Yazılarımda çok sık yurt ve yurttaşlıktan söz ederim. Çünkü
bilinçli birey olmak ancak bir yurtta yurttaş olmakla mümkündür. Diğer türlüsü
ya teba’dır, ya kul. Her ikisinde sorgu sual yoktur. Sadece biat edilir. Uysal,
söz dinler, emre itaat eder, istenilen her şeyi sorgusuz yerine getirir kişiler
olunur. Ama yurttaş olan bundan rahatsız olur. Çünkü yurttaş olan her şeyi
sorgular. Yanlış giden bir şeyleri önlemeye ve durdurmaya çalışır.
Yurttaş olmak için önce bir yurdun, yani vatanın olması
lazım. Türkçede yurtluk denilen konma, konaklama, bir yerde eğleşme ancak
vatanla, yani yurtla mümkün. Yani yurttaşın bir yurdu olması şart! Çünkü her
yer yurt değil! Bir toprak parçasının dirilikte üstünde oturacak kadar,
ölünce içine gömülecek kadar kişiye ait olması yurttaşlık bilincinin oluşmasını
sağlar. Bu süreçte üzerinde yaşadığı yerde kültürünü oluşturur ve böylelikle
halk dediğimiz kitleler doğar. Kendisine ait olanla yurttaş aşağıdan
yukarıya doğru bir aidiyet olgusunu duymaya ve onu örselemeye kalkan durumu
incelemeye ve ona karşı çıkmaya başlar. İşte bu memleket bilinci ve sağlıklı
yurttaşlıktır.
İşin bir tarafı böyle. Gelelim diğer yönüne. Yurttaş yurdunu
yaşanır kılmak için bir takım yükümlülükler yüklenir. Eğitilmek, yurdu korumak,
yurda gelir kazandırmak gibi. Yurda gelir kazandırmak vergi vermekle mümkün
olur. Vergilerse dolaylı ve dolaysız olarak ikiye ayrılır. Dolaysız vergilerin
en büyük kalemi kazançların belli oranda verilenidir. Başka bazı önemli
kalemler olsada hiç biri gelirden alınan vergi kadar yer tutmaz. Fakat yurdun
örgütlü yönetimi demek olan devlet, vergileri olması gerektiği kadar
toplayamadığı için dolaylı vergilere yönelir. Dolaylı vergiler eşitlikçi değil,
adaletsiz bir sistemdir. Trilyonları olanın ödediği dolaylı vergiyle, bir ayı
zor geçiren dar gelirlinin aynı ürüne ödediği dolaylı vergi aynıdır. Böyle
olunca ortada adaletin varlığı zedelenir.
Ülkemizde uygulanan vergi biçimlerine bakalım mı, ne
dersiniz?
Gelir Vergisi
Vergi gerçek kişilerin elde ettikleri kazançlar üzerinden alındığı
için gelir vergisi adı ile anılmaktadır. Gelir Vergisinin Özellikleri. Bu
vergiler bir yıl boyunca gerçek ve tüzel kişilerin
kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Vergiler alınırken şunlara dikkat edilir.
kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Vergiler alınırken şunlara dikkat edilir.
Elimdeki kaynaklara göre aynen aktarıyorum, vergi;
Gerçek kişiye ait olmalıdır. Gerçek kişi ise medeni kanun
hükümlerine göre hak
sahibi olabilme ve borç altına girme bakımından ehil olan kişidir.
Gelir bir takvim yılı içinde elde edilen gelir olmalıdır. Gelir vergisinde
vergilendirme dönemi geçmiş olan bir takvim yılıdır.
Gelir her türlü kazanç ve iratların toplamıdır. Yani direkt olarak ele geçmese bile
hak edilmiş olan o yıla ait her türlü kazanç, alacaklar ve elde edilmiş gelirlerin
toplamı gelir vergisinin konusuna girer.
sahibi olabilme ve borç altına girme bakımından ehil olan kişidir.
Gelir bir takvim yılı içinde elde edilen gelir olmalıdır. Gelir vergisinde
vergilendirme dönemi geçmiş olan bir takvim yılıdır.
Gelir her türlü kazanç ve iratların toplamıdır. Yani direkt olarak ele geçmese bile
hak edilmiş olan o yıla ait her türlü kazanç, alacaklar ve elde edilmiş gelirlerin
toplamı gelir vergisinin konusuna girer.
Kurumlar Vergisi
Kurum kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Diğer bir
ifade ile tüzel kişilerin bir takvim yılı içerisinde elde ettikleri safi
kazançları üzerinden alınan vergilerdir.
Motorlu Taşıtlar
Vergisi
Verginin konusu motorlu taşıtlardır. Motorlu olmayan taşıtlar
verginin konusuna girmez. Verginin konusunu Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun
1. maddesinde belirtilen tarifelerde yer alan karada, havada, denizde, göl ve
nehirlerde insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine gücüyle hareket
eden taşıtlar oluşturur.
DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder