(Gönül Duranoğlu 1)
Merhaba sevgili okurlar. Bu haftadan başlayarak beş hafta
Gönül Duranoğlu ve şiirleriyle birlikte olacağız. Önce şairimizi
tanıyalım
“1940 yılında Ankara’da doğan Gönül Duranoğlu ilk ve orta
okulu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde okudu. Daha sonra girdiği Devlet Güzel
Sanatlar Akademisinde Hocaları Ali Avni Çelebi ve Cemal Tollu’dan Sanat Eğitimi
aldı. Aynı zamanda ressam olan şairimizin Resmi ve özel kolleksiyonlarda
resimleri vardır. Üç sanat kuruluşunun kurulmasında önemli katkılarda bulunmuş,
hatta bu kuruluşların bizzat kurucusu olmuştur. Resim çalışmalarıyla birlikte
edebiyat çalışmalarına da şiir, deneme ve araştırmalarıyla sanat, edebiyat
dergilerinde devam etmektedir. Gönül Duranoğlu, hayatın içinden geçen her türlü
olgu ve olaylardan gözlemlediklerinden edindiği izlenimlerini
düşünsel, eleştirel ama içine kalbinide kattığı kendine özgü duygulu bakış
açısıyla şiirlerine dökebilmiştir. Şiirlerinin tamamında geçmişten geleceğe
uzanan iki uçlu yapı görünür. Geniş açılımlı, biraz geçmişe özlemide taşıyan,
eleştirel ve nitelikli, bireysel ve toplumsal açıdan aydın sorumluluğuyla
biçimlenmiş yaşam anlayışını öne çıkarıyor. Aydınlanmacı, savaşımcı çağdaş
insan tutumuna kadın duyarlılığını ekleyerek bunu yapıyor.
Kısaca şairimiz ressam, şair ve yazardır. Cumhuriyetin ilk
yıllarının duygularıyla kazandığı ülkünün etkisini eserlerinde görmek
mümkündür.
Sırada şiirleri var. Zevk alacağınızı umuyorum.
...
Ben tüm kişilerinin
Mutsuz olduğu,
Bir garip kentin çocuğuyum
Yalnızlığım saçaklardan
Damlar içime
Benim yağmurlarım dinince,
Evrenimde toprak kokusu yoktur.
Ben sarhoş anılarımın rüzgârında
Delik deşik bir yaprak
Bazen de mutsuzluğunca mutlu
Bir bilinmeyen dert için
Bir bilinen kişiyi ararım ki
Mutlu mu mutlu
Mutsuz olduğu,
Bir garip kentin çocuğuyum
Yalnızlığım saçaklardan
Damlar içime
Benim yağmurlarım dinince,
Evrenimde toprak kokusu yoktur.
Ben sarhoş anılarımın rüzgârında
Delik deşik bir yaprak
Bazen de mutsuzluğunca mutlu
Bir bilinmeyen dert için
Bir bilinen kişiyi ararım ki
Mutlu mu mutlu
Gönül Duranoğlu
***
ACI VE İNSAN
Her insan acısıyla
birlikte büyür
Ben acılarımı avutmak için beşiğimde salladım
En büyüğünün benden de umarsız olduğunu bildiğimden
İlk umutsuz aşkımı ona bağışladım
Acım ve ben hep aynı sularda yıkandık
Yıkık külhanlarda başka acılarla tanıştık
Hele biriyle öyle dost olmuştuk ki
Sahibine dönme vakti geldiğinde ardından ağladık.
Herkes kendi acısını ayak sesinden tanır
Zamanla aileden olurlar
Onlara alışıyorum gittiklerinde özlüyorum
Benden ayrı yaşarlar mı bilmiyorum
Geri dönmelerini istemesem de ayıp olmasın
Gittiklerinde arkalarından bir kova su döküyorum
Ben acılarımı avutmak için beşiğimde salladım
En büyüğünün benden de umarsız olduğunu bildiğimden
İlk umutsuz aşkımı ona bağışladım
Acım ve ben hep aynı sularda yıkandık
Yıkık külhanlarda başka acılarla tanıştık
Hele biriyle öyle dost olmuştuk ki
Sahibine dönme vakti geldiğinde ardından ağladık.
Herkes kendi acısını ayak sesinden tanır
Zamanla aileden olurlar
Onlara alışıyorum gittiklerinde özlüyorum
Benden ayrı yaşarlar mı bilmiyorum
Geri dönmelerini istemesem de ayıp olmasın
Gittiklerinde arkalarından bir kova su döküyorum
Gönül Duranoğlu
***
AĞITLAMA
Ne zaman elimi
uzatsam
Bir ölü nokta boşlukta
Tersine basılmış fotoğraflar gibi
Yanlışları yaşamışız bunca yıl
Neden uyarmadık birbirimizi
Sen mi erken geldin ben mi geç kaldım
Nerelere koysam seni bilemiyorum
Ak yazım yerine kara yazım olanım
“ İki elin kanda olsa gel” diyorsun
Yüreğim kan içinde gelemiyorum
Kolunu boynumdan çözemediğim
Ben bir yol ayrımı bekçisiyim
Tutma acılarımı yanar ellerin
Yaşansaydı güzel mi olurdu böylesine
Nice direnmelerde büyüttüğüm sevgin.
Bir ölü nokta boşlukta
Tersine basılmış fotoğraflar gibi
Yanlışları yaşamışız bunca yıl
Neden uyarmadık birbirimizi
Sen mi erken geldin ben mi geç kaldım
Nerelere koysam seni bilemiyorum
Ak yazım yerine kara yazım olanım
“ İki elin kanda olsa gel” diyorsun
Yüreğim kan içinde gelemiyorum
Kolunu boynumdan çözemediğim
Ben bir yol ayrımı bekçisiyim
Tutma acılarımı yanar ellerin
Yaşansaydı güzel mi olurdu böylesine
Nice direnmelerde büyüttüğüm sevgin.
Gönül Duranoğlu
***
ANNE BAK KAR YAĞIYOR
ne zaman kar
yağsa
soğuk bir hüzün umarsız bir acı
gelir çöreklenir sayrılı yüreğime
bak anne kar yağıyor gene
küçükken her çocuk gibi
yağdığında sevindiğim kar
sanki yüreğime yağıyor anne
çocukluğumun soğuk kış gecelerinde bana
kocaman bir yorgan gibiydin
yıllar seni ufalttıkça
ben çocukluğumdaki sen gibi
kocaman oldum anne
her derdimiz için bir parça koparttık senden
senin yüreğin dağ gibi kalırken
benim yüreğim hala küçük bir çocuk anne
bak yine kar yağıyor yüreğimi üşütüyor
küçükken ellerimi ısıttığın gibi
yüreğimi ellerinin arasına alıp
ısıtabilir misin anne..
soğuk bir hüzün umarsız bir acı
gelir çöreklenir sayrılı yüreğime
bak anne kar yağıyor gene
küçükken her çocuk gibi
yağdığında sevindiğim kar
sanki yüreğime yağıyor anne
çocukluğumun soğuk kış gecelerinde bana
kocaman bir yorgan gibiydin
yıllar seni ufalttıkça
ben çocukluğumdaki sen gibi
kocaman oldum anne
her derdimiz için bir parça koparttık senden
senin yüreğin dağ gibi kalırken
benim yüreğim hala küçük bir çocuk anne
bak yine kar yağıyor yüreğimi üşütüyor
küçükken ellerimi ısıttığın gibi
yüreğimi ellerinin arasına alıp
ısıtabilir misin anne..
Gönül Duranoğlu
***
AYIŞIĞI EZGİSİ
Zamanla bölüşürüz
acıları
O bir Etrüsk vazosu gibi çatlar
Sunak masalarında konuşulur
Kadınlığımızın bedeli.
Vurur yüreğim en olumsuz tellere
Çocuk acısıyla sınanmasın analar
Son adağını verirse
Kin kokulu çiçekler açar
Uykunun olmadığı yerde.
Artık boşunadır korku üretmek
Bir ayışığı kalır hesap sorulmadık
Düşlerini yaşamamış çocuklarımız
Işıklarıyla oynasınlar diye.
O bir Etrüsk vazosu gibi çatlar
Sunak masalarında konuşulur
Kadınlığımızın bedeli.
Vurur yüreğim en olumsuz tellere
Çocuk acısıyla sınanmasın analar
Son adağını verirse
Kin kokulu çiçekler açar
Uykunun olmadığı yerde.
Artık boşunadır korku üretmek
Bir ayışığı kalır hesap sorulmadık
Düşlerini yaşamamış çocuklarımız
Işıklarıyla oynasınlar diye.
Gönül Duranoğlu
***
BİR DENİZ ÖYKÜSÜ
Kuşların bile
uğramadığı
Bir adadır yalnızlık
Bu ada benim, dört yanım deniz
Sevgi ve hüzün yosun saçlı
İki kızkardeştir burda
Ben ve adam dört yanımız deniz
Sıkıldıkça milis gençliğimi anlatırım adaya
Kıyamadığım, hiçbir yere koyamadığım
Titreyen yüreğimden iki damla yaş
Akar sessizce eski meydanlara
Derler ki her sonbaharda
Hala yası tutulurmuş oralarda
Yaşanmamış gençliklerin
Güneşin batışıyla lacivertlenirken akşam
Ben ada bir sevdayı bekleriz
Ağustos kapısında
Gelir güvercin gülüşlüm
Saçları başak kokar
Gözleri yıldız yıldız
Heybesinde temmuz gülleri
Kokuları yosun yosun
Renkleri deniz deniz
Bir adadır yalnızlık
Bu ada benim, dört yanım deniz
Sevgi ve hüzün yosun saçlı
İki kızkardeştir burda
Ben ve adam dört yanımız deniz
Sıkıldıkça milis gençliğimi anlatırım adaya
Kıyamadığım, hiçbir yere koyamadığım
Titreyen yüreğimden iki damla yaş
Akar sessizce eski meydanlara
Derler ki her sonbaharda
Hala yası tutulurmuş oralarda
Yaşanmamış gençliklerin
Güneşin batışıyla lacivertlenirken akşam
Ben ada bir sevdayı bekleriz
Ağustos kapısında
Gelir güvercin gülüşlüm
Saçları başak kokar
Gözleri yıldız yıldız
Heybesinde temmuz gülleri
Kokuları yosun yosun
Renkleri deniz deniz
Gönül Duranoğlu
***
BU SEVDA ZEHİRLER
SENİ
para para ışığa
kesmiş
dingin bir sabah denizinin
acır kanat uçları uçamaz martı yavrusu
dalgalar köpük köpük ağlar gözlerinde
ben bu sevda zehirler seni demiştim
o ateş gecesinin kızıl oklu şafağında
neden hep dikenli dal uçları içinde
kanar durmadan yüreğin uzaklarda
beyaz bahar kelebekleri konar saçlarına
başında beyaz gelin çiçekleri gibi
uzak ve soğuk bir gülüş kalmışsa uzaklarda
kırılganlıklar bir kenarda hep vardır
dingin bir sabah denizinin
acır kanat uçları uçamaz martı yavrusu
dalgalar köpük köpük ağlar gözlerinde
ben bu sevda zehirler seni demiştim
o ateş gecesinin kızıl oklu şafağında
neden hep dikenli dal uçları içinde
kanar durmadan yüreğin uzaklarda
beyaz bahar kelebekleri konar saçlarına
başında beyaz gelin çiçekleri gibi
uzak ve soğuk bir gülüş kalmışsa uzaklarda
kırılganlıklar bir kenarda hep vardır
Gönül Duranoğlu
***
ÇOCUK RESİMLERİ
Güneşi çocuklardan
öğrenin
Ağzı, burnu, kaşı, gözü
Güler hep dağ doruklarında
Kuşları çocuklardan sorun
Her biri güneşten daha kocaman
Yerle gök yer değiştirir bazen
Tüm yapraklar gül pembesi boyanır
Yeşil atlar koşar güneşe doğru
Sevinçler hep portakal rengidir
Birden bir çocuk resmiyle kanatır yüreğimi
Kuşlar uçmayı bilmez güneş kör olmuş
Yağmur tedirginliği bütün renklerde
Anlarım bu çocuğun eline
Hiç portakal verilmemiş
Ağzı, burnu, kaşı, gözü
Güler hep dağ doruklarında
Kuşları çocuklardan sorun
Her biri güneşten daha kocaman
Yerle gök yer değiştirir bazen
Tüm yapraklar gül pembesi boyanır
Yeşil atlar koşar güneşe doğru
Sevinçler hep portakal rengidir
Birden bir çocuk resmiyle kanatır yüreğimi
Kuşlar uçmayı bilmez güneş kör olmuş
Yağmur tedirginliği bütün renklerde
Anlarım bu çocuğun eline
Hiç portakal verilmemiş
Gönül Duranoğlu
***
DAĞ ŞİİRLERİ-SİSYPHOS
1.
Acıyla eski dostuz
Sevgiye adaklı
Yine de yalnız
Çıkarım yolculuklara
Kendine konuk
Bir dağlıyım
Ben bu dünyada
Torosları boyarım
Sabahtan akşama
Bulutlar siler boyalarımı
Akşamdan sabaha
Oysa dağlar sever
Yaban dağlıları
Sevgiye adaklı
Yine de yalnız
Çıkarım yolculuklara
Kendine konuk
Bir dağlıyım
Ben bu dünyada
Torosları boyarım
Sabahtan akşama
Bulutlar siler boyalarımı
Akşamdan sabaha
Oysa dağlar sever
Yaban dağlıları
Gönül Duranoğlu
***
DAĞ ŞİİRLERİ-SİSYPHOS
2
Ben bir Tibet
büyücüsüyüm
Cimrice saklarım heybemde
Zamanı ve sevgiyi
Tütsüler toplarım
Güneşsiz yamaçlardan
Dağlılar izimi sürer
Göstermeden kendilerini
Geceleri yalnız dolaşırım
Tekinsiz yıkıntılarda
Bu yüzden herkes
Biraz korkar benden
Oysa ben
Herkesten daha çok
Korkarım kendimden
Cimrice saklarım heybemde
Zamanı ve sevgiyi
Tütsüler toplarım
Güneşsiz yamaçlardan
Dağlılar izimi sürer
Göstermeden kendilerini
Geceleri yalnız dolaşırım
Tekinsiz yıkıntılarda
Bu yüzden herkes
Biraz korkar benden
Oysa ben
Herkesten daha çok
Korkarım kendimden
Gönül Duranoğlu
***
Şairimiz Gönül Duranoğlu’yla beraberliğimizin sonuna geldik.
Gelecek haftada şairimizin şiirleriyle birlikte olacağız. Hepinize mutlu hafta
sonları diliyorum.
Yayın Tarihi: 19.06.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder