31 Aralık 2015 Perşembe

KARDEŞTEN KARDEŞ, DOSTTAN DOST; KOMŞU 2



Çekinmeden sırrımızı verir, içimizi dökerdik. Bir iki gün göremesek gözümüzde, gönlümüzde arardı onları. Yalnızlık çekmezdik. Ya onlar bize çatkapı gelirlerdi yada bizler çatkapı giderdik onlara beş dakikalığına. Gecesi gündüzü olmazdı. Teklif tekellüf olmadığı gibi. Yinede bu gece evdeyseniz derdik. Ecza depomuzdular, ya ilaçlarını paylaşırlardı, ya bir yara bandını.. Arkanızdan ağlayandı siz gittiğinizde. Onu kaybettiğinizde yas tutardınız ve radyoyu açmaya eliniz gitmezdi.

Bu kadar sıkı ilişkiler oluşturulan komşulukta komşuluk hakları yok muydu? Vardı elbette. İslami açıdan bakacak olursanız komşuyla güzel ilişkiler kurmak zorunluluktur. Sadece güzel ilişki kurmak yetmez. Beyhakî, Şuab, ve Kurtubî’nin açıklamalarından komşulukta şu hakların olduğunu öğreniyoruz:

* Yardım istendiğinde yardım etmek,
* Borç istendiğinde vermek,
* Muhtaç olduğunda ihtiyacını görmek,
* Hastalandığında ziyaret etmek,
* Bir hayra kavuştuğunda tebrik etmek,
* Musîbete uğradığında tâziyede bulunmak,
* Öldüğünde cenâzesine katılmak,
* İzni olmadıkça binayı onun binasından daha yüksek yaparak rüzgârına engel olmamak,
* Pişirilen bir yemekten az da olsa göndererek duyduğu yemek kokusuyla canının çekmesine önlemek.
* Bir meyve satın alındığı görülmüşse hediye etmek,
* Bir yiyecekle çocuğunu dışarı götürüp, komşu çocuğunu özendirmemek.

Türk medeni kanunda da komşuluk haklarına yer verilmiştir. Kentsel gelişmeye bağlı olarakta toplu yaşama kurallarıyla medeni kanunun ışığında düzenlemeler yapılmıştır.

Komşuluk hukuku, komşu taşınmaz ma­l sahiplerinin birbirine karşı hak ve yükümlü­lüklerini düzenleyen hukuk kuralları bütü­nüdür. Bu kuralların bir bölümü özel hukuk, bir bölümü de kamu hukukudur. Özel hukuk alanındaki komşuluk hukuku kuralları hemen bütünüyle Türk Medeni Kanunu’nun ayni haklar bölümünde yer alır. Bu kurallar üç türlü yükümlülüğü öngörmektedir:
1) Mülkiyet hakkından doğan bazı yetkile­ri kullanmama yükümlülüğü: Örneğin bir kimse kendi taşınmazında komşusuna zarar verecek yapıları yapamaz, bazı ağaç ve bitkileri dikemez, komşuları rahatsız ede­cek ölçüde koku, toz ve duman çıkaracak, sarsıntı ve gürültü yapacak etkinliklerde bulunamaz (m. 661, 662).
2) Katlanma yükümlülüğü: Örneğin su, gaz ve elektrik borularının başka yerden geçirilmesinin olanaksız olduğu ya da aşırı ölçüde harcamayı gerektirdiği durumlarda, yol üzerinde bulunan taşınmazın sahibi, uğrayacağı zararın tümünün önceden öden­mesi koşuluyla, söz konusu tesisatın mülkü­nün altından ya da üstünden geçirilmesine katlanmak ve izin vermek zorundadır (m. 668). Kamu yoluna çıkmak için yeterli yolu bulunmayan taşınmaz sahibine tam değeri­nin ödenmesi karşılığında gelip geçmek için uygun bir yer bırakılması da katlanma yükümlülüğünün bir gereğidir (geçit hakkı, m. 671).
3) Bazı durumlarda ortak hareket etme yükümlülüğü: Örneğin komşular bir sınır hendeğini ya da çitini yapmak ve korumak konusunda ortak hareket etmek zorundadır (m. 673).

Gördüğünüz gibi komşuluk öyle hafife alınacak şey değildir. Hem dinimiz açısından hem medeni kanunumuz gereği beraber yaşamak zorunda olduğumuz kişilere karşı yükümlülüklerimiz vardır. Yükümlülüklerden kaçmak gibi bir lüksümüz yoktur. Fakat günümüzde çoğu yerde sevgiden çok kanuni zorunluluk gereği komşuluk haklarına katlanılıyor.  Ne yazık ki Kentler yatay ve dikey olarak gelişince, yani çok katlı binalar çoğalıp insan sayısıda artınca kimse kimseyi tanıyamaz hale geldi. Dolayısıyla komşuluk ilişkileri büyük yaralar alırken kentleşmeyle birlikte bu kültürün giderek zayıfladığını görüyoruz. Ülkemizde henüz göç hareketleri devam ettiği için göçenlerin vasıtasıyla komşuluk ilişkileri Anadolu’dan büyük kentlere taşınmaktadır. Birkaç milyona ulaşan ve nüfusu aşırı şişen kentlerimizde komşulukların biteceğini söylemek kehanet olmasa gerek. Yakın geleceğin en büyük belası insanın yalnızlaşması olacaktır. Toplumsal varlık olan insan yalnızlaştıkça kendini daha çok güvenilmez ortamda bulacaktır. Sonuçta kişilik bunalımı yaşayanlarda artacaktır.



DEVAM EDECEK



Yayın Tarihi: 30.12.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder