Bizim toplumumuzda bilmemeye cahilliğe övgü çok yapılmıştır.
Cahilin ve cahilliğin baş tacı edildiğini sıklıkla görürüz. Bilmek ve bildiğini
sunmak pek hoş karşılanmaz. Bilgi edinmek uğraş isteyen bir iştir, kimse
yorulmak istemez. İnsanlar hep kolayına kaçar. Sohbetlerle bilgi edinirler,
sohbet bilgileriyle geliştiklerini sanırlar. Oysa sohbetler gelip geçici olduğu
için baş vurulacak kaynak değildir. Sohbet, bir çok yolla (kitap, cd, sinema,
tiyatro v.b) bilgi edinmeyi kışkırtırsa yararlı olur, yoksa unutulmaya
mahkûmdur. Geçenlerde ülkemiz nüfusunun yüzde 75’inin hiç kitap okumadığını,
kalan yüzde 25’in yüzde 65’inin, düzenli gazete bile okumadığını okuyunca
şaşırmadım. Kısacası ülkemiz kültürüne katkısı olanların sayısı kültür alanla
orantılı olduğu için ortaya dikkat çekici bir eser çıkmamaktadır. Kitap okuma
oranı Azerbaycan’da nüfusun yüzde 85’i olduğu düşünülürse Türk dünyası içinde
bizim perişanlığımız ortaya çıkar.
Cahil, bilenden daha cesurdur. Çamlar devirir fakat
kendinden emin tavırla bunu umursamaz bile. Bu durumu açıklayan iki doktorun
adıyla anılan “Dunning-Kruger sendromu” adında bir tanım var.
Bir televizyon programında çok şaşırarak izlediğiniz
konuşmacı görmüşsünüzdür. Sığlığı o derecededir ki, hazır bilgiden başka türlü
bilgi kullanamaz, bilgiyi derinlemesine işleyemez. Fakat duruşları cesaret
abidesi gibi vakur, çok bilgiliymiş gibi kendinden emindir. Bir iş yerinde
etkili görevlerde bulunan muhteris yetersizler kadar tehlikelisi yoktur.
Onlarda genellikle cahil cesaretlilerin arasından çıkar. Fakat ‘cahillik ve
haddini bilmeme’ durumu mesleki bakımdan bir itici güç oluşturur.
‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.
Sonuçta, ‘yetersiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler...
Sonuçta, ‘yetersiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler...
Justin Kruger ve David Dunning adlı ABD’li iki psikiyatri
uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya attı:
“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan
güvenini artırır.”
Bunun üstüne araştırmalar yapıldı. Fizyolojik ve zihinsel
alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:
“Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark
edemezler.”
“Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.”
“Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.”
“Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların
niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.”
“Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.”
“Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.”
Cornell Üniversitesinde yapılan test sonrasında, testin
“Nasıl geçti?” sorusuna öğrencilerden cevap istenmiş. Soruların yüzde 10’una
bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthiş. Onların “testin yüzde
60’ına doğru yanıt verdiklerini” düşündükleri; hatta “iyi günlerinde olmaları
halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları” ortaya çıktı
Soruların yüzde 90’ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise
“en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70’ine doğru yanıt verdiklerini
düşünüyorlardı.
“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi,
kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında
yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin
hakkı olduğunu düşünür!
Bu sonuçlar elde edildiğinde “Dunning-Kruger Sendromu” tıp
literatürüne girmiş oldu.
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü’ davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, değerlerinin farkına varılmasını beklerler...bekledikleri değeri görme konusunda zaman uzadıkça kırılır, küserek kendi içlerine çekilirler. Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar...”
Ünlü İngiliz düşünürü Bertrand Russel’in bu konudaki sözüyle bitiriyorum:
“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
Yayın Tarihi: 05.06.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder