Üç hafta önce İl Özel İdaresi kitaplığına gittim. Önden
arkaya uzanan birkaç ağaçlı bir bahçesi, aynı bahçenin içinde kütüphaneye ait
üç bina var. Bahçe girişten itibaren etrafı çiçekli, taşlarla örülmüş ince bir
yola sahip. Yolun sonunda sekizgen bir kameriyenin altında kütüphaneye gidenler
bu yaz sıcağında hoş esintilerle kitaplarını okuyorlar. Bahçenin arkası, aynı
zamanda kütüphaneninde arkası. Aşağıda bir çay ocağı hem personele, hem gelen
konuklara çay servisi yapıyor. Gençlerin “Osman amca”sı okuma sevdalısı bir
beyefendi, banada her gittiğimde çay ikram ediyor. Böyle karşılanma sonucunda
kim kütüphaneye bir daha gitmek istemez ki?
Epey süreden beri kütüphaneye gitmemiştim. Elimde de iade
etmem gereken kitaplar vardı. Zamanı çok aşmıştım. Osman beye kitapları verdim,
uygun görecekleri iki kitabı seçip getirebileceklerini belirttim. Yazarı Ayfer
Tunç adında bir bayan olan “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek” adlı
kitabı seçmişler. Yazarı tanıtan bölümden Adapazarı doğumlu olduğunu öğrenince “Geçmişten
Günümüze Şehrimizin Ünlüleri” adını verdiğim bu yazı dizimize almaya karar
verdim. Adı geçen kitabı bulursanız okuyun derim. Geçmişte kalan ne çok şey
varmış meğer. Onları hatırlamak güzel şey. Bu güzelliği yaşayın, tabi yaşamak
isterseniz..
Ayfer Tunç kimdir?
Ayfer Tunç 1964 yılında Adapazarı’nda
doğdu. Erenköy Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’ni kazandı. Üniversitede okuduğu sırada edebiyat ve kültür
dergilerine yazılar yazdı. Edebi konulu ilk yazılarını 1983’ten
başlayarak çeşitli dergilerde yayınladı. 1989 yılı, gazeteciliğe başladığı
yıldır. Sırasıyla Sokak dergisinde, Güneş ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde yazılarıyla
kendini gösterdi. 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin Yunus Nadi Hikâye
Armağanı’nı kazandı. “Saklı” adlı hikâyesi birincilikle
ödüllendirildi. Yayın yönetmeni olarak, Yapı Kredi Yayınları’nda1999-2004
yılları arasında çalıştı. “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek-70’li
Yıllarda Hayatımız” adlı yapıtı 2001’ yayınlanınca büyük ilgi gördü. 2003’te
Balkan ülkelerinin katılımıyla düzenlenen Balkanika Ödülü’ne layık
görüldü. Ödül sonrası bu kitabı altı Balkan diline çevrildi. 2003’te TRT’de
gösterilen, Sait Faik’in hikâyelerinden esinlenerek yazdığı “Havada
Bulut” adlı senaryosu filme çekildi. Çeşitli gazete ve dergilerde yazmaya
devam etmektedir. Kitapları Can Yayınları tarafından okurlara sunuluyor. “Aliye” ve “Binbir
Gece” dizilerinin senaryolarını bir ekiple yazdı ve o dizilerde ilgiyle
izlendi.
Eserleri şunlardır:
* Saklı, Ayfer Tunç, Cem Yayınları, 1989, Öykü.
* Kapak Kızı, Ayfer Tunç, Simavi Yayınları, 1992, Roman.
* İkiyüzlü Cinsellik Ayfer Tunç,Oya Ayman, Altın
Kitaplar, 1995, Araştırma.
* Mağara Arkadaşları, Ayfer Tunç, (1. Basım) Yapı Kredi
Yayınları, 1996, Hikâye.
* Aziz Bey Hadisesi, Ayfer Tunç, (1. Basım) Yapı Kredi
Yayınları, 2002, Hikâye.
* Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek -70’li Yıllarda
Hayatımız-, Ayfer Tunç, Yapı KrediYayınları. Birinci basım 2001, 32. basım 2004,
Yaşantı,
* Taş - Kağıt - Makas, Ayfer Tunç, (2. Basım) Yapı Kredi
Yayınları, 2004, Hikâye.
* Evvelotel, Ayfer Tunç, (1. Basım) Can Yayınları, 2006, Hikâye.
* Ömür Diyorlar Buna, Ayfer Tunç, (1. Basım) Can Yayınları,
2007, Yaşam Dizisi,
* Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi,
Ayfer Tunç, (1. Basım) Can Yayınları, 2009, Roman Dizisi,
* Yeşil Peri Gecesi, Ayfer Tunç, (1. Basım) Can Yayınları,
2010, Roman Dizisi,
* Suzan Defter, Ayfer Tunç, (2. Basım) Can Yayınları, 2011,
Roman Dizisi,
SENARYO ESERLERİ
* Düş, Gerçek, Bir de Sinema (1995)
***
HÜRREM ERMAN
1913 yılında Selanik’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Felsefe
bölümünü bitirdi. 1935 yılında Adapazarı’nda sinema salonu açarak sinema işletmeciliğine
başladı. 1946 yılında da “Erman Film” şirketini kurdu. 1990 İstanbul
film festvalinde onur ödülünü kazandı. “damga” adlı sinema filmiyle 1948
yılında işletmeciliğinin yanına yapımcılığı ekledi. O filmin baş aktristi olan
Sezer Sezin’le hayatını birleştirdi. 1982 yılında da “Hasret Sancısı” filmiyle
yapımcılığa veda etti.
Türk sinemasının en eski yapımcılarından biri olan Hürrem
Erman’ın hayatı, Rıza Kıraç tarafından yazılarak “Hürrem Erman; İzlenmemiş Bir
Yeşilçam Filmi” adıyla kitaplaştırıldı. Bu
biyografi kitabı can yayınlarından çıkmıştır.
130’dan fazla filmde yapımcı
olarak adı olan Hürrem Erman bir filmde oyunculuk yaptı. Yapımcılığını Kemal
Sunal’la Fatma Girik ’in
yaptığı 1979 tarihli “Bekçiler Kralı”nda hakim rolüyle seyirci karşısına çıktı.
Önemli filmleri:
* Vurun Kahpeye,
* Gelin,
* Düğün,
* Diyet,
* Vesikalı Yarim,
* Gökçe Çiçek (Lütfi Ö. Akad);
* Deli Yusuf (Atıf Yılmaz).
***
Kerim Korcan
Evimize bitişik evi olan, sonradan 1966 yılında kızlarını
amcamıza alarak samimiyetimiz artan komşumuz, 1973 yılında İstanbul’a göç etti.
Birkaç yıl sonra evlerini yaşlı bir teyzeye sattılar. Tesadüf bu ya, yaşlı
teyzemizin torunu karikatürleriyle tanıdığınız kardeşimin liseden arkadaşı
çıktı. Daha sonra bu teyzemizle komşuluğumuz artınca kendisini yakından tanıma
fırsatı buldum. Kardeşi roman yazarıymış. Soyadı İzgü olduğu için, o yılar
satış rekorları kıran ünlü mizah romancısı Muzaffer İzgü’nün teyzemizin kardeşi
olduğunu sanmıştım. Oysa kardeşi Muzaffer İzgü değil, Kerim Korcan’mış. Şimdide
şehrimizin yetiştirdiği yazarlardan Kerim Korcan’ı tanıyalım.
Kerim Korcan Adapazarı’na bağlı Akfelek köyünde yoksul saat
tamircisi Murat ustanın oğlu olarak 31 Ocak 1918 yılında doğdu. İmkânsızlıklar
yüzünden ilkokulu 4. sınıfa kadar okudu. Okuldan ayrıldıktan sonra kahvehane,
dondurmacı, köfteci ve berberlerde çıraklık yaptı. Siyasi polis tarafından 1938
yılında gözaltına alındı. Gene 1938 yılında İsyan Suçlusu olarak Donanma Kor
Askeri Mahkemesinde yargılanarak 12 yıl ağır hapse mahkûm oldu. Cezasını 10 yıl
çektikten sonra hapis yattığı Sinop Cezaevinden salıverildi. Hemen ardından
askere alındı. Askerlikten sonra 1950’de İstanbul’a yerleşti. Marangozlukla
hayatını sürdürmeye çalıştı. Vatan Partisi yöneticiliğinden 1957’de kovuşturmaya
uğradı. Ceza Kanunumuzun ünlü komünizmi önleme maddeleri olan 141 ve 142.
maddelerine muhalefetten tutuklandı. İki yıl Sultanahmet Cezaevinde tutuklu
kaldı. 1959 yılında bu davadan beraat etti. Kerim Korcan kovuşturmalar ve
Cezaevlerinde ömür tüketmiş bir yazardır. Bu kovuşturma ve davalardan sonunda
aklandı.
Edebiyatımızda gölgede kalmış,
hiçbir zaman var olmaktan öteye gidememiştir. Hakkında açılan davalardan
berat ettikten sonra1962’de Milliyet gazetesinin açtığı “Bir Memleket Gerçeği”
konulu röportaj yarışmasında “Köşe” adlı röportajıyla ikinci oldu. 1970 yılında
“Linç” adlı romanı filme alındı. Daha sonrada tiyatro oyunu haline getirildi.
70’li yılların en önemli filmlerinden biri “Linç” filmi oldu. Aynı adlı romanın
sinemaya uyarlanmış hali olan bu filmde cezaevindeki mahkûmların iktidar savaşı
yalın gerçeklikle veriliyordu. Bu Filmle 1970 yılında En İyi Görüntü Yönetmeni
ödülünü Ali Yaver, En İyi Yönetmen ödülünü Bilge Olgaç kazanırken, filme En İyi
3. Film, En İyi Stüdyo Çalışması ödülleri de verildi. 1976 yılında yazarımızın
Tatar Ramazan adlı hikâye kitabı oyunlaştırıldı. AST ve İstanbul Şehir Tiyatrolarınca
sahneye kondu. Komünizm propagandası yaptığı söylenen “Ateşten Köprü” romanından
dolayı İstanbul DGM’de yargılandı. Bu davadan 4 Mayıs 1989’da beraat etti.
Tatar Ramazan adlı hikayesi 1990 yılında başrolünü Kadir
İnanır’ın oynadığı sinema filmi olarak çekildi. Ahmet Kaya bu filmin
müziklerini yapmıştı. Unutulmayacak eserleri Türk okurlarına sunan Kerim Korcan
1990 yılının 9 Kasım günü kanserle savaşını kaybederek hayata veda etti. “Edebiyatımızda gölgede kalmış, hiçbir zaman var olmaktan
öteye gidememiştir” satırlarından sonra “unutlmayacak eserler” tanımı okura
garip gelebilir; burada sözü edilen yazarımızın diğer yazarlar gibi gerektiği
kadar şöhret olamayışıdır, eserleri değil. Eserleri dönemine göre bir ilgi
görmüştür. Fakat aynı ilgiden yazarımız mahrum kalmıştır. Buna belkide maruz
kaldığı davaların sebepleri yol açmıştır, kim bilir...
DEVAM EDECEK
Yazışma Adresim: www.goleaydin@hotmail.com
Gazete Adresimiz: www.anadolumedyagrup.com
Bütün yazılarım...: http://hayatintatlarivehayatindusundurdukler.blogspot.com