30 Nisan 2015 Perşembe

HEDİYE VE HEDİYELEŞME 19

Nihayet yazı dizimizin sondan önceki bölümüne geldik. Bu bölümde ülkemizde yaygın olan hediye ve hediyeleşme biçimlerinden söz edeceğiz.

Prof. Dr. Mahmut Tezcan; “Hediyeleşme konusunda başka kültürlerle İslami kültürde var olan kuramsal nitelikle ‘karşılıklılık,’ Türk kültüründede geçerlidir. Özellikle düğünlerde komşulara ve akrabalara götürülen hediyelerde bu konuya çok dikkat edilir. Herkes hediye alırken onlar bize ne getirmişti diye hatırlayarak ona denk, eşit bir hediye almaya dikkat eder. Hatta Anadolu’da kimi kırsal kesimlerdeki düğünlerde kimin ne hediye getirdiği herkese açıkça ilan edilir” der. Bunların kendi bölgemizin çeşitlilik arzeden nüfus yapısı nedeniyle ilimizde de yaşandığını görüyoruz.

Ülkemiz ve ilimizde şu hediyeleşme biçimleri batıdan gelmiş ve kabul görmüştür. 

Yeni yıl hediyeleri
Doğum günü hediyeleri 
Evlenme yıldönümü hediyeleri  
Bayi toplantılarında verilen hediyeler
Promosyon denilen tüketim arttırıcı hediyeler
Üniversite personelinin akademik unvan alma hediyeleri
Bir kurumdan emekli olunurken verilen hediyeler
Anneler günü hediyesi
Babalar günü hediyesi
Sevgililer günü hediyesi

Bu kabul edilen hediyeleşme günleri batı ticaret mantığının bir eseridir. İlk bölümlerde ilkel kavimlerle birlikte şaman inancına sahip eski Türk’lerde de toplumun yenileşmesi, üretimin devamlılığının sağlanması amacıyla eskilerin atılıp yenilerinin hediye edildiğini özellikle vurgulandığını belirtmiştim. Para ekonomisine geçildikten çok sonra 20. yüzyılda gelişen ve hızlanan ticaret bu düşünceyi abartılı biçimde kullanarak yeni gelir kaynaklarının arasına başlı başına bir konu olarak hediyeyi aldı. Tüketim toplumunun bu hediyeler aracılığıyla oluşturulduğunu, bu toplumun hediyelerinin de teknolojik olarak muhteşem olmalarına rağmen eşyanın insanla özdeşleşen uzun ömürlülük gibi yapısının olmaması nedeniyle ruhunu kaybettiğini soğuk ve kısa kullanımlık olduğunu görüyoruz. Oysa eski hediyeleşme biçimlerinde hediyeler at, kedi, köpek, ördek, kanarya gibi sevimli ve yararlı hayvanlardan; deri yelek, kayış, şapka köstekli cep saati gibi günlük kullanım eşyalarından oluşurdu. Bunlarda verilen kişiyle özdeşleşir bir bütünün iki yarısı olurlardı. Bunlardan birinin hayvan sevgisini aşılaması, diğerinin tutumlu olmayı sağlaması gibi iki ayrı yararı vardı.

Oysa kendimize has öyle güzel hediyeleşme biçimlerimiz vardır ki, saymakla bitmez. Gene Prof. Dr. Mahmut Tezcan’ın bu konuda yazdıklarına bir bakalım.

“Yaşlı nineler, dedeler, babalar, akrabalar ve tüm komşu köylüler askere uğurlamayı bir tören durumuna getirmişlerdir (Sözün burasında araya girme ihtiyacı duyuyorum. Benim ilk gençlik yıllarımda anne-babanın oğullarının askerlik yaptığı şehre giderek yemin törenine katılmak, tören sonrasında oğullarına küçük hediye vermek yoktu. Yakın dönemlerde bu bir gelenek haline geldi. A.G). Asker adaylarının el öpmeleri sırasında herkesin karınca kaderince onların ceplerine para koymaları, dayanışmanın, sevginin en güzel örneğidir.” 



DEVAM EDECEK



Yayın Tarihi: 15.04.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder