Merhaba sevgili okurlar. Pazar günü şiirlerimle bu köşeyi
farklı kılma ya çalışıyorum. Gazetemizde sizlerle birlikte olduğum bir yılı
geçti. Umar ve dilerim bu sürede bir alışkanlık halinde izlenir olmuşumdur. Gazete
sahibimiz Abdullah beyin bana tahammülüde önemli etken. Bazen yazıları
göndermeyi unutabiliyorum çünkü. O zamanlarda beni aradığında yazıyı
göndermediğimi fark ediyorum. .
Öyle yada böyle bir seneyi geçtik. Ama siz okurlarımdan
olumlu veya olumsuz hiçbir tepki almadım. Oysa benim için görüşlerinizin önemi
var. Sizlerle sıcak bir okur yazar ilişkisi kurmak isterdim. O durumda
karşılıklı iletişim kurulmuş olurdu. Her iletişim etkileşim demektir. Bunun
için tercih ettiğiniz gazetemiz yazarlarının e-posta adreslerine öneri, istek
ve şikâyetlerinizi yazın, yada gazetemizin telefonlarını arayarak bizleri
yalnız bırakmayın.
Kim bilir bu ne zaman kısmet olur.
Bu pazarda şiirlerin arasına girmek istemiyorum. Gene
gönderilmemiş, ayrılık sonrası sevgiliye yazılmış şiirlerle sizleri baş başa
bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz
***
93
İçimde bir yara
kanıyor, tedavisi yok.
Bin yıllık
ihtirasları kaşıdım, günahımla yüzleştim.
Ne güçsüzüm Tanrım!
Devrim bitti mi?
Ya umutlar?..
Aydın Göle
20 ocak 2003
***
94
Hangi sorular
sorulmalı, sorulacak sorular
Sorular meselelerde
mi gizli yoksa
Görüngülere kanma
Yüzüstü bırakır
giderler bir gün
Ellerinde koskocaman
bir hiç kalır
Aydın Göle
20 ocak 2003
***
95
Ne sihirdir ne keramet
El çabukluğu marifet
Çakıl taşlarını altın
Altınları bakır
Kralları fakir yaptım
Fakirleri çivi
yataklarından kurtardım
Neredesiniz?
Aydın Göle
20 ocak 2003
***
96
Yağmurlar dinmedi
Gene ağlıyor gökler
Bilmem daha ne kadar
yağar
Günler haftalar mı
sürer
Aylar, yıllar mı
Utanmayın ağlayın
yağmurla
Giden sevgilinin
ardından
Gören nasılsa anlamaz
ağladığınızı
Ben ağlayamıyorum
Bir mısra bile
düşüremedim
Şiir tükendi Ben
ağlayamıyorum
Söze ne
hacet Dilim tutuldu
Ben ağlayamam öfkem
var
Ben ağlayamam
Kendimle barışık
değilim bugün
Sevmiyorum kendimi
Onu sevdiğim kadar
Bu yüzden kıyamıyorum
Kıyamam ona
Aydın Göle
21 ocak 2003
***
97
Efsaneleri yaşamak
buysa
Efsanenin içindeyim
O zaten efsane
Bir sınav mı var
Burası sanki dershane
Allah’ım beni deniyor
musun
Ahretten önce
sırattayım
Aydın Göle
21 ocak 2003
***
98
Geri döner baharla
Bütün göçmen kuşlar
Sende dön güvercinim
Gök kuşağının
altından
Gel pencereme
Yada omzuma kon
Sabır kaynayan
kazandır
Taşı artık
Hasretin benden büyük
Beni aştı artık
Hasret
sürgünlerindeyim
Sensizlik
günlerindeyim
Aydın Göle
21 ocak 2003
***
99
Gece olacaksa
Sabahı olmalı
Sabah olacaksa
Seheri olmalı
Seher olacaksa
Meltemi olmalı
Meltem olacaksa
Yar yanında olmalı
Yar olacaksa
Sevecen eli olmalı
Her seven
Biraz kaçık
Biraz uçuk
Biraz deli olmalı
Uzun yağmurların
ardından
Tertemiz güneş
doğmalı
Ağaç olacaksa
Üstünde ötüşen kuşlar
Altında öpüşen
çiftler olmalı
Aydın Göle
22 ocak 2003
***
100
Ben uyumuyorum
Yıldızlar gözünü
kırpmadı henüz
Sende katıl türkümüze
Ağlamaktan, gülmekten
sarhoş
Sabahları
karşılayalım
Hasretinle eskidiğim
Al beni avuçlarına
Demir leblebiydi
hasretin
Çiğnedim çiğneyemedim
Diş kalmadı ağzımda
Yutulmuyor bir türlü
Senli günler
unutulmuyor bir türlü
Büyüdükçe hatıran
Devleşiyor hasretin
Aydın Göle
30 ocak 2003
***
101
Kadife yanağın
değince yanağıma
Güvercin kanadı
ellerini
Teslim edince
avuçlarıma
En azgın kederler
dinerdi
Petunyalar açardı
Yalan riya utanırdı
Kaçardı hayatımızdan
Aydın Göle
04 şubat 2003
***
Bu haftalıkta bu kadar sevgili dostlar. Tekrar buluşmak
dileğiyle..
Yayın Tarihi: 20.07.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder