Bu yazı dizisine başlarken ne demiştik?
Şu sosyal paylaşım siteleri... bütün dünyada en çok bilinen
iki site: facebook, twitter! Her gün
facebook yada twitter’de milyonlarca insan birbiriyle
sınırsız ve sansürsüz bir şeyler
paylaşıyorlar. Dört yıl önce başlayıp biten, daha doğrusu
bitemeyen Arap baharı denen arap
halk hareketiyle birlikte daha birçok hareket bu sitelerden
haberleşerek düzenlendi. Etkili
veya etkisizlerin çorbaya çevirdiği, daha çok kaostan
nemalananlara yarayan hareketlerdi tüm
bu olanlar. Sosyal paylaşım siteleri bu hareketin haber
taşıyıcılığını, postacılığını yapmıştı.
Yazılı ve görsel basının tek taraflı iletişim aracı olmaları
nedeniyle yerini bu tip sitelere terk
etmeye başladığı, bu sitelerin etkisinin tartışılmaz olduğu
görülüyor. Gönüllü fişlenme demek
olan, uzun süre üye olmaktan kaçındığım bu sitelere daha
fazla direnmenin anlamı yok
diyerek bir süre önce üye olmuştum. Yurt içi ve yurt dışı
dost, arkadaş ve akrabalarla
haberleşiyor, bazen dünya ve yurt gündemini, bazen kendi
gündemimizi, bazen
hoşlandığımız, bazen hiç hoşlanmadığımız bir çok konuyu
paylaşıyoruz.
Kaldığımız yerden devam edelim.
Önce facebook’tan bir dua ile başlayalım.
SABAH DUA’SI
Allah'ım!!
Kaldıramayacağımız yükü,
Kaldıramayacağımız yükü,
Taşıyamayacağımız derdi,
Çekemeyeceğimiz çileyi,
Gidemeyeceğimiz yolu,
Aşamayacağımız engelleri,
Yaşayamayacağımız canı,
Sevemeyeceğimiz yari,
Veremeyeceğimiz cevabı,
Yiyemeyeceğimiz lokmayı,
Konuşamayacağımız özü,
Duyamayacağımız sesi,
Gidemeyeceğimiz mekânı,
Giremeyeceğiz gönlü,
Kavuşamayacağımız... AŞK-ı
verme bize ya Rabbim..
***
İnternetin el atmadığı konu nerdeyse yok! Ülkemizde gündem
neyse o konu orda da mutlaka tartışılır. Uzun süredir Kürt meselesi üzerine
meşgulüz ya, onunla ilgili birkaç cümle söylenmemiş olabilir mi? Olmamış tabii,
orda da söylenmiş.
TÜRK’ÜN KÜRT’E ÇAĞRISI
Sevgili Kürt Kardeşim! Burası Türkiye Cumhuriyeti!
Kanunlara uyduğun sürece bu Ülkede, Doktor, Öğretmen, Polis, Asker, Savcı, Hakim,
Emniyet Müdürü, Jandarma Genel Komutanı, Kaymakam, Vali, Milletvekili, Bakan, Başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı oldun!
Gelecekte de olman için hiçbir engel yok!
Çünkü biz tek Devlette birçok etnik kökenden gelen Kardeşleriz!
Benden sahip olduğum her şeyi iste! Ekmeğimi, Suyumu, Aşımı paylaşırım seninle!
Diğer etnik kökenden gelen Kardeşlerimle paylaştığım gibi!
Çünkü bu Ülke hepimizin!
Ama bir gün Yahudi ve Ermenilerin gazına gelip, benden Toprak istersen, merak etme, bencillik etmem! Seninle onu da paylaşırım!
Kanunlara uyduğun sürece bu Ülkede, Doktor, Öğretmen, Polis, Asker, Savcı, Hakim,
Emniyet Müdürü, Jandarma Genel Komutanı, Kaymakam, Vali, Milletvekili, Bakan, Başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı oldun!
Gelecekte de olman için hiçbir engel yok!
Çünkü biz tek Devlette birçok etnik kökenden gelen Kardeşleriz!
Benden sahip olduğum her şeyi iste! Ekmeğimi, Suyumu, Aşımı paylaşırım seninle!
Diğer etnik kökenden gelen Kardeşlerimle paylaştığım gibi!
Çünkü bu Ülke hepimizin!
Ama bir gün Yahudi ve Ermenilerin gazına gelip, benden Toprak istersen, merak etme, bencillik etmem! Seninle onu da paylaşırım!
YA ALTI SENİN OLUR ÜSTÜ BENİM!
YA ALTI BENİM OLUR ÜSTÜ SENİN!
Artık bu sözlerinde bir değeri yok. Çünkü bizi yönetenler bir
şeye ta başından karar vermişlerdi. Şimdi iş uygulamaya kaldı. Bunun çabasının
sürdüğünü görüyoruz.
***
İnternetle tanıştığımızdan bu yana bir çok alışkanlığımız
değişti. Bir zamanlar televizyon ülkemize ilk girdiğinde aynı şiddette değişim
yaşanmıştı. Televizyon toplumu kendine bağlayarak akraba ve dost gezmelerini
bitirmişti. İnternet kalan diğer değerleri değiştirdi. Bunlardan biri de
evlenme biçimidir. Aşağıya bunu anlatan
bir cümleyi sizlere sunuyorum.
DOĞRU SÖZE NE DENİR
MSN’de evlenip, Twitter’da kavga eden, Facebook’ta
boşananların çoğaldığı bir dünyada yaşıyoruz...
Zaman hızla değişiyor, evelden çok moda olan msn
muhabbetleri artık mazi oldu. Msn, sahibi olan firma mikrosoft tarafından
kapatıldı. Facebook’a sohbet eklendi, görüntülü sohbet içinde uzun süreden beri
var olan skype bünyeye katıldı.
***
Herkesin bir servet ölçüsü vardır. Ama en önemli servet
elbette önce sağlıktır. Sonrada sevdiklerimiz.. peki vazgeçtiklerimiz ne
oluyor?
SAÇTIĞIMIZ SERVET
Basit biri değilim...Gözlerimi kanatırcasına ağladığım
gecelerim de var, kahkahalara sarılmış anılarım da… herkes kadar dertli,
bazılarından fakir, çoğundan zenginim… küfemde taşıdığım hayallerim ,
söylenecek şarkılarım , paylaşılacak dostluklarım var.. bilmeyene sevmeyi
öğretecek kadar büyük bir kalbim, gidene beddua edemeyen dilim var...Yüreğimi
korkak büyütmedim ben.. “Vazgeçtiklerim, dağıttığım servetimdir...”
***
Facebook ve twitterden bana gelenleri gelecek yazıda da
sizlerle paylaşacağım. Eminim çok seveceksiniz.
DEVAM EDECEK
Yayın Tarihi: 22.04.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder