tam bağımsızlıkta pek önemli
değildir onlar için. Eee Atatürkçülükten geriye ne kalır o zaman? Tabiî ki
koskoca bir hiç.. bugünkü liberal aydınlarında
AB ve ABD eksenli bağımlılığını karşılıklı bağımlılık adıyla
önemsizleştirmesi bu hiçliğin bana kalırsa görüntüsüdür.
Sözün
burasında bir ara verelim. İzniniz olursa bu konuyla ilgisiz gibi duran bir
konuya girelim. Kaynağını 13 haziran 2003 tarihli Vakit gazetesi olarak
doğrulattığım bir yazıya yer vermek istiyorum. Bugüne uyarlanarak internetten
ileti ile bana yollanan böyle bir yazının bu gazetede yayınlanması da ayrıca
ilginç.
Aşağıda okuyacağınız yazının kaynağını ararken kısaltılmış
adı CFR olan iki konuya rastladım. Biri deniz ve nehir taşımacılığının
şartnamesi, diğeri yazımızı ilgilendiren konuydu.
CFR ne demekti, CFR’nin amacı neydi aşağıya alıntı yaptığım
yazıdan örneklerle görelim önce:
***
CFR, 21 Temmuz 1921’de New York’ta kuruldu. Kuruluşunda
Yahudi kökenli Walter Lippmann’ın önemli rolü oldu. 2. Dünya Savaşı’nda çok
önemli bir rol oynadı. Foreign Affairs adlı ünlü dergi bu örgütün yayın
organıdır. Bu dergi vasıtasıyla dünya kamuoyu üzerinde bir politik yönlendirme
yapmaya çalışmaktadır. Görünüşte CFR’nin çalışmalarının pek gizli olmadığı
ileri sürülür. Gerçekte ise son derece gizli çalışmaktadır.
CFR’nin açık okunuşu “Council of Foreign Relations” yani
“Dış İlişkiler Komitesi”dir. Gizli Dünya Devleti’nin en önemli organlarından
biridir.
Soros Vakfı vasıtasıyla dünya ülkelerinin geleceği için
Gizli Dünya Devleti’ne hizmet edecek yöneticiler yetiştirmeye çalışan Yahudi
kökenli George Soros ABD’nin CFR üyesi ünlülerinin başında gelir. CFR’nin
Türkiye’den de üyeleri mevcuttur.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de adımlarını
atarken, küresel çete, başından beri olduğu gibi, sadece AKP’yle yetinmedi.
CHP, MHP ve SP içindeki kollarınıda güçlendirdi. Ekonomik, siyasi, sosyal ve
kültürel operasyonları ELİTLER eliyle yönetti. BASIN YAYIN ve ÜNİVERSİTELER’de
darbeleri CFR yaptı. Aydınların ve yöneticilerin bu kadar rahatlıkla
gözüken ülke tasfiyesindeki çabalarının nedeni CFR işgalidir.
Bunlara muhalefet edecek olanları Kanada’da beslenen
hahamların ve benzerlerinin ‘iddialarıyla’ hapise tıkdırdı. TSK’yı önce
NATO’yla zehirledi, ardından diğer CFR uzantılarıyla sızma operasyonuna tabii
tuttu.
Şimdi ‘YEPYENİ’ bir anayasa yolda!
CFR federasyon anayasası istiyor! Vazgeçilmezi ‘başkanlık
sistemi’
CFR, gizli ve açık örgütleriyle üzerinde çalıştığı,
‘İstanbul merkezli yakın Doğu federasyonu’ ve ‘Diyarbakır merkezli Ortadoğu
federasyonu’ operasyonunda adım adım ilerliyor.
Birkaç ay sonra, 2011’de Türkiye daha sıkışık bir gündemle
yaşayacaktır.
‘Zaman daralıyor’ …
Bunlar ‘boş laf’ olarak niteleyenler 2011 de(nsonra)
olacaklara hazır olsunlar. İsteyenler yaşamlarını uyuyarak geçirsinler.
Günlük yaşamınızda yakın çevrenizi dışlayarak, kişisel
kârlar peşine düşerek, sizlere sunulan Televizyon Lunaparkının eğlencesi içine
düşerek, sıkıştığınızda bankalara güvenerek (ki ben bu borçlanmanın çok
tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Farkındaysanız kredi kartlarının kullanımı
düştü fakat şişen borçları yeniden yapılandırma adı altında daha uzun zamana
yayarak, daha çok borçlanma demek olan kredi ile borç ödeme dönemi başladı)
asıl önemli olanı son günlerini yaşadığınız Cumhuriyet değerlerini sonsuz
korumacı güç sanarak uyurken; toplumsal tepki hakkınızı rahatınızı
bozmasın diye kullanmazsanız CFR kapınıza zararlıdır mührünü kazıdığında
uyanmak bir işinize yaramayacaktır.
***
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 09.07.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder