29 Eylül 2015 Salı

YURT, YURTTAŞLIK VE GEREKLERİ 1

Yazılarımda çok sık yurt ve yurttaşlıktan söz ederim. Çünkü bilinçli birey olmak ancak bir yurtta yurttaş olmakla mümkündür. Diğer türlüsü ya teba’dır, ya kul. Her ikisinde sorgu sual yoktur. Sadece biat edilir. Uysal, söz dinler, emre itaat eder, istenilen her şeyi sorgusuz yerine getirir kişiler olunur. Ama yurttaş olan bundan rahatsız olur. Çünkü yurttaş olan her şeyi sorgular. Yanlış giden bir şeyleri önlemeye ve durdurmaya çalışır.

Yurttaş olmak için önce bir yurdun, yani vatanın olması lazım. Türkçede yurtluk denilen konma, konaklama, bir yerde eğleşme ancak vatanla, yani yurtla mümkün. Yani yurttaşın bir yurdu olması şart! Çünkü her yer yurt değil!  Bir toprak parçasının dirilikte üstünde oturacak kadar, ölünce içine gömülecek kadar kişiye ait olması yurttaşlık bilincinin oluşmasını sağlar. Bu süreçte üzerinde yaşadığı yerde kültürünü oluşturur ve böylelikle halk dediğimiz kitleler doğar.  Kendisine ait olanla yurttaş aşağıdan yukarıya doğru bir aidiyet olgusunu duymaya ve onu örselemeye kalkan durumu incelemeye ve ona karşı çıkmaya başlar. İşte bu memleket bilinci ve sağlıklı yurttaşlıktır.

İşin bir tarafı böyle. Gelelim diğer yönüne. Yurttaş yurdunu yaşanır kılmak için bir takım yükümlülükler yüklenir. Eğitilmek, yurdu korumak, yurda gelir kazandırmak gibi. Yurda gelir kazandırmak vergi vermekle mümkün olur. Vergilerse dolaylı ve dolaysız olarak ikiye ayrılır. Dolaysız vergilerin en büyük kalemi kazançların belli oranda verilenidir. Başka bazı önemli kalemler olsada hiç biri gelirden alınan vergi kadar yer tutmaz. Fakat yurdun örgütlü yönetimi demek olan devlet, vergileri olması gerektiği kadar toplayamadığı için dolaylı vergilere yönelir. Dolaylı vergiler eşitlikçi değil, adaletsiz bir sistemdir. Trilyonları olanın ödediği dolaylı vergiyle, bir ayı zor geçiren dar gelirlinin aynı ürüne ödediği dolaylı vergi aynıdır. Böyle olunca ortada adaletin varlığı zedelenir.

Ülkemizde uygulanan vergi biçimlerine bakalım mı, ne dersiniz?

Gelir Vergisi

Vergi gerçek kişilerin elde ettikleri kazançlar üzerinden alındığı için gelir vergisi adı ile anılmaktadır. Gelir Vergisinin Özellikleri. Bu vergiler bir yıl boyunca gerçek ve tüzel kişilerin
kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Vergiler alınırken şunlara dikkat edilir.

Elimdeki kaynaklara göre aynen aktarıyorum, vergi;

Gerçek kişiye ait olmalıdır. Gerçek kişi ise medeni kanun hükümlerine göre hak
sahibi olabilme ve borç altına girme bakımından ehil olan kişidir.
Gelir bir takvim yılı içinde elde edilen gelir olmalıdır. Gelir vergisinde
vergilendirme dönemi geçmiş olan bir takvim yılıdır.
Gelir her türlü kazanç ve iratların toplamıdır. Yani direkt olarak ele geçmese bile
hak edilmiş olan o yıla ait her türlü kazanç, alacaklar ve elde edilmiş gelirlerin
toplamı gelir vergisinin konusuna girer.

Kurumlar Vergisi

Kurum kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Diğer bir ifade ile tüzel kişilerin bir takvim yılı içerisinde elde ettikleri safi kazançları üzerinden alınan vergilerdir.

Motorlu Taşıtlar Vergisi

Verginin konusu motorlu taşıtlardır. Motorlu olmayan taşıtlar verginin konusuna girmez. Verginin konusunu Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde belirtilen tarifelerde yer alan karada, havada, denizde, göl ve nehirlerde insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine gücüyle hareket eden taşıtlar oluşturur.


DEVAM EDECEK



Yayın Tarihi: 02.09.2015


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder